Gündem
  • 20.3.2013 15:01

Öcalan'ın düşünceleri bizi bağlamaz

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ilettiği PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın notuyla ilgili, Öcalan'ın düşüncelerinin kendilerinin düşünceleri olmadığını belirterek, "Mecliste şöyle bir komisyon kurulsun, bunlar yapılsın, şunlar yapılsın. Bu aşamada bizim hükümet olarak dikkate alacağımız şey değil bunlar" dedi.
      Arınç, Ankara'da Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle yaptığı toplantıda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
      Nevruz kutlamalarıyla ilgili beklentilerinin sorulması üzerine Arınç, Orta Asya geleneği ve Türkiye'deki kutlamalarına bakıldığında nevruzun bir bayram olduğuna dikkati çekerek, İranlıların da nevruzu çok büyük coşkuyla kutladığını ve resmi tatil yaptığını anımsattı.
      Arınç, "Bizde henüz resmi tatil değil. Geçmişte de biz daha çok Hıdırellez olarak kutlardık" dedi.
      Nevruzda bu yıl taşkınlık yaşanmaması ve hukuk dışına çıkılmaması açısından gerek BDP kanadının, gerek sivil toplum örgütlerinin daha dikkatli olacak bir noktada bulunduklarını ifade eden Arınç, "Nevruzu nevruz gibi kutlamayı ümit ediyorum" diye konuştu.
      Arınç, kutlamalarda cana ve mala zarar verilmemesi ve suç işlenmemesi konusunda emniyetin bütün tedbirlerini alacağını da ifade etti.
      BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tarafından iletilen, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın çözüm sürecinde TBMM'nin devreye girmesi gerektiği yönündeki notun hatırlatılması ve bu konudaki görüşlerinin sorulması üzerine Arınç, "Öcalan'ın ne önce Milliyet gazetesinde yayımlanan ve adına tutanak denen düşünceleri, ne de burada ifade edilen düşünceleri bizim düşüncelerimiz değil. Biz, BDP ile görüşürken yanlarında değiliz, dinlemedik, bu konuda hiçbir bilgimiz yok" dedi.
      Ne konuştuğunu, niçin konuştuğunu, neden böyle konuştuğunu sorgulayacak noktada olmadıklarını belirten Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
      "Muhatabı BDP'dir. BDP aracılığıyla da başka merkezlerdir. Onlara bir şeyler söylemek istiyor, onları ikna etmeye çalışıyor olabilir. Bizim buralardan çıkaracağımız anlamlar, şu anda Milli İstihbarat Teşkilatımızın yürüttüğü ve dahil olduğu süreçte, onlara düşen bir görevdir.
      'Mecliste şöyle bir komisyon kurulsun, bunlar yapılsın, şunlar yapılsın.' Bu aşamada bizim hükümet olarak dikkate alacağımız şey değil bunlar. Sürecin bir ilerlediğini görelim, bir noktaya geldiğini bilelim, ondan sonra şüphesiz Sayın Başbakanımız da hükümetimiz de hem parlamentoyu bu konuda bilgilendirir hem de yapılacak işler konusunda siyasi partilerimize, parlamentomuza, milletvekillerimize ve şüphesiz toplumumuza da gereken mesajları, bilgileri sunar. Bundan sonra da yapılabilecek olanı, yani siyasi konularda karar verme mekanizmasının dahil olması gereken hususları hep beraber gösterir.
      Onun bir düşüncesi olarak, bizim burada tartışmamız bence doğru değil. Söyleyecektir, karşısındakilerle belki bir iletişim kuracaktır. Bu işin bildiğiniz gibi Kandil'le ve yurt dışındaki gruplarla ilişkili de sacayağı bulunmaktadır. Onlara yönelik söylediklerini, bizim istihbarat örgütümüzün daha iyi değerlendireceğini düşünüyorum."
     
