Gündem
  • 1.8.2014 12:56

Ergenekoncular AK Parti'yi ele geçirdi

Zaman gazetesi yazarı, Araştırmacı - Yazar Ali Bulaç gündemdeki olayları Yeni Asya’ya değerlendirdi. Bulaç, risaleleri devletleştirme gayretleri, Filistin meselesi, Türkiye - İsrail ilişkileri, Müslüman dünyanın içinde bulunduğu çözülmeye dair Yeni Asya'nın soralarını cevapladı.

“Partinin, karar mekanizmaları ele geçirilmiş durumda”

Bu devletleştirme işini AKP kendi inisiyatifini kullanarak mı yapıyor, yoksa arka planda başka birileri mi var. Bunu kim istiyor?

AKP’nin ana gövdesi, seçmeni, milletvekilleri hatta bakanlar kurulu bu düşüncede değil. Burada AKP’yi kontrol eden küçük bir zümre ve klik var. Bundan önceki İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in ifade ettiği gibi AKP’nin içinde küçük bir oligarşik yapı var ve şu andaki bütün operasyonları o yürütüyor. Ben AKP’lilerin ana gövdesinin aslında bundan rahatsız olduğunu düşünüyorum. Çünkü AKP’lilerin içinde Nur hareketine karşı olan insan yok. Risaleleri ve Bediüzzaman’ı seven insanlar var. Risale-i Nurların ne kadar faydalı olduğunu biliyor. Fakat bu küçük oligarşik zümre AKP’yi ele geçirmiş, partinin karar mekanizmalarını ele geçirmiş durumda. Bunlar devletin aslî ideolojisini savunan insanlar. Bunlar dindar/ muhafazakâr Ergenekoncular. Yoksa bunu yapmayan AKP’li kesimi tenzih etmek lâzım.

AKP oligarşik yapıyla ittifak kurdu

Risale-i Nur ve Devlet’in aslî programı arasında nasıl bir ilişki ve karşıtlık var?

Devletin doğal yapısı cumhuriyetin kuruluşunda ortaya çıktı. Bediüzzaman hayatta olduğu sürece muhalif bir şahsiyetti. Risaleleri okuyup özümseyen bir insan, başka Müslüman bir şahsiyet sahibi oluyor. Bu ise, Cumhuriyetin insan ve toplum projesine aykırı. Demokrat Partinin iktidara gelişinden sonra biraz gevşedi. Fakat 27 Mayıs’ta tekrar ağırlaştı. Adalet Partisi zamanında tekrar gevşedi. Şimdi bu son on senede bütün Müslüman gruplar AKP’yi iktidara getirdiler ve üç dönem iktidar oldu. Dindarlar devletin içine girmeye başladılar. Kamusal görevler almaya başladılar müdürler oldu, genel müdürler oldu, memurlar oldu bu gayet doğal bir şey. Tabi bu dindarların durumu devletin asli düşüncesine sahip olan küçük grubu rahatsız etti. Bunun sonucunda operasyonlarla tasfiye ettiriliyor. Buna da Hizmet Hareketinden başladılar. Ben ilk günden bunun “sarı inek, beyaz inek” meselesi olduğunu söyledim. Çünkü en güçlü hareket buydu. Eğer ona karşı operasyonu başarılırsa diğerlerine de sıra gelecek. Nitekim sıranın gelmekte olduğunu artık yavaş yavaş görmeye başladık. Diğer İslâmî ve Nur hareketleri, Yeni Asya hariç, bunun tam farkına varamadılar. Onlar zannettiler ki tek bir gruba karşı bir hareket yapılıyor. Hâlbuki bu öyle değil, bu dindarların ve dinin kendisine karşı büyük bir operasyondu. Devletin aslî refleksi demek; dinin devlete hiçbir şekilde etki etmediği, dindarların tekrar kenarda tutulduğu bir konsept demek. AKP yolsuzlukların ve rüşvetin üstünü örtbas etmek için o oligarşik yapıyla ittifak etti. AKP kendini kurtarmak için bu grupla mecburen ittifak kurdu.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 02:51

İLGİLİ HABERLER