Gündem
  • 24.7.2014 21:04

Erdoğan İhsanoğlu'na fena yüklendi

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan Mersin'de halka hitap etti.

Başbakan Erdoğan, "TİKA, Kızılay, AFAD, THY, AA, TRT ile dünyanın her tarafına ulaştık. Ulaştığımız yerlere inanın ne MHP'nin, ne CHP'nin ne diğerlerinin hayalleri bile ulaşamaz" dedi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP genel müdürü aylarca Bahçeli ile beraber Cumhurbaşkanı adayı sıfatını saydılar. 'Dürüst olacak' dediler, 'yalan söylemeyecek' dediler, 'sicili temiz olacak' dediler, 'hırsızlık yapmamış olacak' dediler. Kardeşlerim, belli ki bu sıfata haiz bir adayı kendi içlerinden bulamadılar, kendisi de dahil, Bahçeli de Kılıçdaroğlu da. Madem bu sıfatlara haizsiniz, siz niye aday olmadınız? Neden? Gittiler bir monşer ithal ettiler" dedi.

Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi dolayısıyla Mersin'de, Tevfik Sırrı Gür Stadı'nın yanında düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Erdoğan, geçen yıl 9 Haziran’da Mersin'e geldiğini, bu ilde tamamlanan 500 milyon liralık yatırımın açılışını gerçekleştirdiklerini ve bundan iki hafta sonra 20 Haziran’da bu ili yeniden ziyaret ederek, Akdeniz Oyunları’nın açılışını yaptıklarını anımsattı. Mersin’e en son 13 Mart’ta bir kez daha geldiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Burada mitingimizi yaptık. Bu alanda, 4 ay sonra bugün bir kez daha Mersin’deyiz. 4 ay sonra bir kez daha Mersin ile kucaklaşıyoruz, Mersin ile hasret  gideriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak son 12 yıl içinde 81 vilayetimizin her birini defalarca ziyaret ettim. Bazı illerimize 10, 15, 20 kez gittiğim oldu. 12 yıl içinde birkaç il, 3 kez gittiğim ildir ama diğerleri 5, 15, 20 defa gittiğim iller var. Sadece illere değil ilçelerimize de ziyaretler yaptık. 81 ilimizi, ilçelerimizi ziyaret ediyoruz. 13 yıl içinde 100’e yakın ülkeye gittim. Kardeşlerim, bazılarına defalarca gittim. Toplam 300’ün üzerinde resmi ziyaret yaptım. Orada resmi temaslarda bulundum. Bütün bu seyahatlerde, birlikte Türkiye’yi büyütmek, Türkiye'yi güçlendirmek için, öncü ülke yapmak için gece gündüz çalıştık. Allah’a hamdolsun 12 yılın her bir gününü, her saatini ülkeme, milletime bayrağıma hizmete adadım. Benimle birlikte arkadaşlarım da aynısını yaptı. Genel Başkan yardımcılarımız, Bakanlarımız, milletvekillerimiz,  teşkilatımız, kadın kolları, gençlik kolları hiç durmadan çalıştılar.”

MİLLETLE YOLA ÇIKTIK, MİLLETLE YÜRÜDÜK HALEN DE MİLLETİMİZLE YÜRÜYORUZ"

“Ben, burada, Mersin’de bütün Mersinli kardeşlerime çok samimi bir soru sormak istiyorum. Muhalefet partilerinin genel başkanlarını acaba Mersin’de kaç kez gördünüz, acaba buraya kaç kez geldiler” diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Çok mu işleri vardı? Şurada Adana’ya, Hatay’a, Gaziantep’e, Şanlıurfa’ya, batıda Antalya’ya, Muğla’ya, Aydın’a, Isparta’ya, Burdur’a kaç kez gittiler? Onlar bizim kadar yoğun değil. Onların bizim gibi sırtında yumurta küfesi yok. Onların yoğun yurt dışı seyahatleri yok. Onların icraat üretmek, hizmet üretmek gibi dertleri yok. Buna rağmen Allah aşkına Mersin’e kaç kez geldiler? Kaç kez sizinle muhabbet ettiler? Derdinizi kaç kez paylaştılar? Biz, farklıyız. Her zaman farklı olduk. Biz, bu oyla milletle yola çıktık, milletle yürüdük halen de milletimizle yürüyoruz.”

