Gündem
  • 13.9.2019 10:30

Ekmeğini çöpten çıkaran 500 bin kişi yasal statü istiyor

Türkiye’de ortalama yarım milyon atık toplayıcısı bulunuyor. Atık sektörünün bel kemiğini oluşturan yüz binlerce kağıt toplayıcısının talebi iş güvenliği ve sigorta. Yenisafak.com’a konuşan Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği Başkanı Recep Karaman, Emine Erdoğan öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Projesi kapsamında yaptıkları işin yasal statüye kavuşturulması gerektiğini belirtti. Atık Kağıt ve Geridönüşümcüler Derneği’nde Çevre ve Atık Yönetimi Müdürü Serhan Maden ise “Sokak toplayıcılığının bir meslek dalı olarak tanımlanması ve toplayıcıların doğrudan geri dönüşüm tesislerine satış yapabilmesinin önü açılmalıdır” görüşünü paylaştı.

Geri dönüşüm bilincinin arttığı günümüzde özellikle büyükşehirlerde yaygınlaşan bir meslek olan kağıt toplayıcılığı, hem çevreye hem de girişimcisine katkısı olan bir para kazanma yöntemi olarak dikkat çekiyor. Dev çuvalları ve çekçek el arabalarıyla hem binlerce ton kağıt ve kartonun geri dönüşümünü hem de kendi geçimlerini sağlayan toplayıcılar, poşet, alüminyum gibi her türden çöpü değerlendirip ayrıştırıyor ve ülke ekonomisine katkıda bulunuyorlar.

KARAMAN: SİZİN İÇİN ÇÖP, BİZİM İÇİN SERMAYE

Yenisafak.com’a açıklamada bulunan Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği Başkanı (SATDER) Recep Karaman “Sokağa atılan kağıt sizlere çöp, bizlere ise sermaye ve toplamaz isek kesilecek bir ağaç gibi görünür” açıklamasında bulundu.

Kağıt toplayıcıların mesaisi olmadığını, her an her yerde olduklarını vurgulayan Karaman “Günlük topladığını satıp akşam ekmek alan da var, bizler gibi hayatını bu iş üstüne planlayanlar da var. Hepimizin ortak derdi hızlı,etkili ve sağlıklı çalışmaktır. Bizler ibadet eder gibi çalışıyoruz çünkü hem çevresel hem ekonomik fayda sağlıyoruz. Rızkımızı burdan çıkarıyoruz çocuklarımızın geleceğini bununla sağlamaya çalışıyoruz. Dilenmek ve çalmak yerine onurumuzla emek veriyoruz” diye konuştu.

 

 
 

“SOSYAL GÜVENCEDEN YOKSUNUZ”

Toplanan atıklar Toplama Ayırma Tesisi’ne (TAT) satılıyor. Belediyelerden bireysel izin alma imkanlarının bulunmadığını söyleyen Karaman “Mesleki olarak tanınmadığımız için sosyal güvenceden yoksunuz hepimiz. Kazancımız da kimseye muhtaç olmadan hayatımızı idame ettirebildiğimiz kadardır” ifadelerini kullandı.

Vatandaşların kendilerine önceden kötü baktıklarını ancak yıllar geçtikçe verilen mücadele, Türk-İş ve bakanlıkların destekleri ile tanınır ve kabul edilir hale geldiklerini dile getiren Karaman “Sıfır atık yönetmeliği ile kısmen de olsa güvencemiz var. Bu güvence bizim yasal anlamda artık hırsız olmadığımızın güvencesi. Vatandaş artık yaptığımız işin kutsallığının farkında” dedi.

 

 
 
Türkiye’de ortalama yarım milyon atık toplayıcısı bulunuyor. Fotoğraf:DHA

EMİNE ERDOĞAN’A ÇAĞRI

Yaptıkları işin yasal bir statüye kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Karaman sözlerini şöyle sürdürdü:

“Artık bu sektörün en önemli insan kaynağı olduğumuzun kabul edilmesi ve serbest meslek erbabı olarak tanınmak istiyoruz. Özellikle sıfır atık hakkında sayın Emine Erdoğan'ın yaptıkları bizi heyecanlandırdı ve kendilerinden çok ümidimiz var. Bir anne olarak bizleri manevi evlatları sayıp Sıfır Atık Projesi kapsamında bizlere bir statü kazandırabilirler. Bu sayede de hem sosyal hem iş hem de yasal güvencemiz olur. Her çek çek alan sokağa çıkamamalı bu işin bir kriteri bir eğitimi ve biçimi olmalı.”

MADEN: ÇOCUK ÇALIŞTIRANLARA YAPTIRIM UYGULANMALI

Atık Kağıt ve Geridönüşümcüler Derneği’nde (AGED) Çevre ve Atık Yönetimi Müdürü Serhan Maden ise Türkiye’deki sokak toplayıcılarını Suriye mülteci akını öncesi ve sonrası olarak değerlendirmekte fayda olduğunu belirtti. Maden “Göç öncesi dönemde Türkiye vatandaşları kendileri toplama yaparken, artık toplama işlemlerini yabancı uyruklu göçmenlere yaptırıp, Türkiye vatandaşları daha çok satış ve pazarlama kısmını gerçekleştiriyor” diye konuştu.

