İşte Malezya uçağında ölenlerin uyrukları

15 KM2'YE YAYILDI

ENKAZI 15 kilometrekare genişlikteki bir alana savrulan uçaktakilerden kurtulan olmadı. Amerikan New York Times Gazetesi Muhabiri Sabrina Tavernise’ın konuştuğu bölge sakinleri, gökyüzünden ceset parçaları düştüğünü ve havada et kokusu olduğu söyledi. Enkazın olduğu bölgeden çekilen kareler de görenlerin kanını donduruyor. Uçağın parçalanan bölümünde cesetler de parçalanmış durumda. Ancak bazı bölümlerde kimi yolcular, emniyet kemerleri bağlı halde koltuklarıyla birlikte bulundu. Çevredeki tarlalarda bulunan cesetler işaretlenerek, naylonlara sarıldı. Uçağın bazı bölümlerinin ise yanmadığı görüldü. Çeşitli kitaplar, paralar, pasaportlar hiç zarar görmemiş halde bulundu.

80 ÇOCUK VARDI

UÇAKTA 189 Hollandalı, 29 Malezyalı, 27 Avustralyalı, 12 Endonezyalı, 9 İngiliz, 4 Alman, 4 Belçikalı, 3 Filipinli, 1 Kanadalı, 1 Yeni Zelandalı vardı. Diğer yolcuların da Almanya, Belçika, Filipinler ve Kanada’dan olduğu belirtildi. Ölen 298 kişinin 80’i ise çocuk. Kazada Endonezyalı bir ailenin tüm üyeleri öldü. John Paulissen, karısı Yuli Hastini, birisi 5, diğeri 3 yaşında iki çocuklarıyla birlikte hayatını kaybetti. Avustralyalı Nick Morris isimli büyük baba; 8, 10, 12 yaşlarındaki 3 torunuyla uçağa binmişti. Ölenler arasında BM’ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü basın sözcülerinden 49 yaşındaki İngiliz Glenn Thomas ve Avustralya’nın Melbourne kentinde pazar günü başlayacak bir konferansa gitmek için uçağa binen 100’e yakın AIDS hastalığı konusunda uzman araştırmacı da var. 8 Mart’tan beri haber alınamayan yine Malezya Havayolları’na ait kaybolan uçakta kardeşi olan Kaylene Mann isimli Avustralyalı kadın ise şimdi de üvey kızının ölümünün şokunu yaşıyor.

UÇAĞI DÜŞÜREN BU MU?

İNGİLİZ Daily Mail gazetesi, uçağın düşürülmesinden 2 saat önce olay yerine yakın bir bölgede görüntülenen bir ‘Buk’ füze bataryasının fotoğrafını yayınladı. Ukrayna’nın doğusundaki Toez kasabasında çekilen fotoğrafta batarya taşınırken görülüyor. NATO’dan üst düzey bir subay, Alman Spiegel Online’a yaptığı açıklamada, uçağın Rus yapımı füzeyle vurulduğuna dair ipuçları bulunduğunu söyledi. Subay, bu tür sistemlerin muhtemelen geçtiğimiz haftalarda Rusya tarafından ayrılıkçılara temin edildiğini belirterek, şimdiye kadar ayrılıkçıların sivil uçaklara yönelik bir saldırısı olmadığına dikkat çekti. Ayrılıkçıların sistemi kullanmak için yeterli eğitimi olmadığından ‘trajik bir hatadan’ ötürü uçağı düşürmüş olabilecekleri iddia edildi. Rus yapımı ‘Buk’ uçaksavar füze sistemi kısa ve orta menzildeki hava hedeflerini imha etmek için SSCB döneminde 1972’de geliştirildi. 1979’da hizmete girdi. NATO standartlarına göre SA-11 Gadfly olarak bilinen füzenin ilk versiyonu yerden 30 metre ile 18 kilometre arasındaki irtifada seyir halindeki hedefleri vurma özelliğine sahipti. Daha sonra 28 kilometreye yükseltildi.