Gündem
  • 4.5.2015 19:55

Kılıçdaroğlu'ndan NAHÇIVAN vaadi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün emeklilerin oyunu istiyorum, bir fire bile istemiyorum, bir tek fire bile. Neden mi diyeceksiniz? Emeklilerin hakkını benim kadar savunan ikinci bir siyasi lider yoktur. 'Emeklilere vefa borcumuz vardır' diyen tek siyasi partinin lideriyim" dedi. Kılıçdaroğlu Iğdır'a sınır olan Nahçıvan'a da pasaportsuz gidilmesi gerektiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, partisince Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'de 6 milyon 200 bin kişinin işsiz olduğunu, 3 milyon 750 bin hanede yaşayan 17 milyon vatandaşın yoksul olduğunu belirtti.

Hükümetin izlediği dış politikanın faturasının bu ülkenin fakir fukara, garip guraba vatandaşına çıktığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"2 milyon Suriyelimiz var, 5,5 milyar dolar para harcandı. Şimdi ne yapıyorlar? Gittiler Almanya'da çalıştılar, dediler ki 'eğer Avrupa'da işsiz varsa gelsin Türkiye'de hepsine iş veririz.' Allah aşkına böyle bir devlet anlayışını siz hiç gördünüz mü? Böyle bir devlet anlayışı var mı? Senin ülkende 6 milyon 200 bin işsizin var, önce bunlara iş bul. Sen 6 milyon 200 bine iş bulmuyorsun, 'dışarıdan gelin, ben size iş vereceğim' diyorsun. Bunun için de Meclis'e bir kanun tasarısı getirdiler, Yabancıların İstihdamı Hakkında Kanun Tasarısı. İl Başkanımızdan rica ediyorum, milletvekili adaylarımıza da rica ediyorum, bu kanun tasarısının Başbakan ve bakanlarının imzasının olduğu sayfayı bütün ilde dağıtsınlar. Benim çocuğum işsiz, sizin çocuğunuz işsiz, Ardahan'dakinin, Kars'takinin çocuğu işsiz, dışarıdan getirecekler. Benim size sözüm, ben önce kendi ülkemin insanı iş bulsun diye çalışacağım."

Kılıçdaroğlu, Iğdır'ın Türkiye'nin en güzel kentlerinden biri olduğunu bildirerek, 13 yıldır köylünün, çiftçinin derdinin çözülmediğini, Iğdır Ovası'nın su beklediğini ve paraların başka yerlere aktarıldığını öne sürdü.

Iğdır Ovası'na su getireceklerinin sözünü veren Kılıçdaroğlu, Iğdır'ın ülkelere sınırı bulunduğunu ve Iğdırlıların bu ülkelerdeki akrabalarıyla görüşmek için pasaport çıkarmak zorunda olduğunu ifade etti.

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne giderken pasaport isteniyor mu?" diye soran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Nahçıvan'a giderken niye pasaport isteniyor? Nüfus cüzdanıyla gidip gelelim. Akrabalarımız var orada, gidip geleceğiz, oturup konuşacağız. Madem ki biz dostuz daha rahat ilişki kurmak bizim elimizde. Onlar yapamazlar, biz yapacağız. Iğdır, nakliyede Türkiye'nin önde gelen illerinden birisi. Kamyoncular, nakliyeciler bunu çok iyi bilir ama onların da derdi var. Mazotun yüksekliğini bir tarafa bırakalım. K1 belgesinin fiyatı 18 bin lira. Diyelim ki kamyonunu sattın, yeni bir kamyon alacaksın. 6 ay içinde yeni bir kamyon almazsan senin K1 belgen iptal ediliyor. 6 ay sonra kamyon alacaksan yeni bir K1 belgesi alacaksın ve 18 bin lira para ödeyeceksin. Nereye gitsem kamyoncuların yanına uğrarım, onların derdini iyi bilirim. Buradan bütün kamyoncu şoför kardeşlerime sesleniyorum, senin derdini en iyi bilen parti CHP'dir. Burada afet konutları yapıldı. Dediler ki 45 bin lira sabit fiyat. Bir eleman gitti önüne faturayı koydular, 65 bin lira. Hani sözünüzde duracaktınız?"

Kılıçdaroğlu, geçmiş yıllarda Iğdır'da şeker pancarı ekildiğini dile getirerek, şeker fabrikalarının özelleştirildiğini ve çiftçilerin uygulanan kota nedeniyle şeker pancarı ekemediğini öne sürdü.

