Gündem
  • 16.9.2014 00:02

Erdoğan bu soruya cevap vermedi

Bütün soruları cevaplandıran Erdoğan tek bir soruya cevap vermedi.. O soru da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun anket sonucuyla ilgiliydi..

Tampon bölge

Erdoğan, Irak ve Suriye'de tampon bölge iddiaları için de "Bu işin teknik boyutu silahlı kuvvetlerde. Onlarla görüşme sürüyor. Buna gerek var mı, yok mu, varsa nerelerde, derinlik belirleyip önümüze getirecekler ve biz de 'uygundur ya da değildir' diyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Kürtçe eğitim

Diyarbakır, Şırnak ve Hakkari'de Kürtçe eğitim verme amacıyla açılan okullar da gazetecilerin Erdoğan'a sorduğu sorular arasındaydı. Erdoğan, "Devletin resmi dili Türkçedir. Biz Kürtçe olsun diğer diller olsun, düşüncelerimizi söyledik. Seçmeli olarak seçmeli derste Kürtçe öğrenebilir. Üniversitelerde ön açıldı. 'Yeterli değil' diyorlarsa, kurslar da açabilirler. Bunlar artık çok ciddi alınmış bir mesafe. Bunun dışında kalkıp da resmi dil olarak konuşmaya kalkarlarsa olmaz. Türkiye'nin resmi dili Türkçedir." dedi.

Çözüm süreci

"Sağlıklı netice aldık diyemeyiz ama umut var. Bölge halkı çok mutlu. Beş maddelik bir yasal zeminimiz var. En önemli olanı silahların verilmesi, tekrar evlerine dönüş. Bunların farklı şekilde rehabilitasyon çalışması, iş sahibi yapılması gibi konular. Çözüm sürecinde devletin birimlerinde görev alan insanların, onlara yönelik adli cezai uygulamaların olmaması konusu. Burada yol alan insanlar 'Adli cezai noktada yarın bir takibata uğrayacaksam ben bu işin içine giremem' der. Yasal düzenlemenin içine koyduk."

Erdoğan, "Çözüm sürecinde en büyük risk nedir?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Tahriklere kapılmamak ve soğukkanlılığı elden bırakmamak lazım. Bayrak indirme bir tahriktir. Araç yakma, yatırımlar vb. Bunlarla ilgili olarak girişim var, Güneydoğu'da bakıyorsun bir sürü adım atıyoruz, araçlar yakıldığında bunca insan çalışıyor, birçoğu bırakıp gidiyor, yeni müteahit arıyorsun. Yollarda da aksamalar oluyor. Bir taraftan Kürt sorunu meselesi diyorlar, varsa bir sorun, yakma yıkma işlemlerine karşı benim vatandaşlarım direnç koymalı. Beni ekmeğimden ediyorsun. Diyarbakır'daki annelerin direnişi önemliydi, şahsiyetli duruştu. Bazılarının çocukları gönderildi geldi, bu konuda özellikle parlementoda biz Kürt vatandaşlarımızın temsilciyiz diyen partinin de samimiyetle kaçırılan insanların verilmesi noktasında, çocuklarla ilgili hükümetle el ele vermek suretiyle bu işi çözmeleri lazım. Biz ne yaptık? MİT müsteşarı ile parlementoda olan bu partiyi adaya belli aralıklarla gönderdik. Bir çözüm için gönderdik. Bundan dolayı biliyorsunuz parlementoda grubu olan başka parti ya da partiler hakaret etti. Bizim derdimiz bağcı ile değil üzümü yemektir. Siyaset risktir. Bu riski göze alamazsanız olmaz."

O soruya yanıt vermedi

Erdoğan, bugün bir gazetede yer alan ve Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığa gelmesinin ardından AK Parti'nin oyunun yükseldiğini gösteren anket hatırlatılarak sorulan bir soruya ise yanıt vermekten kaçındı. Cumhurbaşkanı; "Siz genel seçimlerde yüzde 34, 47 ve 49 almıştınız, sizce Davutoğlu için 2015 Haziran seçimlerinde başarılı sonuç nedir" sorusuna "Böyle bir değerlendirmeyi yapmam bulunduğum makama ters olur, bana ters köşe yapmaya çalışıyorsun, fırsat vermem" dedi.

Kaynak: Al Jazeera

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 01:47

İLGİLİ HABERLER