“HALKIN İÇİNE ÇIKAMIYORLAR"

Erdoğan, 10 Ağustos cumhurbaşkanı seçimlerine 16 gün kaldığını anımsatarak, şunları söyledi:

“CHP’nin genel müdürü ilçe ziyaretleriyle işi idare etmeye çalışıyor. MHP Genel Başkanı hiç ortalıkta yok. MHP Genel Başkanı CD doldurmak, kaset doldurmakla meşgul? Miting yapmıyorlar, halkın içine çıkamıyorlar, milletle kucaklaşamıyorlar. İnanın milletin içine çıkacak yüzleri yok. Ne yaptılar? Kendilerine dayatılan bir adayı ortak aday diye sahaya sürdüler. Tabanları buna itiraz edince gayet kaba şekilde, Kılıçdaroğlu ne dedi, ‘tıpış tıpış sandığa gidip oy vereceksiniz’ dedi. Ben şimdi Mersin’de CHP’ye gönül vermiş kardeşlerime samimi bir soru soruyorum, CHP’nin kendi içinden çıkaracağı bir adayı yok muydu? 91 yaşında olduğunu iddia eden CHP'nin milletvekilleri içinde, teşkilatı içinden bir aday bulamadı mı?”

“GİTTİLER, BİR MONŞER İTHAL ETTİLER"

Erdoğan, alandakilerin, “Mersin seninle gurur duyuyor” diye slogan atması üzerine,  “Biz sizlerle gurur duyuyoruz” dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP genel müdürü aylarca Bahçeli ile beraber Cumhurbaşkanı adayı sıfatını saydılar. 'Dürüst olacak' dediler, 'yalan söylemeyecek' dediler, 'sicili temiz olacak' dediler, 'hırsızlık yapmamış olacak' dediler. Kardeşlerim, belli ki bu sıfata haiz bir adayı kendi içlerinden bulamadılar, kendisi de dahil, Bahçeli de Kılıçdaroğlu da. Madem bu sıfatlara haizsiniz, siz niye aday olmadınız? Neden? Gittiler bir monşer ithal ettiler. Buradan, Mersin’den MHP’ye gönül vermiş kardeşlerime soruyorum. Ey MHP’li kardeşim, ne diyor bu adayınız, ‘ben hiçbir partinin mensubu değilim.’ Buna inanıyor musunuz? Dünyada böyle bir siyasi arena içinde, ‘ben herhangi bir partinin mensubu değilim’ demek bir defa siyasete saygısızlıktır. Siyaset nedir? İnsan yönetme sanatıdır. Sen Çankaya’ya çıkacaksın, cumhurbaşkanı olabilirsen olacaksın ama ne diyorsun ‘benim hiçbir partiyle ilgim yok . Siyasetten uzağım.’ Bu, bu demektir ve bunu kendisini destekleyen 9-10 parti varya onlar da kabul ediyor.''

''MHP içinde cumhurbaşkanlığına aday olacak bir tane cesur yürek yok muydu?'' diye soran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

''Geçmişte bir tane oldu, dövdüler. Kendi milletvekili arkadaşları dövdü. Bahçeli, ses çıkarmadı. Koskoca MHP’de bir tane aday yok muydu? Bu MHP yönetimi kendi adayını çıkaramadı. Kendisine verilen emri yerine getirdi, kendisine dayatılan adayın arkasına saklandı. Bu aday ne diyor? 'Beni şu kadar parti destekliyor' diyor. Kardeşlerim Türkiye’de şu anda irili ufaklı 80 tane parti var. Bunların büyük çoğunluğu seçimlere giremiyor, bu monşer adayı destekleyen partilerden. CHP, MHP’yi çıkarın, geriye kalanların oy oranlarının toplamı binde 5’i bile bulmuyor. Bu monşer aday kendisini destekleyen partilerin sayısını veriyor ama artık isimlerini saymıyor. Niye? Saymıyor, çünkü bunların içinde Sosyalist İşçi Partisi var, bu adayı destekleyeceğini açıkladı. Devrimci Halk Partisi, bu adayı destekleyeceğini açıkladı. MHP’nin düştüğü duruma bakın. Düşürdüğü çok zavallı bir hal var. Şu hale bakın, 'çatı' dediler, gittiler MHP, Sosyalist İşçi Partisi ve Devrimci Halk Partisi’ni aynı çatı altında bir araya getirdiler. Hani, yani siz Türk milliyetçisiydiniz, ne zamandan beri Devrimci Halk Partisi ile bir araya geldiniz, ne zamandan beri Sosyalist İşçi Partisi ile bir araya geldiniz? İşte MHP’li kardeşlerim buna itiraz ediyor.”