CHP iktidarında, hiçbir şeker fabrikasının özelleştirilmeyeceğini, pancar kotasının da kaldırılacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü biz Kuvayı Milliye geleneğinden geliyoruz. Birilerinin baskısına boyun eğen bir parti değiliz. Rahmetli Ecevit'e de söylemişlerdi 'ektirmeyeceğiz afyonu size.' Ne söyledi Rahmetli Ecevit, 'ne ezilen, ne ezen, insanca hakça bir düzen.' Ben afyonu da ektiririm, şeker pancarını da ektiririm. Kota niye geliyor biliyor musunuz? Neden şeker pancarı engelleniyor? Bursa'da bir fabrika yapıldı, sıvı şeker üretmek için. Sıvı şeker neden üretiliyor? Mısırdan üretiliyor. Mısır nereden geliyor? Yurtdışından geliyor. Ya benim ülkemin toprağı var zaten, ülke zaten zengin."

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de ahlaklı, vatandaşı düşünen, namuslu siyasetin eksik olduğunu savunarak, siyasetin vatandaş için yapılmasının, Türkiye'nin kalkınmasının önünde engel olmadığını söyledi.

"CHP iktidarında, çocuklarının yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacağını" ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sözüm söz, benim, bakanlarımın çocuklarının yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Sözüm söz, benim evimde ayakkabı kutularının içinde dolarlarla milyarlar olmayacak. Benim evim sizin eviniz gibidir. Ben Anadolu çocuğuyum. Ben sizden birisiyim" dedi.

"Yoksulluğu çözeceğim. Sözüm söz"

Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin tükettiği zaman değil ürettiği zaman güçlü olacağına değinerek, şöyle devam etti:

"Biz Güney Kore'den önce otomobil ürettik. Şimdi bizim bir otomobil markamız bile yok, Güney Kore'nin dünya çapında 3 otomobil markası var. Neyimiz eksik? Bilim adamımız mı eksik, var. Üniversitelerimiz mi eksik, var. Üreticimiz mi eksik, o da var. Ne eksik, sizin ekonomi politikalarınız yanlış, teşvik politikalarınız yanlış. Kimi teşvik edeceğinizi, nasıl teşvik edeceğinizi iyi belirlemezseniz ekonomiyi büyütemezsiniz, ekonomiyi güçlü ekonomi haline getiremezsiniz. Ne olur bedeli? Bedeli hırsızlık olur, 6 milyon 200 bin işsiz. Bedeli ne olur? Bedeli yoksulluk olur, 17 milyon insan yoksul. Ben yoksulluğu çözeceğim. Sözüm söz. 4 yıllık süre istiyorum sizden."

"Emeklilerin hakkını benim kadar savunan ikinci bir siyasi lider yok"Hiçbir ailenin 720 liranın altında almayacağını vadeden Kılıçdaroğlu, sosyal devleti güçlendireceklerini, ahlaklı siyaseti getireceklerini belirtti.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 11 milyon emekli olduğunu hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütün emeklilerin oyunu istiyorum, bir fire bile istemiyorum, bir tek fire bile. Neden mi diyeceksiniz? Emeklilerin hakkını benim kadar savunan ikinci bir siyasi lider yoktur. 'Emeklilere vefa borcumuz vardır' diyen tek siyasi partinin lideriyim. Emeklinin bu ülkenin kalkınmasında, büyümesinde büyük katkısı vardır. Tarlada çalıştı, fabrikada çalıştı, dükkanda çalıştı, mağazada çalıştı, esnaf oldu, terzilik yaptı, sonra gün geldi emekli oldu. Şimdi onu açlığa mahkum etmişiz. Geliri 1 milyonun altında olan eski parayla, şimdiki parayla geliri bin liranın altında olan 8 milyon emeklimiz var, dul ve yetimleri de dahil. Diyorlar ki 'emeklinin durumu iyi', onlar diyor ama benim akrabam var emekli, kardeşim var emekli, ağabeyim var emekli, bakıyorum onların durumlarına, hiç de iyi değil. Benim yakınlarım, benim kardeşlerim, benim çocuklarım asla ve asla köşeyi dönmedi, asla ve asla yolsuzluk yapmadı, asla ve asla hırsızlık yapmadı. Siz nasıl yaşıyorsanız, sizin gibi yaşıyoruz biz. Bizim bir görevimiz var. Madem siyasete atıldık, görevimiz size hizmet etmektir. Siyasetçinin görevi zenginleşmek değildir."

Emeklinin, Ramazan ve Kurban bayramlarında torunlarından kaçmayacağını ve onlara harçlık vereceğini belirten Kılıçdaroğlu, emeklilere iki maaş ikramiye vereceğini söylediğinde herkesin kaynak sorduğunu hatırlattı.

“BU ÜLKEYE BARIŞI VE HUZURU GETİRECEĞİM”

Siyasette gerginlik ve kavga istemediğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Bu ülkeye barışı ve huzuru getireceğim. Bana oy versin ya da vermesin bütün vatandaşlarımı kucaklayacağım. Hiçbir vatandaşımı, ne kimliği, ne inancı, ne de yaşam tarzı dolayısıyla siyasete malzeme etmeyeceğim. Benim anlayışım şu, insan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır. Vatandaşın evinde tencere kaynaması lazım, siyasette kavga ve gerginlik olmaması lazım. Uygar insanlar gibi televizyonlara çıkıp tartışmamız lazım. Vatandaş, bu şekilde karar versin. Hayatımın hiçbir döneminde halka her gittiğim yerde doğruları anlatacağım, bunu yapıyorum. Bunlar elmasta, yakutta, pırlantada, incide vergiyi sıfırladı. Bir şey demedik buna. Biz de mazotta sıfırlayacağız. Sen yakutta sıfırlayacaksın, ben de mazotta. Sen halkı düşünmüyorsun, ben düşünüyorum. Sen çiftçiyi düşünmüyorsun, ben düşünüyorum. Çiftçilere mazotu 4 liradan veriyorlar. Ben de 1,5 liradan vereceğimi söylüyorum. Koro halinde bağırıyorlar, ‘parayı nereden bulacaksın’ diye. Ben de biliyorum petrol dışarıdan geliyor, dolarla ödeniyor, Petrol geliyor, rafineride işleniyor, rafineri sahibi kârını koyuyor, benzin istasyonunda satılıyor. Fiyatı nedir 1.21 kuruş. Biz kaçtan veriyoruz, 1,5 liradan kimse zarar etmiyor. Kim kazanıyor, çiftçi kazanıyor, bu sayede alın terinin karşılığını alacak. Dünyanın her yerinde çiftçiye mazot ucuza verilir, biz de öyle yapacağız. Taşeronda çalışan işçilerimiz var. 800 bin işçimiz taşeron olarak çalışıyor. Taşeron sisteminde devlet bir iş yapacak, gidiyor taşeron şirkete 100 işçi için para ödüyor. İşçinin hiçbir hakkı olmasın, mesaisi olmasın, iş güvenliği ve güvencesi olmasın, 21’inci yüzyılın köleleri gibi çalışsın. Ben de diyorum ki taşeronu kaldıracağım, işçiye kadroyu vereceğim. Bu kadar basit. Diyorlar ki; ‘parayı nereden bulacaksın?’ Allah aşkına bunun parasını zaten sen veriyorsun. Sen taşerona para veriyorsun, o da işçiye veriyor. Ben de taşeronu kaldırıp parayı direkt işçiye vereceğimi söylüyorum. Kredi kartı borçları konusunda da bir projemiz var. Vatandaş borç batağında, 5 milyon vatandaş borç batağında. 1 milyon 220 bin vatandaş için ceza verildi. Bir kısmı cezaevine girdi, bazıları sırada bekliyor. Bu vatandaşların faiz borçlarının en az yüzde 80’ini sileceğim. En az yüzde 80, belki daha da fazla olabilir. Bunun kaynağını da soruyorlar. Bunun kaynağı yok arkadaşlar. Bankaların kredi kartları ve tüketici kredilerinden dolayı alacakları 19 milyar lira. Bankalar bu alacağını, varlık yönetimi şirketlerine 2 milyar 800 milyon liraya satıyorlar. Bu şirketler de satın aldığı 19 milyar lira için avukat ordusuyla vatandaşa baskı yapıyor. Ben de bankalar birliğiyle görüşeceğim. Bu vatandaşlar, son 10 yılda sana 128 milyar dolar faiz ödediler. Madem 19 milyar lira alacağını, 2 milyar liraya satıyorsun, bana sat arkadaş. 17 milyar lirayı siliyorsun, kimsenin yükü değil bu. Bunu dünya yapıyor, Romanya yapıyor, diğer ülkeler yapıyor. Biz de yaparız. Ben sizleri düşünüyorum, banka kredisi ve tüketici kredisi borçlarının yüzde 80’i silinecek” şeklinde konuştu.

Buradaki programının ardında geçtiğimiz günlerde annesini kaybeden MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan’ın Söğütlü Mahallesi’nde kurulan taziye çadırına giderek başsağlığı dileğinde bulunan Kılıçdaroğlu, daha sonra Iğdır Havaalanı’ndan özel uçakla Ankara’ya hareket etti.

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 20:39

İLGİLİ HABERLER