Gündem
  • 25.11.2014 13:48

Davutoğlu'ndan Bahçeli'ye sert cevap

AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin küresel ekonomik krizden etkilenmemesinin nedeninin AK Parti kadroları olduğunu belirterek, "Siyasi istikrar olmazsa makro ekonomik istikrar olmaz. Makro ekonomik istikrar olmazsa siyasi istikrar olmaz" dedi.

RUMLARA UYARI

Başbakan, Rum kesiminin müzakere masasından çekilmesini de şu sözlerle değerlendirdi:

“Müzakereyi iyi niyetli yürütürlerse iyi niyetli muhatap bulurlar ama müzakereleri uzatıp bu arada Kıbrıs’ın güneyinde, Kıbrıslı Türklerin de hakkının olduğu alanlarda petrol, doğalgaz arayıp buradaki doğal kaynakları tekellerine almaya kalkarlarsa bilsinler ki buna da izin vermeyiz. Doğu Akdeniz aynı zamanda bizim denizimizdir, Akdeniz’i bize kimse kapatamaz.”

"KILIÇDAROĞLU HAKARET ETTİ AMA..."

Davutoğlu, kayınvalidesinin vefatı dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu hakkında konuşmadığını ama CHP liderinin cenaze günü bile kendisine hakaret ettiğini kaydederek, “Bugün de Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerim olmayacak. Buradan bütün siyasi liderlere sesleniyorum; gelin siyasi üslubumuzu değiştirelim. Siyasi başarılar gelir gider ama siyasi ahlak kaybolursa hayatın anlamı da kaybolur” dedi.

BAHÇELİ’YE SERT CEVAP

Ahmet Davutoğlu, Bahçeli’yi ise sert sözlerle eleştirdi. Başbakan, “Sayın Bahçeli’ye çağrıda bulunuyorum. Tunceli Türkiye’nin bir vilayeti mi. evet öyle. Pekiyi siz tüm Türkiye’ye hitap ediyor musunuz.? Söylediklerinizi Tunceli’de söyleyin cesaretiniz ve yüreğiniz varsa? Dönün halka deyin ki ‘O gün öldürülenler vatan hainidir’ deyin. Bakalım Tunceli’ye girebilecek misiniz? Sayın Bahçeli’ye ihanet suçlamasını ise aynen iade ediyorum” ifadelerini kaydetti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkelerin başkanlığını yaparken, dünyanın en az gelişmiş ülkelerin temsilciliğini de üstleneceklerini söyledi.

Başbakan Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı’nda partililere seslendi.

Davutoğlu, Avustralya’da düzenlenen G-20 zirvesi kapsamında yaptığı görüşmeleri hatırlatarak, "Bizim istediğimiz dünyada talebin artmasıdır. Bu sağlanmadıkça dünya ticareti gelişemez. Yüzde 8 civarında gelişme dünya ticareti son 3-4 yıldır yüzde 3 civarında gelişiyor, bu bizim ekonomimiz üzerinde de bir baskı oluşturuyor. Önümüzdeki seçim döneminde ve daha sonra hem reel sektörü destekleyen dış talebe dayalı kalkınmayı sürdüreceğiz hem de içeride bütçe disiplinine dayalı makro ekonomik ve anti ekonomist politikalarla sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

"İNSANİ KALKINMANIN TEMEL TAŞLARINI DOKUMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Yapısal reformlar, bir tek Türkiye ve Meksika kapsamınlı rapor hazırlayarak açıkladığını anlatan Davutoğlu, "Her iki ülkede oraya gelmeden önce bizim yapısal reformlarını gündeme getirmişti. Şimdi de 9’unu açıkladık, 8 sosyal makro ekonomik dönüşüm programıyla, 8 sosyal dönüşüm programını önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Dünyadan ne seyrederse seyretsin, ne krizler yaygınlaşırsa yaygınlaşsın, biz milletimizden güç aldıkça ekonomimizi kalkınmayı sürdürecek, insani kalkınmanın temel taşlarını dokumaya devam edeceğiz" dedi.

G-20 DÖNEM BAŞKANI TÜRKİYE

Davutoğlu, şunları kaydetti: "G-20 Zirvesi’nin bizim için önemli bir yönü gelecek sene dönem başkanlığını almamız. G-20 bağlamında dönem başkanlığını takip edeceğimiz politikaların esaslarını diğer liderle paylaştım. Burada iki konuya önem vereceğiz, birincisi kobilerin önemi ve istihdam artışı diğeri de küresel ekonomideki eşitsizliğin ortadan kaldırılması için G-20 üyesi ülkelerle en az gelişmiş ülkeler arasında köprü rolü oynayacak misyonun yerine getirilmesi. İster iç siyaset olsun, ister dış siyaset, ister bölgesel ister küresel siyaset, ekonomik alan olsun ister kültürel ya da siyasi alan bizim siyasetimizin eğer bir tanımı olacak o da vicdan siyasetidir. Onun için G-20 ülkelerinin, dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkelerin başkanlığını yaparken, dünyanın en az gelişmiş ülkelerin temsilciğini de üstleneceğiz ve önümüzdeki dönemde dünyadaki eşitsizlikleri ortadan kaldıran bir yaklaşımı dile getireceğiz."

Zirvede başta ABD Başkanı Barack Obama ve diğer liderlerle gerek ikili gerek çok taraflı görüşme imkanı bulduğunu anlatan Davutoğlu, "Bu görüşmelerde Türkiye’nin uluslararası sorunlarla ilgili kanaatini muhataplarımla paylaştım. Özellikle de Suriye ve Irak bağlamında ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri kanaatlerimizi değerlendirme imkanı bulduk. Her vesileyle de mültecilerle ilgili kanaatimizi sunduk" dedi.

Daha sonra Filipinler’e geçtiğini söyleyen Davutoğlu, Filipinleri’i ziyaret eden ilk Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olma onurunu yaşadığını belirtti.

BAĞDAT ZİYARETİ

Filipinler’den sonra Bağdat ziyaretine dikkat çeken Davutoğlu, "Irak bizim hem dostumuz hem kardeşimiz hem de en önemli stratejik ortağımız. Irak söz konusu olduğun biz hiçbir Iraklı kardeşimize etnik, mezhebi, dini, kimliği perspektifinden bakmayız, Kutül Amare’den bakarız, işgalcilere karşı bizim dedelerimizle omuz omuza veren Şii, Sünni, Türkmen bütün kardeşlerimize Kutül Amare perspektifinden bakarız" diye konuştu.

Bağdat ziyaretinde Abadi ile detaylı görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Davutoğlu, "Hani birileri nerede o eski kabine toplantıları diyordu ya belki üzülecekler ama sizlerin, Türk ve Irak halkının çok sevineceği bir haberi vermek istiyorum. İnşallah Türkiye ile Irak arasında 2009’da kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mantığıyla toplanan ortak kabine toplantısının bir yenisini 24-25 Aralık tarihlerinde Türkiye’de gerçekleştireceğiz. Bir hep şunu söyledik: Türkiye ile Irak’ın dostluğu baki, arada çıkabilecek sorunlar konjonktüreldir" ifadelerini kullandı.

SİNAN USLU
ANKARA 

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 00:05

İLGİLİ HABERLER