"TİKA, KIZILAY, AFAD, THY, AA, TRT İLE DÜNYANIN HER TARAFINA ULAŞTIK"

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Diyanet İşleri Başkanlığımızla, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızla, Türk Hava Yolları, Anadolu Ajansı, TRT ile dünyanın her köşesine ulaştık. Bizim ulaştığımız yerlere inanın ne MHP'nin, ne CHP'nin ne diğerlerinin hayalleri bile ulaşamaz" dedi.

Mersin'deki Tevfik Sırrı Gür Stadı yanında düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi için yapılan çirkin ittifakın diğer partilere oy verenler tarafından da görüldüğünü, yönetimleri ne derse ne desin bu partilerin tabanlarından kendisine oy verecek binlerce, on binlerce kişi bulunduğunu söyledi.

Karşısında eski Türkiye koalisyonu bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Eski Türkiye'nin ne kadar aktörü varsa, ne kadar karanlık, marjinal taraftarı varsa şu anda bizim karşımızda. Yani yeni Türkiye'nin karşısına dizildiler" dedi.

Milletin eski Türkiye koalisyonuna geçit vermeyeceğini belirten Erdoğan, Mersin'in de bu "şer ittifakına" geçit vermeyeceğini söyledi.

Mersin'de CHP, MHP, HDP, BBP, Saadet Partililerden destek beklediğini bildiren Erdoğan, "Bütün Mersin milletin adayına, yeni Türkiye'nin adayına inşallah destek verecek. Eski Türkiye'nin aktörlerine de sandıkta gereken cevabı verecek" diye konuştu.

Alandakilerden destek sözü alan Başbakan Erdoğan, tam bağımsız Türkiye için destek istedi.

Erdoğan, "Mersin inşallah 10 Ağustos'ta sandıkları patlatmaya hazır bunu görüyorum" dedi.

KKTC'YE SELAM

Konuşmasında KKTC'ye selam gönderen, Lefkoşa'yı, Gazimağusa'yı, Girne'yi, Güzelyurt'u, Dipkarpaz'ı selamlayan Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 40. yıl dönümünü de kutladı.

Erdoğan, hiç olmadığı kadar 12 yıldır buranın yanında olduklarını dile getirerek, Mersin'den KKTC'ye su götürmek için çok büyük bir projenin devam ettiğini ve eylül gibi bitmesinin planlandığını bildirdi.

Kıbrıs davasını en güçlü şekilde savunduklarını vurgulayan Erdoğan, Güney Kıbrıs'a tankerlerle su geldiğini, KKTC'nin ise denizin altından döşenen borularla Türkiye'dekiler gibi aynı suyu içeceğini belirtti.

Bunun kardeşliğin gereği olduğunu, artık KKTC'de su sıkıntısı kalmayacağını belirten Erdoğan, "Hatta hatta isterlerse Güney Kıbrıs'a da su verebiliriz. Çünkü veren el alan elden üstündür biz bunu biliyoruz" dedi.

Suriye'deki ve Irak'taki mazlumlarla, Filistin ve Gazze ile ilgilendikleri, seslerini yükselttikleri için muhalefet partilerinin rahatsız olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi çıkmışlar, CHP, MHP, onların monşer adayları bizi sadece Arap halklarına destek vermekle itham ediyorlar. Neymiş Türkmenleri unutuyormuşuz. Elinize dilinize dursun be, ırkçılık bu. Mazlumun rengi olur mu? Mağdurun rengi olur mu? Mazlumun dinin, mezhebinin, dilinin, derisinin renginin ne önemi var? Bunlar devekuşu gibi başlarını kuma gömmüşler kendileri karanlık içinde kalmışlar, dünyayı da karanlık zannediyorlar."

