Ankara’yı yine yeni kabine telaşı aldı. Bu öyle bir telaştır ki, kulisler hareketlenirken, mevcut kabine üyeleri ve gönlünden kabine üyeliği geçenler sessizliğe bürünür. Temel anlayış, ‘ne çok göze batayım, ne de gözden ırak olayım’ dır. Gazetelerde, televizyonlarda yer alınmaya çalışılır ancak sadece başarılara ve hizmetlere vurgu yapılır. Genel mesaj partide verilecek her göreve hazır olunduğudur.

Gazeteciler bu tahminleri parti kulislerine dayanak yazar. Kulislerde bazı isimler gerçekten parlatılmak için bazı isimler de yıpratılmak için dillendirilir. Son dönemde buna bir de sosyal medya katıldı. AK Parti’ye yakın bazı twitter hesaplarında yeni bakan adayları olarak bazı isimler veriliyor. Örneğin Enerji Bakanlığı koltuğu için bir bürokratın adı geçerken, ekonomiden sorumlu bakanlığa bir danışmanın kesinlikle gelmeyeceği söyleniyor.

Ama tahminler kimi zaman tutar, kimi zaman tutmaz.

Erdoğan sürpriz sever

Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlığı sürecinde kabine listesinde hep sürpriz yaptı. Bir çok isim bakan olduğunu, liste kamuoyuna açıklandığında öğrendi.

Halen Başbakan Yardımcısı olan Ali Babacan, 58. Hükümette kabineye girdiğini işyerinde iftarını yaparken televizyondan, Sağlık Bakanlığı yapan Recep Akdağ ise Genel Merkez’in karşısındaki bakkalın önünde araç beklerken partililerden duydu. Tarım Bakanı Sami Güçlü kabine değişikliğinde koltuğunu kaybettiğini, katıldığı televizyon programının reklam arasında, Erdoğan’ın kendisini aramasıyla öğrendi.

Türkiye’nin 62. Hükümeti belirlenirken Erdoğan başbakan olmayacak. Ancak partili bir cumhurbaşkanı olarak kabinenin şekillenmesinde etkisi yadsınamaz.

‘Altın yıllara hazırlık’

AK Parti cenahında en iyi bilinen şey Erdoğan’ın kendisi ile uyum içinde çalışacak bir isme, Davutoğlu'na koltuğu bırakacağı idi. Şimdi, partinin bekası için oluşturulacak kabine ve yönetimi de bazı kriterler belirleyecek.

Erdoğan’ın Siyasi Baş Danışmanı Yalçın Akdoğan bunun işaretini bir röportajında şöyle verdi:

“Elbette Tayyip Erdoğan en tecrübeli siyasetçi. Onun siyasi dehası birçok problemin aşılmasını sağladı. O da ilk seçimde başarısız olacak bir dizayn içine girmek istemez herhalde.(…) 2015 seçimleri elbette önemli. Ondan sonra 4 – 5 yıllık kesintisiz bir dönem var. Ondan sonra hem genel seçimler, hem Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı yıla denk geliyor. Güven ve istikrar içinde Türkiye çok ciddi hamleler yapabilir. Türkiye için altın yıllar olacaktır, 2015 – 2019 arası.”

Erdoğan, AK Parti’nin 2015 seçimlerinde en azından yapılacak yeni anayasayı referanduma götürmeyi sağlayacak 330 milletvekiline ulaşmasını istiyor. Bunun için önümüzdeki 10 ay içerisinde oluşturulacak yeni ekibin sıkı bir çalışma sergilemesi gerekecek. Hem partide, hem de hükümette.

Değişiklik MYK’dan başlayacak

AKP’nin 27 Ağustos’ta yapacağı Olağanüstü Kongre’sinde iki karar organından biri olan MKYK’da değişiklik olmayacak. Ancak genel başkan yardımcıları ve meclis yönetiminden grup başkanvekillerinin oluşturduğu MYK’da değişiklik bekleniyor.

