Ekonomi
  • 17.6.2004 10:48

ABD'DEKİ FAİZ ARTIRIMI PİYASALARI NASIL ETKİLER?

Ünsal, ancak faiz artırımının döviz kurları ve ticaret dengesini bir miktar etkileyebileceğine işaret etti. ABD'deki Mayıs ayı tüketici fiyatlarının yüzde 0.6 ile beklentilerin biraz üzerinde, çekirdek enflasyonun ise yüzde 0.2 olarak açıklanmasını değerlendiren Ünsal, böylece yaz aylarında ABD'nin faiz artırımına gitme olasılığının yükseldiğini kaydetti. FED'in 0.25 puanlık faiz artırımına gitmesinin Türkiye ekonomisini beklenen düzeyde olumsuz etkilemeyeceğini, yüksek oranlı faiz artışının ise Türkiye'nin borçlanma maliyetini yükseltebileceğini anlatan Ünsal, şöyle devam etti: ''Faiz artışı yüksek olursa, Türkiye ekonomisi açısından olumsuz bir gelişme. Böylece Türkiye'deki tahvillere, mali araçlara yatırım yapmış yatırımcılar, dışarı çıkmak ister ve Türkiye'den bir sıcak para çıkışı başlar. Sıcak para kaçışı da, kur üzerinde daha fazla baskı oluşturabilir. Döviz kurları yükseldiği sürece ithalat pahalılaşır, bu da enflasyon üzerinde bir baskı yaratır.'' Türkiye'de döviz kurlarının, iç ve dış gelişmelere bağlı değiştiğini ve faiz artırımının kısa dönemde bir defalık olması halinde, bunun sermaye hareketleri ve dövizi bir miktar etkileyebileceğini belirten Ünsal, asıl önemli olanın ise faizlerdeki artış sürecinin devam edip etmeyeceği olduğunu kaydetti. Faiz artırımı öncesinde tedbir almanın mümkün olmadığına işaret eden Ünsal, ekonominin dış etkenlere dirençli olabilmesi için, Türkiye'nin bir yandan enflasyonu kalıcı şekilde aşağı çekmesi, diğer taraftan da özel sektöre dayalı 'kalıcı ve sürdürülebilir bir büyüme' sürecine girmesi gerektiğini vurguladı. ''TÜRKİYE'DEKİ EN CİDDİ TEHLİKE CARİ AÇIK'' Kurun değer kazanmasının ihracat açısından çok önemli olduğunu belirten Prof. Ünsal, önümüzdeki aylarda asıl tehlikenin ithalattaki artış trendinin sürmesi, buna bağlı olarak ticaret dengesinin daha da bozulması olduğunu söyledi. ''Türkiye'deki en ciddi tehlike cari açıktır'' diyen Prof. Ünsal, şunları kaydetti: ''İthalatta büyük bir sıçrama var, özellikle tüketim malları ithalatında çok büyük artış var. İthalatta artış sürecinin devam etmesi, cari açığın da devam etmesi tehlikesini yanında getiriyor. Cari açık böyle devam ederse, sıcak para çıkışı olur ve bu kuru yukarıya iter, kurdaki çok büyük yükselme enflasyonu etkiler ve dolayısıyla iki senedir enflasyon konusunda elde edilen başarı biter. Türkiye ekonomisinin esas ince çizgisi, kritik noktası cari açıktır.'' PROF. DR. ATAÇ Hacettepe Üniversitesi (HÜ) İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Kuter Ataç da, enflasyon rakamlarından çok ABD'de esas problemin dış ticaret açığı rakamlarında yaşandığına dikkati çekti ve bunun telafisi olarak, FED'in dışarıdan sermaye akışı olması için faiz oranlarını yükseltmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'de ise piyasaların, son dönemdeki gelişmelerden ve faiz artırımı beklentisinden dolayı oldukça tedirgin olduğuna dikkati çeken Prof. Ataç, ''faiz oranları yükseldiği zaman, sıcak para dediğimiz spekülatif sermaye artışı tersine dönüyor ve daha güvenli olan büyük ülkelere gidiyor. O zaman da Türkiye'nin açığı finanse etmesi oldukça zor hale geliyor, tedirginlik oradan ortaya çıkıyor'' diye konuştu. FED'in faiz oranlarında artışa gitmesinin, ABD'ye olan sermaye akımını artırabileceğini, dolayısıyla Türkiye gelmesi beklenen fonların gelmeyebileceğini ifade eden Ataç, ''gelişmiş ülkeler faiz oranlarını arttırdığı zaman, yükselen piyasalar dediğimiz Türkiye gibi ülkelerden sermaye kaçışı oluyor'' dedi. PİYASA ÇEVRELERİ NE DİYOR? Piyasa çevreleri ise yüzde 0.6'lık ABD Mayıs ayı tüketici enflasyonu rakamlarının 'beklentilere paralel gerçekleşerek FED'in yüksek faiz artışı olasılığını ortadan kaldırdığını düşünüyor. Aynı çevreler, enflasyonda beklenenden yüksek artış olsaydı, FED'in ay sonunda gecelik faiz oranlarında yapması beklenen 0.25 puanlık artışın 0.50 puan olmasına yol açacağına işaret ederken, bu nedenle rakamların beklentilere yakın gerçekleşmesinin, 0.25 puanlık artışı fiyatlayan piyasalar için rahatlatıcı olduğu söylüyor. FED başkanı Greenspan'ın, 'ABD ekonomisi için henüz yüksek enflasyon tehdidi olmadığı ve bu yüzden para politikasındaki değişimin kademeli ve yavaş olacağını' söylemesi de, kısa vadede yüksek faiz artışı olacağı korkularını ciddi olarak azaltmış bulunuyor. JP MORGAN CHASE: ARTIŞIN ARDINDAN DOLAR BİRAZ DEĞER KAYBEDEBİLİR ABD Merkez Bankası FED'in, bu ay sonunda yapacağı toplantıda faiz oranlarını artırmasının ardından, beklentilerin şimdiden satın alınması nedeniyle ABD Doları'nın biraz değer kaybedebileceği belirtiliyor. Yatırım danışmanlık kuruluşu JP Morgan Chase'in Tokyo'daki analistlerinden Tohru Sasaki, FED'in 30 Haziran'da yapacağı toplantıda, faiz oranlarının çeyrek puan oranında artırılmasının beklendiğini, bu artış oranının gerçekleşmesinin ardından ABD Doları'nın da biraz değer kaybedebileceğini vurguladı. Dolar ile euro arasındaki paritenin, 1.3'lerden, 1.2 düzeyine gerilediğini ifade eden analistler, bu düzeyde bir seyir bekliyorlar. ABD'de faiz oranlarının yükselmesi, bu ülkenin dolaylı yatırım araçlarına ve dolayısıyla dolara olan talebi artırması nedeniyle ABD Doları, gerek birebir kıyaslandığı euro, sterlin ve yen, gerekse diğer ülkelerin para birimlerine karşı değer kazanıyor. Japon Yeni karşısında da biraz değer kazanan ABD Doları, 109 ile 110 yen bandında işlem görüyor. Bu arada, ABD petrolünün varil fiyatı, Asya borsalarında 37.45 dolardan, altın onsu da 383.70 dolar düzeyinden işlem görüyor. milliyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:24

İLGİLİ HABERLER