Başbakan Erdoğan, 12 yıllık iktidarları süresince Myanmar'dan, Somali'ye, Afrika ülkelerine kadar kimin ihtiyacı varsa ellerini uzattıklarını, bunu yaparken Türk kardeşleri, Türkmen kardeşleri ve akraba topluluklarını da unutmadıklarını vurgulayarak, Yunanistan, Bulgaristan, Almanya, Fransa, ABD ve Avustralya'da vatandaşları, akrabaları bularak ilgilendiklerini söyledi.

Bazı Türk topluluklarını tarihte ilk kez başbakan olarak ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, Etiyopya'da Türkleri bulup ilgilendiklerini, Kırım'da Türkler'e el uzattıklarını, okullar, camiler yaptıklarını anlattı.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizden önceki MHP iktidarı sen acaba Kırım'a ne yaptın söyle bakayım? Ama biz yaptık. Türkmenler diyorlar, sen Suriye'deki, Irak'taki Türkmenlere ne yaptın? Ama biz bak Suriye'deki Türkmenlere biliyorsunuz, istihbarat teşkilatımızın tırları giderken ne yazık ki savcısıyla birlikte güvenlik güçleriyle birlikte el koymaya kalktılar. Kanunsuz bir işlem yaptılar. Bu kanunsuz işlemi hala savunan dalkavuk, yandaş medya var, paralel medya var. Çünkü onlar Türkmen kardeşlerimize bu yardımın gitmesini istemiyorlardı. Onları kendi başlarına bırakmak istiyorlardı. Ama biz buna rağmen gönderdik."

Türkmenleri madden manen desteklediklerini ve desteklemeye devam ettiklerini bildiren Erdoğan, "Aslında MHP'nin içindeki bazı milletvekili arkadaşlar da neler yaptığımızı çok iyi biliyorlar ama dürüst davranmıyorlar, samimi davranmıyorlar, kalkıp bu hükümet oradaki Türkmenlere şu yardımı yapıyor demiyorlar" dedi.

Irak'taki Türkmenlerin büyük ölçüde ihtiyaçlarını karşılamanın gayreti içinde olduklarını ifade eden Erdoğan, "Şartlar normal değil, anormal şartlara rağmen desteklerimizi sürdürüyoruz" dedi.

"HAYALLERİ BİLE ULAŞAMAZ"

Başbakan Erdoğan, yurt dışında yürütülen çalışmalarla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

"TİKA adında bir kuruluşumuz vardı. Kendi içine kapanmıştı, bürokrasiyle uğraşıyordu. TİKA'yı aldık, büyüttük, destekledik ve Türkiye'nin öncü gücü haline getirdik. Kızılay'ı, AFAD'ı Türkiye'nin öncü gücü yaptık. Diyanet İşleri Başkanlığımızla, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızla, Türk Hava Yolları, Anadolu Ajansı, TRT ile dünyanın her köşesine ulaştık. Bizim ulaştığımız yerlere inanın ne MHP'nin, ne CHP'nin ne diğerlerinin hayalleri bile ulaşamaz."

MHP'nin de iktidar ortağı olduğu dönemde yapılan bu tür yardımların tutarının 45 milyon dolar olduğunu, şimdi bu rakamı 3,5 milyar dolara yükselttiklerini ifade ederek, "Nerdeyse bine dokuz artırdık" dedi.

"CEHALET PAÇALARINDAN AKIYOR"

Kılıçdaroğlu'nun "Eskiden Ortadoğu'da sorun olsa Türkiye'nin kapısı çalınırdı" şeklindeki açıklamasını eleştiren Erdoğan, "Cehalet paçalarından akıyor. Kendi ülkesinin hatta kendi partisinin tarihini bile bilmiyor" dedi.