Değişikliğin hem bazı üyelerin 3 dönem kuralına takılması nedeniyle şimdiden bir yenileşmenin sağlanması, hem de bazı üyelere dönemlerini bakanlık koltuğunda tamamlama fırsatının tanınması için yapılabileceği belirtiliyor.

Kabine kriterleri

Kabinede bazı isimlerin, özellikle de 25 Aralık 2013’te yapılan değişiklik ile görev üstlenen isimlerin koltuklarını korumaları bekleniyor.

Ancak üç temel alanda değişiklik olup olmayacağı olacaksa da nasıl olacağı, büyük önem taşıyor. Bunlar; içişleri, dışişleri ve ekonomi bakanlıkları. Çünkü bu bakanlıklar hem 2015 seçimlerine gidilirken ve hem de Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sürecindeki üç temel hedefine odaklanacak kurumlar olacak: paralel yapı ile mücadele, çözüm süreci ve ekonomik kalkınma.

Erdoğan ‘paralel yapı’ konusunda bazı bakanlıkların ‘gaflete’ düştüğünü düşünüyor. 4 Ağustos’ta katıldığı bir programda şöyle konuştu:

“Maalesef orada bazı bakanlıktaki arkadaşlarımızın gafleti bize böyle bir bedeli ödetti”

Partililerine de “bir kez ölünür” diye seslenerek, ‘paralel yapının tehditlerinden’ çekinmemeleri, çevrelerini onlardan temizlemelerini istedi.

Dolayısıyla yeni kabinede hem koltuk edinmenin, hem de kaybetmenin en önemli kriterlerinden biri Fethullah Gülen Cemaati ile ilişki ya da ilgi olacak.

Erdoğan, Ahmet Davutoğlu'nu, yeni Genel Başkan ve Başbakan adayı olarak ilan ettiği konuşmasında da bu kriteri açıkça söyledi:

"Açıkçası Ahmet Davutoğlu arkadaşımızın bu görevlere aday olmasında, paralel yapıyla mücadele azmi ve kararlığı da önemli bir etken olmuştur."

Dışişleri Bakanlığı

Ahmet Davutoğlu'nun başbakan adayı olarakaçıklanması üzerine, Dışişleri Bakanlığı için adı geçen iki isim: MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın. Fidan ‘paralel yapı’ ile mücadele konusunda ‘simge’ haline gelen bir isim. AKP’liler yapının ilk hedefinin savcıların ifadesini almak istediği Fidan olduğuna inanıyor. Kalın ise, hem Davutoğlu’nun öğrencisi, hem de ondan sonra Erdoğan’ın Dış Politika Danışmanlığını sıfatını üstlendi.

İçişleri Bakanlığı

Halen İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Efkan Ala’nın koltuğunu koruması bekleniyor. Ala hem Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri, hem de çözüm süreci konusunda Başbakanlık Müsteşarı olduğu dönemden bu yana tüm çalışmaların içinde. Ala, 25 Aralık’taki değişiklik ile kabineye girdi ve kendisine özellikle paralel yapı ile mücadele rolü yüklendi.

Ekonomi Yönetimi

Ekonominin tepesindeki isim Başbakan Yardımcısı Ali Babacan 3 dönemdir bakan. AK Parti hükümetlerinde sadece ekonomi değil, dışişleri bakanlığı da yaptı. Piyasaların güvendiği ve gitmesinden endişe duyduğu bir isim.

Ancak Babacan’ın ekibi bir süredir Erdoğan’ın hedefinde. Bunların başında faiz politikası nedeniyle Merkez Bankası var. SPK’nın tüm üst yönetimi 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra değiştirildi.

Babacan’ın 2015’e kadar kabinede kalıp kalmayacağı AKP’de yeni dönemin tercihleri açısından da önemli bir gösterge olacak.

Yeni kabinede koltuğunu koruyacak bakanlardan birinin de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız olması bekleniyor.

Kaynak: Al Jazeera