Sokak toplayıcıları içerisinde yabancı uyruklu ve çocuk çalışanların çok sık görüldüğünü belirten Maden “Bu sektörde çocuk çalıştırılmasına karşıyız. Çocuklarımızın yeri okulları olmalıdır. Bu konuda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, denetimlerini arttırarak çocuk çalıştıranlara yaptırım uygulamalıdır. Çocukların okula gönderilmesi konusunda da bir takip sistemi oluşturulmalıdır” dedi.

 

 
 
Atık sektörünün bel kemiğini oluşturan yüz binlerce kağıt toplayıcısının talebi iş güvenliği ve sigorta. Fotoğraf: DHA

“EN BÜYÜK SORUN İŞ GÜVENLİĞİ VE SİGORTA”

Sokak toplayıcılarının resmi olarak tanımlı olmamasından dolayı, topladıkları atıkları kağıt fabrikalarına direkt satamadıklarını söyleyen Maden, bu nedenle hurdaların kağıt fabrikalarına gelene kadar yaklaşık üç aracı değiştirdiğini belirtti. Bu durumun, sokak toplayıcılarının kazançlarının düşmesine sebep olduğunu vurgulayan Maden, “Sokak toplayıcılığının bir meslek dalı olarak tanımlanması ve toplayıcıların doğrudan geri dönüşüm tesislerine satış yapabilmesinin önü açılmalıdır. Böylece, toplama miktarı da önemli oranda artacaktır” ifadelerini kullandı.

Sokak toplayıcılarının en büyük sorununun iş güvenliği ve sigorta olduğunu söyleyen Maden sözlerine şöyle devam etti:

“Evde temizlik hizmetlerinde olduğu gibi cüz’i bir bedelle devlet tarafından bir sağlık güvencesi sağlanabilir. Bu sayede daha iyi çalışma koşullarında atıkları toplayabilecekleri düşünülmektedir.”

 

 
 

Maden sözlerini şöyle tamamladı:

“*AGED olarak kaynağında ayrıştırma çalışmalarına başlanması ve Belediyelerin çöp ihalesi yerine ikili toplama sistemine geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Her kapının önünde çöp konteyneri yanında mutlaka geri dönüşüm konteyneri de olmalıdır.

*Hurda değeri düşük olan cam vb içecek ambalajlarının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi depozito sistemi ile toplanmalıdır.

*Sokak toplayıcılığının, meslek olarak tanımlanması ve topladıkları atıkları doğrudan fabrikalara satabilmelerinin yolu açılmalıdır.

*Hane halkından toplama yapılabilmesi için ödül-ceza sistemleri kapsamında değerlendirme yapılmalı ve çöp kutularına ambalaj atıkları atıldığında bu binalara çevre vergisi yüksek uygulanmalıdır. Ayrıştırma yapan ve çöp konteynerlerinden ambalaj atığı çıkmayan binalar daha düşük çöp ve temizlik vergisi ödemelidir.

*Yeni yapılan tüm konutlarda atık odaları ve geri dönüşüm odaları zorunlu hale getirilmeli ve ruhsat sürecinde istenmelidir. İl müdürlüğünce de bu atık odaları onaylanmalıdır. Bu sayede atıklar ayrı toplanması için en büyük sorun olan biriktirme sorunu ortadan kalkacaktır.

*Atık depolama sahalarına ambalaj atıklarının kesinlikle kabul edilmemesi için özenli çalışmalar yürütülmelidir. Bugün birçok depolama tesisi çöpe karışan ambalaj atıklarını ayırmak amacıyla ayrıştırma tesisleri kurmaktadır. Asıl olan kaynakta ayrı toplamaktır.

*Sigara içmek kapalı alanlarda yasaklanana kadar imkansız gibi görünüyordu bugün kapalı alanlarda sigara içilmesi garip gelmektedir. Ambalaj atıklarında da aynı şekilde bir yasal engelleme olursa (uygulanabilir miktarda) bu atıklar kısa sürede ayrı toplanmaya başlayacaktır.”

KAĞIT TOPLAYICILAR NE KADAR KAZANIYOR?

Kağıt toplayıcıları genel olarak şirket ve firmalar ile çalışıyor ve bu firmalara günlük olarak topladıkları kağıtları teslim ederek para kazanıyor. Bu bağlamda, kağıt toplayıcılarının kazandığı ücret topladıkları kağıtların ölçüsüne göre değişim gösteriyor. Ancak günümüz tüketim alışkanlığının yoğun olarak gözlemlendiği bir dönem olduğu için kağıt toplayıcıları her gün onlarca kilo ağırlığında kağıt toplayabiliyor. Günlük ortalama 100 TL civarında bir kazanç sağlanabiliyor.

Büşra Soyal  Yeni Şafak

Güncellenme Tarihi : 13.9.2019 10:33

İLGİLİ HABERLER