Ancak birçok iddia ortaya atıldı. Bir iddiaya göre, yangın, alev alan su ısıtıcısının (kettle-okunuşu ketıl) camdan atılmasıyla başladı. Bir hasta yakınının attığı su ısıtıcısı binanın altındaki çöplerin üzerine düşünce yangın çıktı. Alevler çatıya ulaşarak tüm dış cephenin yanmasına neden oldu. Benzer bir iddia da yangının sigara izmaritten kaynaklandığı yönünde. Başka bir iddiaya göre ise yangın 8’inci kattaki yemekhanenin bacasından kaynaklandı. Alevler kısa sürede çatıyı sardı ve tüm dış cephe yandı.

ALARM ÇALDI AMA...

Yangın çıktığı sırada alarmın çalmadığını söyleyenler de oldu. Habertürk’e konuşan bazı çalışanlar ve hasta yakınları, hastanenin boşluğa açılan yangın merdivenlerinde hasta yakınları ile çalışanların sigaraya içtiğini, bu sırada zaman zaman yangın alarmının çaldığını ancak nedeni bilindiği için önemsenmediğini söyledi. Aynı kişiler, yangın sırasında da çalan alarmın sigaradan kaynaklı olduğu düşünülerek umursanmadığını belirtti. Yangında MS hastası kızıyla 8’inci katta kalan baba Mehmet Görgeç, “Bizim hastamız yürüyordu ama yanımızda yatan bir hasta vardı. Onu kucakladığımız gibi can havliyle kendimizi dışarı attık. Alarm sesi duymadık” dedi.

Hastanenin güvenlik görevlileri ise alarmın çaldığını ifade etti.

"DIŞARIDA TAHRİBAT FAZLA"

Gaziosmanpaşa İtfaiye Grup Amiri Abidin Vişne, yangınla ilgili şunları kaydetti: “Dışarıdaki tahribat çok fazla. Çok hızlı yanma ile bu tür malzemeler çok kısa sürede yayılabiliyor. İhmal var mı, araştırılıyor. Yapıların dış cephelerinin yanmaya mukavemetli olması lazım. Yanmayan bölgede belki daha farklı malzeme kullanılmıştır. Yanan kısımlar ofislerin baktığı cepheler. Yataklı bölümler aksi istikamette olduğu için tahliyede avantajımız oldu. 8’inci katta yürüyemeyecek durumda olan hastaların yanmayan kısımda olması tahliyede kolaylık sağladı.”

"YANGIN NEDEN BÜYÜDÜ?"

Habertürk’ün görüşlerine başvurduğu eski İstanbul İtfaiye Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç ise şunları söyledi:

“Geçmişte de bu binada dış cephede kullanılan yanlış malzemeler nedeniyle yangın çıkmıştı. O zaman yangının inşaat sürecinde olunmasına bağlayarak geçiştirilmişti. Önemli olan yangının çıkış sebebi değil, neden bu kadar kısa sürede bu kadar şiddetle büyüdüğü. Yönetmelikte hastane gibi binalarda ve 28.5 metreden yüksek binalarda dış cephesi, yarı yanıcı yani yanmaz maddeler kullanılması gerektiği belirtilir. Dış cephede kullanılan kozmopolit panellerin içerisinde de taş yünü, cam yünü gibi yalıtım malzemeleri veya betonarme binalarda olduğu gibi zor alevlenecek malzemeler kullanılmalıdır.”

"BACA ETKİSİYLE YANGIN YAYILDI"

İZODER Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, incelemenin ardından tespitleri aktardı:

“Gördük ki dış cephede kullanılan ısı yalıtım malzemelerinde ve son kat katlamada kullanılan bineral yünler gibi malzemeler kesinlikle mevzuata uygun değil. Giydirme cephe sistemi kullanılmış. Bu binanın estetiği için yapılır. Arada bir boşluk kalır. Zor yanıcı ya da yanmayan malzeme kullanılması gerekir. Yanıcı malzeme kullanılırsa yangında baca etkisiyle yayılma çok hızlı olur. Hastanenin tüm dış cephesi yarım saatte alev aldı. Mantolamada ise yüksekliğe bağlı olarak istediğiniz malzemeyi kullanırsınız. Son katını da sıvayla kapatır, yanıcılık özelliğine engel olabilirsiniz. 2011’de de burada yangın çıkmıştı. O zamanki durumun aynısı... Binayı yapanların mevzuata uymadığı, denetimde bazı hatalar yapılması söz konusu.”

