Gündem
  • 27.11.2014 10:40

'Hakan Fidan müdahale etmeseydi, Erdoğan ölmüştü'

Paralel Yapı soruşturmasında ifadesine başvurulan Fethullah Gülen'in eski sağ kolu Latif Erdoğan, "Gülen'i üst akıl harekete geçirdi" dedi. Latif Erdoğan savcıya ayrıca, "Recep Tayyip Erdoğan rahatsızlandığı zaman cemaate ait bir hastaneye yatırıldığını duyan Hakan Fidan hızlı bir şekilde hastaneye yetişip ameliyata mani olmuş ve Paralel Yapı'nın amaçladığı tehlikeli sonuca engel olmuştur" şeklinde ifade verdi.


Gülen'in eski sağ kolu paralel yapının ardındaki gücü açıkladı

 

Paralel Yapı soruşturmasında ifade veren, Gülen'in eski sağ kolu Latif Erdoğan: Paralel Yapı benim gözümde terör örgütüdür. Yapı artık CIA ve Mossad'ın eline geçmiş ve artık ABD ile İsrail adına hizmet eder bir hale gelmiştir

Fethullah Gülen'in bir dönem en yakınındaki isimlerden olan Latif Erdoğan'ın Paralel Yapı soruşturması kapsamında savcılıkta verdiği 26 sayfalık ifadesinin tam metni Sabah gazetesinde yer aldı. Erdoğan ifadesinde, "1990'lı yıllara taşıdığımız bu hizmet hareketi CIA ve MOSSAD gibi gizli servislerin kontrolü altına girdi. Paralel benim nazarımda terör örgütü niteliği taşıyan bir yapıdır" dedi. Bir dönem Fethullah Gülen'in en yakınındaki isimlerden olan Latif Erdoğan, ifadesinde çok önemli tespitlerde bulundu. İşte Erdoğan'ın ifadesinden çarpıcı bölümler:

AMAÇ İSLAM DEVLETİ
Fethullah Gülen'in amacı devlet ve kurumlarını ele geçirmek, İslam devletini oluşturmaktır. Kısacası bugüne yorumlanmış hilafet anlayışıdır. Bu amaçlar uğruna devlet ve organlarında kadrolaşma net bir şekilde oldu. Bunun en belirgin örneği 17 Aralık sürecidir. Paralel örgüt kadrolarının yapmış olduğu bu operasyonlar gerçekleşseydi Türkiye devleti ele geçirilmiş olacaktı.


Gülen'in Edirne dönemi çok önemlidir. Çünkü orada ABD Konsolosluğu tarafından insanlara izletilen filmler sayesinde Amerikan kültürünü vermeye çalışmışlardır. Bu durumdan Gülen'in de etkilendiğini ve Amerikan hayranı olduğunu bizzat kendi söylemi ile şahit oldum.


Gülen'in Nur Vergin, Kasım Gülek, Bülent Ecevit gibi isimlerle teması, Kemalist gruplarla, Amerika ile olan ilişkiler ve akabinde Masonlar ile yakınlaşması, hizmetin kuruluşundaki amaç ile Gülen'in değişim sürecine girdiğinin açık bir göstergesidir. Yapı neticede CIA ve MOSSAD'ın eline geçmiş, ABD ve İsrail adına hizmet vermeye başlamıştır.

HALK PLANI BOZDU
Fethullah Gülen'in devleti ele geçirmeye yönelik faaliyetleri vardır. Gülen aracılığı ile dış güçler darbe girişimi neticesi hükümeti ele geçireceklerini ya da devireceklerini zannettiler ancak halkın her şeye rağmen devlete sahip çıkması neticesinde bütün planlar bozuldu. Gülen'i tüm toplum benimser diye düşündüler ancak bekledikleri gibi olmadı.

PSİKOLOJİSİ BOZULDU
Hakan Fidan yerine emniyet kökenli Ramazan Akyürek getirilecek, dış güçlerin ve Paralel Yapı'nın hedefleri doğrultusunda hizmet edecekti. Recep Tayyip Erdoğan rahatsızlandığı zaman cemaate ait bir hastaneye yatırıldığını duyan Hakan Fidan hızlı bir şekilde hastaneye yetişip ameliyata mani olmuş ve Paralel Yapı'nın amaçladığı tehlikeli sonuca engel olmuştur. Bu sebeple İsrail ve Paralel Yapı tarafından Fidan sevilmeyen bir şahsiyet olmuştur.


17 Aralık sürecinden sonra Fethullah Gülen'in ilk bir ayını pişmanlıklarla geçirdiğini, mağlubiyeti hazmedemediğini biliyorum. Bu süreçten sonra kendisine olan ilginin azalması psikolojisini olumsuz etkiler, normalde yapmayacağı bir hareketi yapacak duruma gelebilir.


Fethullah Gülen in iki temel hedefi vardır. Birincisi 'üst akıl'ı memnun etmek, diğeri ise dünya üzerinde bu anlayışı entegre etmektir. Bu üst akıl dershaneler konusunu fırsat bilerek, Gülen'in hükümete karşı harekete geçmesini sağladı. Devlet içinde yatay bir büyüme gerçekleştiren Paralel Yapı, dikey büyüme sürecine geçerek devletle çakıştı. CIA ve FBI tarafından Paralel Yapı'ya ait kültür merkezlerinde yetiştirilmiş kadroya değişik eğitimler verdi.


Gülen'in yakın çevresine 17 Aralık süreci ile ilgili "Keşke şimdi yapmasaydık" dediğini duydum. Bu şekilde konuşmasının nedeni ise yapılan hareketten sonuç alınamaması. Eğer bu sonuç alınsaydı; Gülen, Humeyni misali yurda dönecekti. Bu başarısızlık aynı zamanda cemaatin ABD ve İsrail nazarında prestij kaybetmesine neden olmuştur. Bu nedenle hükümeti zayıf düşürmek amacıyla Ayasofya konusu gündeme getirilmiştir.

EŞİME 'ONDAN BOŞAN' DEDİLER
Kızım Fatih Üniversitesi'nde okurken okula yakın olması sebebiyle sadece ailedekilerin bildiği bir ev tutmuştum. Eşim de kızımla aynı evde kalıyordu. İsimlerini bilmediğimiz iki bayan gelerek eşimin benden boşanması hususunda telkinde bulundu. Bu teklif 3 kez de sokakta önüne çıkmak suretiyle tekrarlanmıştır. Sadece aile fertlerinin bildiği bir ev, takip yolu ile tespit edilmiştir.

PARA TRAFİĞİNDEN ÖZCAN SORUMLU
İllerde "himmet" ve "bağış" adı altında paralel yapılanma için toplanan paraların 15'te biri Gülen'in kendisine getirilirdi. Gülen ise bu parayı genel bütçeye bakan Mütevelli Heyeti'ndeki isimlerin başındaki isim Mustafa Özcan kanalı ile gerekli yerlere aktarırdı. Mustafa Özcan tüm para trafiğini kontrol eder.

İŞADAMLARI KANDIRILIYORDU
Himmet toplantısında bulunduğum zamanlarda büyük rakamların söylendiğini görüp maddi durumu iyi olmayan arkadaşlarımın büyük paralar bağışlayacağını duyunca şaşırırdım. Orada o arkadaşın vaat ettiği büyük parayı nasıl vereceğini sorduğumda onun teşvik için diğer şahısların bağışını artırmak için söylendiğini öğrendim. Himmet toplantılarına bu olaydan sonra bir daha gitmedim.  (Sabah)

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 00:03

İLGİLİ HABERLER