İsrail'in gözaltına aldığı gazeteciden olay sözler

Terör devleti İsrail'in gözaltına aldığı Ülke Tv Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Ülke tv canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.

Öztürk şunları söyledi:

"Çok iyi niyetlerle Tel Aviv'e geldik. Buradan da Kudüs'e gidecektik. 4 gazeteciyiz 5 tane de aktivist var.

Uçaktan indik. Pasaporttan geçtik Halime Kökçe'yle. Diğer arkadaşları beklemeye başladık. Daha sonra biz dışarı çıktık. Serin ortamda arkadaşları bekleyelim derken üzerinden 3 saat geçti ve 3 sivil; bir erkek iki kadın geldiler. Bizi aldılar. Tekrar pasaporttan içeri geçip nezarethane gibi bir odaya, diğer arkadaşlarımızın bulunduğu odaya geçtik.

KOMİK SORULAR SORDULAR

Tek tek sorgu başladı. Sorguda çok tuhaf, komik sorular sordular. 'İsrail'den kimi tanıyorsunuz?' dediler. Ben, 'Netanyahu' dedim. Niçin geldiğimizi sordular. Dedim ki ben gazeteciyim. Sonra, 'Niye geldiniz?' dediler. 'Ben müslüman insanım, Kudüs sevdalısıyım, Mescid-i Aksa sevdalısıyım. Orada cuma namazı kılmak istiyorum, teravih kılmak istiyorum, ondan sonra çıkmak istiyorum. Bunları da yazmak istiyorum' cevabını verdim. Sorular o kadar ilginç ki bana, TİKA Kudüs'ten kaydettiğim bir arkadaşın numarasını sordular. Oradan o numarayı bulup bana onun kim olduğunu sordu. Telefonumuza el koymuşlardı.

'TİKA İsrail işgaline karşı bir örgüt müdür?' diye sordular. Ben 'Hayır, reddediyorum' dedim. 'TİKA, Türkiye Cumhuriyeti'nin mazlumlara yardım eden, büyük işler yapan bir kuruluşudur' dedim. Başka saçma sorular da sordular. Bizi tekrar nezarethaneye aldılar.

'BURASI BÜYÜK İSRAİL' DEDİLER

Sonra beklerken bir anda kapının önüne iki tane sivil geldi. Bir anda yüz ifadeleri değişmeye başladı. İki arkadaşa 'İsrail'e giriş yapabilirsiniz' dediler. Diğerlerine, '10 yıl boyunca İsrail'e giremeyeceksiniz' dediler. Halime Kökçe, "Ben Türk gazeteciyim' diye bağırdı. Ona, 'Burası büyük İsrail' deyip kelepçe takmaya kalktılar. Ben araya girdim.

Bagajlarımızı kontrol ettiler. İsrail cihazından geçirdiler. Nerdeyse buradaki İsrail istihbaratçılarıyla baya tanış olduk. Bize bir şey ikram etmediler ama biz getirdiklerimizden bisküvi, peynir ikram ettik. İftarımızı suyla ettik. Bisküvi peynirle burada iftar ettik.

BİZİM SİNİRLERİMİZ İYİ, ONLARIN SİNİRLERİ BOZUK

Bizi merak etmesinler. Allah'a hamd olsun biz iyiyiz. Sinirlerimiz de gayet iyi. Fakat onların sinirleri bozuk.

Telefonlarımız geri verildikten sonra Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan aradı. Türiye Dışişleri devreye girdi ama ne hikmetse, biz İsrail'den geçmiştik Halime Kökçe'yle. Ne hikmetse bizi tekrar geri getirdiler."

www.yeniakit.com.tr