"MALZEME YANGINA DAYANIKLI DEĞİL"

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna da hastanenin 2004’teki yangın yönetmeliğine uygun yapılması halinde bu durumun yaşanmayacağını söyledi:

“Demek ki dış cephe malzemesi yangına dayanıklı değil. Bütün malzemeler yanar ama yönetmelikte şunlar tanımlıdır. Malzeme, yanma süresini uzatır. Bu da kaçış imkânını sağlar. Yangın birdenbire tüm binayı sarmaz. Yangın yönetmeliğine uygun dayanıklı malzemeler kullanılsaydı bu faciayı yaşamazdık.”

ŞİRKET: MALZEMEYİ MEVZUAT BELİRLER

Yanan hastanenin projesini yürüten inşaat şirketi Serel Yapı’nın yetkilisi ise kullanılan tüm malzemeler ve oranlarının mevzuata göre belirlendiğini söyledi. 28 Ekim 2010’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nden “300 yataklı hastane projesi” ismiyle alınan projeyi yürüten Serel Yapı’nın hukuk müşaviri Gonca Aytaş da sorumluluğun inşaat şirketinde olmadığını belirtip “2000’de bu projeyi üstlenen Yenice İnşaat, bir bölümünü zaten bitirmişti. 2007’de Su Grup ve Uyanıklar İnşaat ortaklığıyla yapımına devam edildi. Kullanılan tüm malzemeler, müşavirler ve inşaat mühendislerinin onayından geçiyor. İnşaatın projesi idare tarafından yükleniciye verilir, yüklenici uygulama ve malzeme konusunda karar verici aşamada değildir” dedi.

Aytaş, yangının çıkışıyla ilgili olarak ise “Tıbbı atık çöpüne atılan sigara izmariti nedeniyle çıkmış olabileceği ve 15’inci kattaki mutfakta başlamış olabileceği söylendi” diye konuştu.

 HASTANE KAPATILDI

Yangının ardından başlatılan inceleme, dün gün boyu sürdü. İtfaiye ve polis ekiplerinin yanı sıra soruşturma için görevlendirilen savcı ile bilirkişi heyeti de incelemelerde bulundu. Acil servis ve tüm klinikler hasta giriş ve çıkışlarına kapatıldı. Hastanenin yanan binasının dış cephesinden incelenmek üzere örnekler alındı.

SAĞLIK BAKANI: DÜŞÜNDÜRÜCÜ

Hastane incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, “Gerçekten yüreğimiz hopladı, büyük bir endişeye kapıldık. Hastalarımızı kısa bir sürede başarılı bir şekilde tahliye ettik. Binamızda böyle bir yangının çıkması, hem endişe verici hem düşündürücü. Soruşturma başlattık. Açık bir şekilde dış cephe yangını olarak gördük” dedi.

KAVUŞTULAR

Tahliye sırasında, yeni doğum yapan anne ile bebeği farklı hastanelere götürüldü. Durumun fark edilmesinin ardından, anne bebeğine kavuştu. İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu, yangın sonrası 326 hastanın tahliye edildiğini, hastanenin gelecek hafta tekrar hizmete açılmasının planladığını söyledi.

PANİK ANLARI KAMERADA

Yangında koridorlarda hastaların ve yakınlarının panik anlarının olduğu görüntüler ortaya çıktı. Yangın sırasında hastane içinde yaşanan panik, cep telefonu kamerasına yansıdı. Yangınla ilgili alarm verildikten sonra hastaların ve yakınlarının panik halinde koşturdukları görülüyor. Bir başka görüntüde ise itfaiyenin yangına hastane içinden ulaşması yer alıyor.

TAKSİM'DEKİ İLKYARDIM HASTANESİ 10 GÜNE AÇILIYOR

DHA'nın aktardığına göre; 2015 yılında yeniden yapılması için yıkılan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sona gelindi. 10 güne kadar inşaat firması tarafından teslim edileceği öğrenilen hastane tamamlandı. Beyoğlu Sıraselviler Caddesi üzerinde bulunan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2015’te yıkılmış ve Gaziosmanpaşa’ya taşınmıştı. Taksim’de 50 bin metrekarelik alandaki 250 yatak kapasiteli yeni hastanede son hazırlıklar yapılıyor. Hastanenin bu ay içinde açılacağı açıklanmıştı.

DIŞ CEPHE YANGINLARI

* İstanbul Ataköy 5. Kısım’da 24 Eylül 2008’de, 16 katlı rezidans inşaatında kaynak işlemi sırasında yangın çıkmış, binanın dış cephesi yanmıştı.

* İstanbul Fulya’da 2012’de, 42 katlı Polat Tower’da elektrik kontağından çıkan yangında büyük hasar meydana gelmişti.

*İzmir’de 7 Mart 2018’de, Alican Otel’in 5’inci katındaki bir odada şarja takılı cep telefonu bataryasının patlaması sonucu çıkan yangında, otelin dış cephesi alevlere teslim olmuştu.