     -"Gündemimizde olan şey, işin sonucudur"-
    
     Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, PKK'lıların Türkiye'den çekilmesiyle ilgili bir parlamento kararının değerlendirilebileceği yönünde açıklama yaptığının belirtilmesi üzerine Arınç, şu anda böyle bir hususun gündemlerinde bulunmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:
      "Gündemimizde olan şey, işin sonucudur. Bu sonuç nedir- Eylemsizlik, silah bırakma ve bir de yurt dışına bu militanların gitmesi ve yurt dışına çıkarılması. Sonrası- Sonrası şu anda yok. Bu gerçekleşmeden, silah bırakmadan hiçbir konu görüşülmez, hiçbir konu üzerinde müzakere yapılmaz. Benim bildiğim bu."
      İstihbarat örgütünün görüşmelerden elde edilecek sonuca göre çıkışın nasıl olacağı yönünde bir şekil belirleyeceğini ifade eden Arınç, "Bu şekil nasıl belirlenecekse bunun parlamento ayağı, hükümet ayağı olacaksa biz o zaman, 'bulabildiğimiz formül şudur. Bu formül ancak böyle olabilir...' Bunun parlamentoya gelmesi gerekiyorsa parlamentoya gelir. Parlamentoya gelmesi gerekmiyorsa idari birtakım tedbirlerle yapılabilecek noktadaysa o zaman biz kendi inisiyatifimizle bunu gerçekleştiririz" dedi.
      Parlamentonun nasıl karar alacağı ve ne gibi konuların parlamentoya geleceği konularının gündemlerinde bulunmadığını yineleyen Arınç, "Gündeme gelmesi hiç mümkün değil mi- derseniz. Hayır, böyle bir şey de söylemiyorum. Ama attığımız adımlarda henüz öyle bir sonuca varmış değiliz" ifadesini kullandı.
     
     -Aşırı sağcı cinayetler-
    
     Almanya'daki temaslarına ilişkin soru üzerine Arınç, Alman muhataplarıyla yaptığı görüşmelerde, aşırı sağcı örgütlerin işlediği suçların da gündeme geldiğini ve Türkiye olarak bunları yakından takip ettiklerini ve yargı sürecinin üzerinde durduklarını ifade ettiğini söyledi.
      Görüşmelerde, Alman hükümetinin de yabancı düşmanlığına, İslamofobi'ye karşı tedbirler alması gerektiğini belirttiklerini anlatan Arınç, hem kendisinin hem de Alman yetkililerin Türkiye'deki görüşmelerinde sıcak ortamın hissedildiğini kaydetti.
      Arınç, "Türkiye-Almanya ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde, geçmişten farklı bir şey yaşayacağımızın işaretlerini aldığımızı düşünüyorum. Bunu Almanya'da da doğrusu hissettim" dedi.
      AK Parti Genel Merkezi'ne ve Adalet Bakanlığı ek binasına yönelik saldırıları DHKP-C'nin askeri kanadının yaptığı yönündeki haberlerin hatırlatılması ve kimlik tespiti sonunda siyasi veya askeri kanat ayrımı konusunun netleşip netleşmediğinin sorulması üzerine Arınç, bunları derinliğine analiz edecek durumda olmadığını söyledi.
      Arınç, "DHKP-C ya da ismi ne olursa olsun, Türkiye'de o kadar çok örgüt var ki alfabede harf kalmadı" diye konuştu.
      DHKP-C'nin köklü ve Türkiye'de derin acılar bırakan bir örgüt olduğuna dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:
      "Bu örgütün şu kanadı veya bu kanadı vardır ama askeri kanat eylem yaparken, üzerine parka giymiyor, yani ayağına bot giymiyor, üzerinde rütbe taşımıyor. Bunlar kendi içlerinde belki farklı organik bağ kuruyor olabilirler. Askeri kanat, siyasi kanat ayrımını burada yapmamız da doğru değil ama eğer bir eylem yapılmışsa eylemde de birtakım bulgular ya da kamera kayıtlarıyla bir teşhis yapılabilecek noktaya gelinmişse bu insanın üzerinde bir askeri giysi bulamayız."
      DHKP-C'nin bu eylemi yaptığına dair bir şüphe bulunduğuna işaret eden Arınç, "Birtakım yollardan çıkarak, hareket ederek, iz sürerek, 'Bu örgüt şu amaçla bunu yapmış olabilir' diye söyleyebiliriz. Ama sonucunda farklı bir netice de ortaya çıkabilir" dedi.
      Son günlerde yaşananlar, bugüne kadar yaptıkları eylem türleri dikkate alındığında, bugünlerde canı en çok yanan örgüt hangisi ise onun bunu yapabileceğinin akla yakın olduğunu ifade eden Arınç, "Her şeyi tespit ettik, eşgalini belirledik, gözü şuydu, üstündeki elbise buydu dersem, biz bunları yakalayamayız. Çünkü çok iyi saklanırlar. O yüzden, 'şu anda hiçbir şey bulmadık' desek daha kolay yakalarız" diye konuştu.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 17:02

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa