Gündem
  • 25.6.2016 00:43

İngilizlerin ayrılması Türkiye'yi nasıl etkiler

Brexit Türkiye'yi nasıl etkileyecek?

Ankara, İngiltere’nin AB’den ayrılma kararını AB’nin Türkiye politikasını gözden geçirmesi yönünde bir fırsat olarak görüyor. Uzmanlar ise Brexit'in müzakereleri olumsuz etkileyeceği görüşünde.

Ankara, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış kararı alması karşısında şaşkın. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu kararı “Herkes için sürpriz oldu. Kıl payı da olsa İngiltere’nin kalacağını tahmin ediyordum” şeklinde değerlendirdi. Çavuşoğlu, Brexit kararının Avrupa’nın özellikle İslamofobi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi konularda başarısızlığını ortaya koyduğuna dikkat çekerek Türkiye’nin öneminin de anlaşılmasını istedi. Çavuşoğlu, “Türkiye’nin öneminin anlaşılması için illa bir krizin çıkması gerekmez ancak AB bu açıdan bakamıyor olaya. Oysa dün de ihtiyaçları vardı, bugün de var, yarın belki her zamankinden çok ihtiyaçları olacak” diye konuştu.

Çavuşoğlu’nun Türkiye’nin başından beri AB’nin eşit, onurlu bir üyesi olmak ve Avrupa içindeki tüm örgütlerin içinde de aktif bir şekilde yer almak istediğini vurgulaması ise Ankara’nın “AB’ye tam üyelik hedefi”ni yakın vadede koruyacağı şeklinde yorumlandı. AB Bakanı Ömer Çelik’in de Türkiye’nin AB üyesi olması gerektiğine vurgu yapması bu yorumu güçlendirdi.

Başbakan Binali Yıldırım

Başbakan Binali Yıldırım ise Cameron’u eleştirdi ve Brexit kararının asıl muhatabının AB olduğunu söyledi. Yıldırım, “AB, bu kararı ciddi şekilde gözden geçirmelidir. Biz, birliğin güçlenerek devamından yanayız. AB, kendisini diğer bölge ülkelerinden soyutlayan tavrından vazgeçmeli, daha kapsayıcı olmalıdır” dedi.

Muhalefetin tepkisi

Muhalefet ise Brexit kararına kayıtsız kalmadı. CHP’li Öztürk Yılmaz, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefinin stratejik bir karar olduğunu belirterek bu karardan asla vazgeçilmemesini istedi. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’nin AB üyeliği için gerekirse referandum yaparız” demesinin "anlamsız" olduğunu savunarak bu tür söylemlerin Türkiye’nin elini zayıflatacağını dile getirdi.

MHP’li Oktay Vural da “Brexit kararıyla Türkiye-AB ilişkilerinin sorgulanması gerektiği yine ortaya çıkmıştır. Hükümet, milli çıkarları düşünerek ortaya yeni bir strateji koymalıdır” dedi.

“Büyük kayıp”

Peki Brexit kararı Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini nasıl etkileyecek? Ankara’nın Brexit kararını bir fırsata dönüştürme şansı var mı? DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu’ndan AB Uzmanı Fatma Yılmaz, “İngiltere’nin AB’de olması Türkiye’nin destekçi bulduğu anlamına geliyordu. Oysa şimdi Türkiye, AB içindeki en büyük destekçisini kaybetti. Çünkü İngiltere temel anlamda AB içinde gevşek bir yapılanma istiyordu. İngiltere’nin AB’den çıkması Türkiye için büyük kayıp oldu” diye konuştu. AB’nin önümüzdeki süreçte kendi yolunu bulmaya çalışacağını, yeni bir düzen için uğraşacağını, kendi iç reformlarına odaklanacağını belirten Yılmaz, “İşte bu süreçte AB’nin ne Türkiye ne de Balkanlar üzerinden genişleme gündeminde olmayacaktır” değerlendirmesi yaptı.

Yılmaz, “Popülist siyaset hem AB’de hem de Türkiye’de önde olmasaydı. Türkiye, AB’ye üyelik sürecini reform ivmesiyle götürebilmeyi başarsaydı bir şey farklı olabilirdi. Türkiye, AB’nin yeni İngiltere’si olabilirdi. Ancak ne AB’nin ne de Türkiye’nin konjonktürü böyle bir açılıma şans tanımıyor. Brexit kararı Türkiye’nin üyelik sürecini daha da olumsuz etkileyecek. Avrupa bir anda genişlemeyi gündeminden kaldıracak ve Türkiye konusundan çok kendi yeniden yapılanmasını düşünecek” dedi.

"Önümüz çok aydınlık değil"

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Başak Kale de Yılmaz gibi düşünüyor. Kale, DW’nin “Türkiye, Brexit kararını fırsata çevirebilir mi?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci bu sorunun yanıtını verecek. İngiltere’nin nasıl bir müzakereyle, nasıl bir anlaşmayla AB’den kopacağını bilmiyoruz henüz. Kopuş sürecinde Türkiye’nin de nasıl bir stratejiyle ilerleyeceğini bilmediğimiz için önümüz çok da aydınlık değil.”

Kale, “Şu anda bildiğimiz tek şey; Türkiye’nin AB içindeki en ciddi destekçisini kaybetmiş olduğudur. AB kendi içinde zorlanırken, Türkiye’yi de zorlayacak. Türkiye’nin AB’den uzaklaşıp uzaklaşmayacağını önümüzdeki günlerde daha çok tartışacağız ancak bu tartışmaları fırsata çevirmenin tek yolu da hükümetin sağduyulu söylemlerle halkın karşısına çıkması. Ne yazık ki şimdi böyle bir durum da söz konusu değil” yorumunu yaptı.

“Türkiye-İngiltere ortaklığı”

TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Haldun Yalçınkaya ise DW Türkçe’ye “Türkiye-AB ilişkileri zaten kör-topal gidiyordu. Belirsizlikler içinde yüzülüyordu. Oysa şimdi; Türkiye-İngiltere ilişkileri daha iyi olabilir. Brexit kararı Türkiye’yi AB dışında özellikle Avrupa’da İngiltere ile farklı ortaklıklara götürebilir” yorumunu yapıyor. “İngiltere de Türkiye gibi olmaya başlıyor” diyen Yalçınkaya’ya göre önümüzdeki süreçte Türkiye-AB yakınlaşması daha çok hissedilebilir. Yalçınkaya bu noktada şu yorumu yapıyor:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerektiğinde Türkiye’nin AB üyeliğinin referanduma götürülebileceğini söylerken siyasi manevra yapıyor ve bu manevrayı Türkiye-AB yakınlaşması adına yapıyor. Ankara’nın önümüzdeki dönemde AB’ye tam üyelik hedefini koruyacağından şüphe edilmemeli çünkü her şeyden önce Türkiye’nin en büyük partneri AB. Eğer Türkiye tam üyelik hedefinden şaşarsa, AB’den kopmayı tercih ederse kendi pimini çeker. Zaten Suriye krizinde de görüldü ki; Türkiye’nin Batı’yla daha çok yakınlaşmaya, daha çok diyaloga ihtiyacı var. Bu süreçte Ankara da Brexit kararını sıkı incelemeli ve ciddi değerlendirmelerde bulunmalı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Güncellenme Tarihi : 25.6.2016 02:32

İLGİLİ HABERLER