
EVREN'İN VİCDANI ÖLMÜŞ!
Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in geçtiğimiz hafta bir televizyon kanalında sarf ettiği "İdam cezalarını imzalarken elim titremedi... 12 Eylül darbesini bugün olsa yine yapardım..." ifadesi, geçtiğimiz hafta çok tartışıldı. Ama birileri vardı ki bu sözler onları başka etkiledi. "İdamları imzalarken elim titremedi" sözleri, yakınlarını kaybedenlere bir acı daha yaşattı. 50 kişinin idam edildiği ihtilalden 26 yıl sonra, acılı aileler Evren'e ateş püskürüyor.
İsmet Şahin ve Ramazan Yukarıgöz 12 Eylül döneminde idam edilen iki genç. Görüşleri birbirine taban tabana zıt. Geride bıraktıkları aileleri ise ortak bir acıyı paylaşıyor. Ömer Şahin'in ağabeyi, Ahmet Şahin'in babası, İsmet Şahin 1981'in 20 Ağustos'unda idam edilmiş.
Yılmaz Yukarıgöz'ün ağabeyi Ramazan Yukarıgöz ise 29 Ocak 1983'te idam sehpasına çıkarılmış. Acılar unutulmuyor. O acıları yaşayanlar Kenan Evren'in sözlerini değerlendirirken 'Onun vicdanı ölmüş' diyor. İşte onların dilinden 12 Eylül İhtilalinde yaşadıkları ve "pişman değilim" diyen Kenan Evren'e yönelik eleştirileri.
O büyük acı da, o acıyı yaşatanlar da unutulmuyor
Avukatlarına bile haber vermediler
Sol görüşlü Ramazan Yukarıgöz, idam edildiğinde 23 yaşındaydı. Kardeşi Yılmaz Yukarıgöz anlatıyor:
"Yeni Levent Lisesi'nde okuyordu. 2'nci sınıftan olaylar yüzünden ayrıldı. Devrimci bir kişiliği vardı, siyasi olaylarda olması gerektiği yerdeydi ama bazı olaylarda kesinlikle faal değildi. 12 Eylül fırtınasında cezaevine girdi. Siyasi olaylardan dolayı hakkında çeşitli suçlamalar vardı Gültepe'de çıkan olaylardan sonra 1979'da yakalandı bir müddet Selimiye'de kaldı. Oradan Bayrampaşa Sağmalcılar Cezaevi’ne konuldu. 7 kişi Sultanahmet'e giderken firar ettiler. Akyazı'da yakalandılar. Metin Adil Toraman, Ali Aktürk öldürülüyor. 5 kişi yakalanıyor. Ramazan ağabeyim yaralı olarak ele geçiriliyor. Çatışmada bir polis ölüyor. Gölcük'te mahkemeye çıkardılar, idam cezası verildi. 12 Eylül'den sonra askeri yönetim karar verdi ve 29 Ocak 1983'te infazı gerçekleşti.
ELBİSELERİYLE GÖMÜLDÜ
Onları alıyorlar İzmit Kapalı Cezaevi'ne götürüyorlar ve gecesine infaz gerçekleşiyor. Avukatlarına bile haber verilmedi. Sabaha doğru bize haber verdiler. Cenazeyi askeri konvoy eşliğinde İstanbul'a getirdik. Elbiseleriyle defnetmek zorunda kaldık. Annem 'Dini görevlerimizi yerine getireceğiz, yıkanacak' dedi. 'Biz gerekeni yaptık' dediler. Halbuki orada açtığımızda hiçbir şey yapılmamış olduğunu gördük. Ağabeyim zorla defnedildi. Annemi hakaretten tutukladılar. 20 gün Metris Cezaevi'nde yattı. Ramazan ve arkadaşları organlarını bağışladıklarına dair dilekçe yazmışlar. Babamın gözü önünde albay, dilekçeyi yırtıp atıyor. Niçin mücadele etmiş neden ölmüş bunu kabullenmek lazım. Ağabeyim mücadelesi uğruna öldü.
ONLAR PİŞMAN OLMAZ
Kenan Evren'e gülerim. Onların zaten işlediği suç. Diktatörler hiçbir zaman pişmanlık duymaz. Kendilerini sanat faaliyetlerine verirler.”
“Ömer, burnuma ölü kokusu geliyor”
Sağ görüşlü İsmet Şahin, idam edildiğinde 33 yaşında ve 6 çocuk sahibiydi. Kardeşi Ömer Şahin anlatıyor:
“Bir gece Ayazağa'da bir çatışma oldu, bize baskın yapıldı. Yakalandığımız zaman 12 Eylül darbesi daha olmamıştı ama sıkıyönetim vardı. Onlar diyor ki "şu şu şu şunları yapmış", kafalarına göre de ceza veriyorlar. Ağabeyime askeri vurmaktan idam verdiler, yaralamayı da bana yüklediler, 35 sene verdiler.
İDAMINI RADYODAN DUYDUM
Bazen volta atarken bana 'Ömer, sanki böyle kendi kendime ölü kokuyorum' derdi. İdam cezası aldıktan belli bir süre sonra bizi ayırdılar. Rahmetli ağabeyimin idam edildiğini, radyodan dinledim. Ne yapar insan? Onu size izah edemem ki. Evren pişman olmaz tabii. Annesi ölmemiş, babası ölmemiş. Yedi sülalesi ölse ben de pişman olmam. “
PARMAKLARIMIZI ÖPERDİ
İsmet Şahin'in oğlu Ahmet Şahin ise babasını şöyle anlatıyor:
"Babam cezaevine girdiği zaman 10 yaşındaydım. Tel örgülerden ellerimizi uzattırır, parmaklarımızı öperdi. 19'unun gecesi görüşme yaptık. Bana 'Benim oğlum ağlamaz’ demişti. Sabaha kadar fotoğrafına bakıp hiç ağlamadan durdum öylece. 20 yaşından sonra ağlamaya başladım.
Evren'i televizyonda gördüğümde hemen kapatırım televizyonu. Anlayın gerisini siz artık...”
(bugün)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:50