CHP dönemlerinde Ortadoğu bir tarafa Ankara'nın sokaklarına, caddelerine bile devletin ulaşamadığını, Türkiye'nin dünyada, Ortadoğu'da, Avrupa'da esamesinin bile okunmadığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'ye gündem dayatıldığını, "yap" denilenin yapıldığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, eski Başbakan Ecevit'in İsrail'in Cenin katliamına soykırım dediği için linç edildiğini, 15 gün içinde 4 kez özür dilemek mecburiyetinde kaldığını anımsatarak, "Şimdi özür dileyen değil, özür dileten bir Türkiye var, şimdi ağırlığı olan bir Türkiye var. Şimdi gücü, itibarı olan bir Türkiye var. Şimdi bayrağının, pasaportunun, parasının saygınlığı olan bir Türkiye var" dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu da eleştiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"CHP ve MHP'nin bu monşer adayı kısa süre içinde partilerine uyum sağladı. Daha sahalara çıkalı bir ay olmadı, maşallah yalanın bini bir para, iftarının bini bir para. Bir ay içinde defalarca yalan söyledi, yalan söylemeye de devam ediyor. Ben bu monşerin yalanlarının, iftiralarının peşine düşecek değilim. Kendisini zaten muhatap da almıyorum. Ama çıkıyor Türkiye'de Gazze'de hiçbir şey yapmıyor diyor. Çıkıyor, Gazze'yi bırak Türkmenlere bak diyor. Bir yandan İsrail zulmüne çanak tutuyor, bir yandan da tam partisi CHP, MHP gibi ırkçılık yapıyor."   

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail bu kafayla giderse kesinlikle uluslararası mahkemelerde yargılanacaktır. Bunu da göreceğiz. Bunun mücadelesini Türkiye olarak vereceğiz" dedi.

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası kapsamında Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadı'nın yanında düzenlenen mitingde, Türkiye'de, İsrail'in zulmüne ses çıkarmayacak, Gazze, mazlumlar ve hukuksuzlar için susacak bir başbakan ve cumhurbaşkanı istendiğini söyledi.

Gezi olaylarını, 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerini Türkiye'nin yükselişini engellemek isteyen çevrelerin tertip ettiğini belirten Erdoğan, "Şimdi de monşer bir adayla bunu başarmak istiyorlar. Türkiye, bu kirli operasyonlara geçit vermeyecek, bunu böyle biliniz. Türkiye'ye artık hiç kimse gündem dayatamaz, hiç kimse istikamet çizemez. Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız bir ülkedir, her zaman da inşallah öyle kalacaktır" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin bütün imkanlarıyla Gazze'nin, Suriye'nin, Türkmenlerin yanında olduğunu, olmaya da devam edeceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Yalanlara, iftiralara kulak asmayın. TİKA, Kızılay, AFAD, Anadolu Ajansı, TRT, Diyanet İşleri Başkanlığımız şu anda şartları zorlayarak Gazze'de yardım faaliyeti yapıyorlar. Dışişleri Bakanlığımız, Milli İstihbarat Teşkilatımız aynı şekilde. TİKA, Kızılay, AFAD en zor şartlara rağmen Suriye ve Irak'taki Türkmen kardeşlerimize destek oluyorlar. Biz, bunları reklam olsun diye yapmıyoruz, bunları davul zurna ile yapmıyoruz, büyük bir devlet nasıl davranırsa öyle davranıyoruz. Onun için CHP'nin, MHP'nin, bu monşer adayın, Pensilvanya medyasının yalanlarına inanmayın. Onlar, İsrail zulmünü örtmenin, perdelemenin peşindeler. İsrail oradan vuruyor, bunlar buradan vuruyor. Er ya da geç kazanan mazlumlar olacaktır. Onun için diyorum ki 'zalimler için yaşasın cehennem.' Bunu böyle bilelim, er ya da geç kazanan hak olacak, adalet olacak, biz de bedeli ne olursa olsun hakkın, adaletin, barışın yanında durmaya devam edeceğiz."

"BU ÇATI ADAYIN ACABA BUGÜNE KADAR ÇAKILI BİR ÇİVİSİ VAR MI?

Başbakan Erdoğan, 10 Ağustos cumhurbaşkanı seçiminin çok önemli olduğuna işaret ederek, 10 Ağustos 2014'ün yeni Türkiye'nin, demokratik özgür Türkiye'nin kazanacağı, vesayetin, statükonun kaybedeceği bir tarih olacağını söyledi. Milletin 10 Ağustos'ta tarih yazacağını, durmadan çalışacaklarını, çok koşacaklarını ifade eden Erdoğan, "Sadece şunu sorun; bu çatı adayın acaba bugüne kadar çakılı bir çivisi var mı, dikili bir ağacı var mı? Bundan ne gelir, ne olur? Bunu söyleyin" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti iktidarında Türkiye'nin ekonomik ve sosyal alanlarda yaşadığı gelişmeleri anlatan Başbakan Erdoğan, kendilerinden önce iktidarda bulunan MHP'nin de ortağı bulunduğu hükümetin, Türkiye'yi IMF'ye 27,5 milyar dolar borçlandırarak, 3,5 yılda hükümetten kaçıp gittiğini, kendilerinin de bu borcu sıfırlayarak, IMF'ye borç verecek duruma geldiklerini söyledi. Erdoğan, "Milli olmak bu, milliyetçi olmak bu, ama kafatası milliyetçisi değil. Vatanını seveceksin, milletini seveceksin, devletini diğer devletlere karşı güçlü kılacaksın mesele bu" ifadesini kullandı.

Erdoğan, 12 yılda Mersin'e 11 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını anımsatarak, bakanlıkların faaliyet alanlarında gerçekleştirdiği yatırımları tek tek saydı. Şu anda devam eden proje ve yatırımlar hakkında da bilgi veren Erdoğan, Kazanlı bölgesinde hayata geçirilecek 10 bin yatak kapasiteli turizm bölgesiyle alakalı kamulaştırma sorununu halledilerek, projeye başlanacağını belirtti.

Erdoğan, Tevfik Sırrı Gür Stadıyla ilgili muhalefetin "TOKİ burada AVM yapacak" yönünde dedikodu ürettiğine değinerek, "TOKİ'nin burayla ilgili henüz vermiş olduğu bir karar yok. Bunların hayatı hep iftirayla geçmiş, yalanla geçmiş, takiyeyle geçmiş. Şimdi de burada böyle bir ifade kullanarak, acaba 'biz, AK Parti iktidarını nasıl zayıflatırız'... Statla ilgili verilmiş bir karar yok, söylenenler yalan. Bu yalanlara, iftiralara hiç kulak asmayın. Biz, ihtiyacımız neyse o şehir için onu yaparız, bunun da değerlendirmelerini yaparız, ondan sonra adımımızı atarız" dedi.

Akdeniz sahil yolunun büyük kısmının tamamlandığını, kalan bölümlerle ilgili çalışmaların sürdüğünü, Toroslar ilçesi Korukent Mahallesi'nde inşa edilen, 6 ihtisas hastanesinden oluşan şehir hastanesinin yapımının devam ettiğini aktaran Erdoğan, 12 yılda yapılanları tek tek saymakla bitiremeyeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Mersin'de devam eden tüm yatırımların, hizmetlerin takipçisi olacağını, hiçbir proje, yatırım ve eserin atıl kalmayacağını belirten Erdoğan, "Biz, yaptıklarımızla konuşuyoruz, eserlerimizle konuşuyoruz, onlar sadece laf üretiyorlar. Çünkü yaptıkları bir şey yok. Bizim hizmet sevdamız cumhurbaşkanlığımızda da devam edecek" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, 10 Ağustos 2014'te milletin ilk defa cumhurbaşkanını seçeceğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarihimiz boyunca milletin seçtiği bir devlet başkanı yok, bir cumhurbaşkanı yok, ilk defa seçiyoruz. Buna CHP karşı çıktı, MHP karşı çıktı. Şimdi hangi yüzle milletin karşısına gelecekler de 'oyunuzu bize, adayımıza verin' diyecekler. Siz, millete güvenmiyorsunuz ki milletin egemenlik hakkını tarih boyunca elinden aldınız.  CHP, bu demektir. Mersinli kardeşlerimden özellikle bir ricada bulunuyorum, mutlaka sandığa gidin, yeni Türkiye'nin kuruluşu için mutlaka oy pusulasına mührünüzü basın, yarın çocuklarınıza, torunlarınıza anlatacak güzel bir hikayeniz olsun. '10 Ağustos'ta, 2014'te tarih yazdık. Halkın oylarıyla belirlenen ilk cumhurbaşkanı seçiminde ben de oy kullandım, vesayete, statükoya biz son verdik, Türkiye'nin gücüne güç kattık, milli iradeye güç kattık' deyin. Bu bakımdan 10 Ağustos seçimleri ülkemiz için, milletimiz için, demokrasimiz için hayırlara vesile olsun."

Erdoğan, AK Parti Mersin Milletvekili ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın, geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle yurt dışında ameliyat olduğunu ve bugün Türkiye'ye döndüğünü, kendisine telefonda geçmiş olsun dediğini, Çağlayan'ın da vatandaşlara selamını ilettiğini belirterek, Çağlayan için dua etmelerini istedi. 

"Tek millet, tek bayrak, tek devlet ve tek vatan" ilkesini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Paralel devlet yok, devletin içinde devlet yok, sadece Türkiye Cumhuriyeti devleti var. Paralel devletin aktörleri ortaya çıkmaya başladı, Başbakanı dinleyenler ortaya çıkmaya başladı, bakanları dinleyenler ortaya çıkmaya başladı, uluslararası görüşmeleri dinleyenler ortaya çıkmaya başladı, Dışişleri Bakanlığındaki toplantıda Bakanımı ve ilgili arkadaşları dinleyenler ortaya çıkmaya başladı. Sonuna kadar devam edeceğiz. Bunların okullarında çocuklarını okutanlar varsa alsın, bunların dershanelerinde çocuklarını okutanlar varsa alsın, sakın bunlara teslim etmeyin. Ramazan-ı şerif kutlu, mübarek olsun. Artık o bize veda ediyor, biz de ona veda ediyoruz. Ramazan Bayramınız şimdiden hayırlara vesile olsun. Alem-i İslam'ın birliğine, beraberliğine, tüm insanlığın barışan vesile olsun.

İnsanlık Filistin'deki katliamı görmüyor, orada şehit edilen yavruları görmüyor. 700'e yakın insan öldürüldü şu ana kadar, kardeşlerim 4 bine yakın yaralı var, hala ses çıkmıyor. Türkiye'nin sesi çıkıyor, Katar'ın sesi çıkıyor, Güney Amerika'dan sesler çıkıyor. İsrail bu kafayla giderse kesinlikle uluslararası mahkemelerde yargılanacaktır. Bunu da göreceğiz. Bunun mücadelesini Türkiye olarak vereceğiz. Dualarınızda Filistin'i, Gazze'yi, Suriyeli mazlumları unutmayın, Irak'taki Türkmen kardeşlerimizi unutmayın, Libya'daki kardeşlerimizi unutmayın, Mısır'daki kardeşlerimizi unutmayın, Myanmar'daki, Patani'deki kardeşlerimizi unutmayın. Allah bizi millete hizmet yolundan ayırmasın, Allah bizi utandırmasın, mahcup etmesin. Bize Allah yeter, bize millet yeter, bize Türkiye yeter."

Erdoğan, vatandaşlara "milli irade, milli güç, hedef 2023" sloganını tekrarlattırarak konuşmasını bitirdi.

Başbakan Erdoğan’ın yaklaşık 1 saat süren konuşması, sık sık “Mersin Seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kesildi.

Mitinge, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu  ve bölge milletvekilleri de katıldı. Miting alanında, “Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz asla, Bediüzzaman”, “Siz nereye, biz oraya” yazılı pankartlar asıldı.

İsrail'in Gazze'ye saldırıları sonucu yaşanan katliamın ardından ilan edilen 3 günlük yas nedeniyle seçim şarkıları çalınmadı. Aşırı sıcak hava nedeniyle zor anlar yaşayan vatandaşlardan bazıları baygınlık geçirirken, miting alanına aralıklarla soğuk su püskürtüldü.

