Fethullahçı polisi hapisten Jandarma çıkardı
Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında ifadesine başvurulmak üzere İstanbul Adliyesi’ne davet edilen İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, cezaevinden çıkmak istemedi. Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü hakkında zorla getirme kararı çıkarınca Yılmazer İstanbul Adliyesi’ne zorla getirilerek ifadeye alındı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 2007 yılında katledilmesi ile ilgili kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla yürütülen savcılık soruşturması kapsamında dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in ifadesi alınmak istendi.
Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü, Silivri Cezaevi'nde başka bir suçtan tutuklu bulunan Yılmazer'in sabah saat 9.00'da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nda hazır edilmesini talep etti. Savcılık ifade işlemi ile ilgili emniyet, jandarma ve cezaevi yönetimini bilgilendirdi. Yılmazer sabah erken saatlerinde adliyeye getirilip sorgulanacaktı. Fakat beklenmedik bir gelişme oldu ve Ali Fuat Yılmazer adliyeye gitmeye karşı çıktı.
JANDARMA ZORUYLA GETİRİLDİ
Cezaevinden çıkmak istemeyen Ali Fuat Yılmazer adliyedeki ifade işlemi için sabah saatlerinde hazır edilemedi. Bunu üzerine Savcı Gökalp Kökçü, Yılmazer hakkında zorla getirme kararı çıkardı. Bu karar üzerine Yılmazer öğlenden sonra jandarma zoru ile İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nda soruşturma savcısı tarafından şüpheli olarak ifadesine başvurulan Yılmazer daha sonra yeniden cezaevine gönderildi. Ali Fuat Yılmazer aynı soruşturma kapsamında 4 Aralık 2014 tarihinde 5 saat süren bir ifade vermişti. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi C Şubesi Müdürlüğü yapan Ali Fuat Yılmazer'in, gazeteci Hrant Dink'in 2004 yılında ölümle tehdit edildiği ve korunması gerektiği yönünde Emniyet'in kaydı olduğu halde bu bilgileri 2008 yılında görülen cinayet davasına göndermediği ve "Dink'in öldürülmesinden önceki günlerde tehdit aldığını teyit eden herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır" diye yazı yolladığı anlaşılmıştı. Bu çelişkinin sorulması üzerine Yılmazer, "Bizim daha önce Dink'in öldürülmesi olayı ile ilgili olarak verdiğimiz bilgilerin dışında ilave bir duyum var mı, yok mu şeklinde algıladım. Dink'in tehdit alıp almadığına yönelik bilgi olup olmadığı sorulduğunu düşündük ve arkadaşlar bu yazıyı hazırladı, ben de imzaladım" diye savunma yapmıştı.