DÜRÜST ADAY BULAMADILAR

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı adaylarının sıfatlarını saydığını da belirten Erdoğan şöyle konuştu:
Dürüst olacakmış, yalan söylemeyecekmiş, hırsızlık yapmamış olacakmış. Bu sınıflara haiz bir adayı kendi içlerinde bulamadılar. Kendileri de dahil. Bu sıfatlara haizdiniz de niye siz aday olmadınız da monşeri ithal ettiniz. Bu monşer 'Ben hiç bir partinin mensubu değilim' diyor. Buna inanıyor musunuz? Ben herhangi bir siyasi partinin mensubu değilim demek, siyasete saygısızlıktır. Siyaset insan yönetme sanatıdır. Çankaya Köşkü'ne çıkacaksın, çıkabilirsen bizim siyasetle ilgim yok diyorsun. MHP içinde Cumhurbaşkanlığına aday olabilecek bir cesur yürek yok mu? Geçmişte bir tane oldu kendi arkadaşları dövdü. Bahçeli buna ses çıkartmadı. Talimatlara boyun eğdi, kendine verilen emri yerine getirdi. Kendisine dayatılan adayın arkasına saklandı."

MONŞER 1 AYDA YALANCI OLDU
Türkmenlere yardım etmedikleri yönündeki iddiaların doğru olmadığını da belirten Erdoğan konuşmasında Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na yüklendi. Erdoğan şöyle konuştu:

"Biz Suriye'deki mazlumlarla ilgileniyoruz diye muhalefet rahatsız oluyor. Irak ile Filistin ile Gazze ile ilgilendiğimiz için sesimizi yükselttiğimiz için bundan rahatsız oluyorlar. Şimdi çıkmışlar CHP, MHP ve monşer; biz sadece Arap halklarına destek veriyormuşuz. Türkmenleri unutuyormuşuz. Bu ırkçılıktır, elinize yüzüne dursun mazlumun rengi olur mu? Mazlumun dininin, mezhebinin, derisinin renginin ne önemi var. Bunlar deve kuşu gibi başlarını kuma gömmüşler kendileri karanlık içinde kalmışlar dünyayı da karanlık sanıyorlar. Dünyadaki tüm mazlumları unutmuyoruz. İstihbarat teşkilatımızın TIR'ları giderken savcısıyla güvenlik güçleriyle birlikte el koymaya çalıştılar, kanunsuz bir işlem yaptılar. Bu kanunsuz işleri savunan dalkavuk yandaş paralel medya var. Çünkü onlar Türkmen kardeşlerimize yardım gitmesini istemiyor. Buna rağmen gönderdik. Türkmen kardeşlerimize manen ve madden desteklemeye devem ediyoruz. MHP'nin içindeki milletvekilleri neler yaptığımızı çok iyi biliyorlar, ama samimi davranmıyorlar.

Bülent Ecevit, İsrail'in Cenin katliamına soykırım dediği için 15 gün içinde 4 kez özür dilemek zorunda kaldı. Şimdi, özür dileyen Türkiye değil, özür dileten bir Türkiye var. CHP ve MHP'nin monşer adayı partilerine uyum sağladı. Sahaya çıkalı 1 ay oldu yalanın iftiranın bini bin para. Bu monşerin yalanlarının iftiralarının peşine düşecek değilim, kendisini muhatap almıyorum. Gazze'de hiç bir şey yapmıyor, Türkmenlere bakmıyor diyor. İsrail zulmüne çanak tutuyor. Partisi CHP ve MHP gibi ırkçılık yapıyor. 2 dönem Genel Sekreterlik yaptı, geride ismini bile bırakamadı. Türkiye'de İsrail zulmünü ses çıkartmayacak böyle bir Cumhurbaşkanı istiyorlar."

Ali Ekber ŞEN- Mustafa ERCAN- Mustafa İNSAN- İbrahim MAŞE- Çağlar ÖZTÜRK/MERSİN, (DHA)

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 03:02

İLGİLİ HABERLER