Gündem
  • 25.7.2014 18:23

Kılıçdaroğlu, 'Bu bir intikam operasyonu'

"Bu operasyonun rüşvet ve yolsuzlukları ortaya çıkaran polislere yönelik bir intikam operasyonu olduğunu biliyorum. Bazı yargıçların özellikle belli mahkemelere getirildiğini de biliyoruz. Reza Zarrab’ı serbest bırakan hakim bugün belli bir yerde pozisyonunu koruyor ve belli kişilerin tutuklanmasına karar veriyorsa o hakimin kendi vicdanıyla o kararı verdiğine ben inanmıyorum."

AMASYA’nın Gümüşhacıköy İlçesi’nde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer Ortadoğu’da huzur arıyorsak, barış arıyorsak, insanlar öldürülmesin diyorsak Ortadoğu'da saygınlığı olan bir insanı Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmalıyız. Onun adı Ekmeleddin İhsanoğlu" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 12.40’da özel uçakla Amasya’nın Merzifon Havalimanı'na geldi. Burada partililer tarafından karşılandı. Kılıçdaroğlu, daha sonra konvoy eşliğinde Amasya'nın Gümüşhacıköy İlçesi'ne gitti. 30 Mart yerel seçimlerinde İlçe Belediye Başkanı seçilen CHP’li Zeynep Özyol’u makamında ziyaret etti. Belediyenin personel durumu hakkında bilgi aldı. Ziyaret sırasında MHP Gümüşhacıköy İlçe Başkanı Tuğrul Çimir’de, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na çiçek verdi. Ziyaret sonunda belediye binası önünde toplanan vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı.
10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminin siyasi partiler arasında bir seçim olmadığını belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu seçim siyasi partilerin 'kim iktidar olacak' diye meydana çıktığı bir seçim değil. Bu seçim bir Cumhurbaşkanlığı seçimi. Türk bayrağını teslim edecek, yüksek ahlaki değerleri olan birisini seçeceğiz. Geçmişi kirli olmayan, temiz olan ahlaklı olan, halkına hesap veren, kul hakkı yemeyen birisini seçeceğiz. 9 siyasi parti oturduk Ekmeleddin İhsanoğlu üzerinde anlaştık. Cumhuriyet tarihinde ilk kez 9 siyasi parti bir kişi üzerinde uzlaşıyor. Bu 9 siyasi partinin Türk demokrasi tarihine yaptığı en büyük katkılardan birisidir. Çünkü demokrasilerde dayatma kültürü olmaz. Demokrasilerde 'benim dediğim doğrudur, diğerlerinin tamamı yalandır' demek olmaz. Demokrasilerde olmazsa olmaz uzlaşma kültürüdür" dedi. Cumhurbaşkanının yüksek ahlaki değerlere sahip olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlarının yüksek ahlaki değerlere sahip olması lazım. Hiçbir ülkenin anayasasında Cumhurbaşkanı ahlaklı olmalıdır diye yazmaz. Neden çünkü Cumhurbaşkanı ahlaklı olması zaten işin doğasında var. Yüksek ahlaklı olması lazım. Yani hesabını veremeyeceği hiçbir şey olmaması lazım. Yani oğluna telefon edip ‘oğlum paraları sıfırlayın' dememesi lazım. O nedenle söylüyoruz Cumhurbaşkanılğı koltuğuna oturacak kişinin yüksek ahlaki değerlere sahip olması lazım. Evet bu ülkede yüksek ahlaki değerlere sahip çok sayıda yurttaşımız, vatandaşımız var. Ama birisini seçmek uzlaşmak zorundaydık. Oturduk, konuştuk, uzlaştık. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanlığı koltuğu için sizin önünüze getirdik" diye konuştu.
Ortadoğu’da kan gövdeyi götürdüğünü söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Küçücük çocuklar, mazlum insanlar öldürülüyor. Suriye’de, Irak’ta müslüman müslümanı öldürüyor. İsrail, Filistin çatışması Gazze’de masum çocuklar öldürülüyor. Ortadoğu’da kimse gelip Türkiye’nin kapısını çalmıyor. Kimse gelipte Türkiye'ye 'Şu savaşı durdur. Bir ateşkesi sağla. Sen bir dönem Ortadoğu'nun en önemli ülkesiydin. Bari senin sesin çıksın. Gel huzuru sağla Ortadoğu'da' hiçbir devlet gelip Türkiye’den bir talepte bulunmuyor. Biz Mahmud Abbas’ı çağırdık. Dedik ki 'bari sen gel Türkiye’ye. Geldi Türkiye’ye. Mısır şuanda İsrail ile Filistin arasında bir ateşkes antlaşmasını yapmak için çaba harcıyor. Bizde Mısır’a açık çağrıda bulunuyoruz. Ateşkesi biran önce sağlayın masum insanların kanı akmasın. Ben şuna kesinlikle inanıyorum. Ekmeleddin bey Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturursa Ortadoğu'yu çok iyi biliyor. Ortadoğu dengelerini biliyor. Batı’da seviliyor, batının dengelerini biliyor. Eğer Ortadoğu'da huzur arıyorsak, barış arıyorsak, insanlar öldürülmesin diyorsak Ortadoğu'da saygınlığı olan bir insanı Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmalıyız. Onun adı Ekmeleddin İhsanoğlu" diyerek şöyle devam etti:
"Ülkemizi seviyorsak çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak istiyorsak Türkiye’nin saygınlığı ve itibari batı da doğuda da artsın diyorsak, yabancı devlet başkanlarıyla bir araya geldiği zaman gerektiğinde onların diliyle konuşup espiriler yapabilecek nitelikte bir insanın Cumhurbaşkanılğı koltuğuna oturmasını istiyorsak, o zaman tercihimiz belli. Ahlaktan, dürüstlükten yana kul hakkı yememekten yana, saygınlıktan yana tercihimiz belli. Tercihin adresi Ekmeleddin İhsanoğlu. Cumhurbaşkanı adayları öfke dilini kullanmazlar. Cumhurbaşkanı adayları konuştuğu zaman vatandaşın huzura kavuşması lazım. Vatandaş 'işte benim aradığım cumhurbaşkanı adayı budur' demesi lazım. Ekmeleddin bey konuşurken dikkatli bir üslup kullanıyor. Bir cumhurbaşkanı adayı ağırlığı içinde kullanıyor. Öfke dilini kullanmıyor. Vatandaşına hakaret etmiyor. Hiçbir vatandaşını tokatlamadı, tekmeletmedi."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından vatandaşları selamlayıp ilçeden ayrıldı.

KILIÇDAROĞLU: BU BİR İNTİKAM OPERASYONU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gümüşhacıköy İlçesi'ndeki programının ardından Merzifon İlçesi'ne geçti. Burada Merzifon Organize Sanayi Bölgesi'nde fabrika ziyaretlerinde bulunup, iş adamları ile toplantı yaptı. Kılıçdaroğlu, toplantı sonunda basın mensuplarının ülke gündemine ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin gözaltına alınıp tutuklanan polislerle ilgili sorusuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle cevap verdi:
"Bu operasyonun rüşvet ve yolsuzlukları ortaya çıkaran polislere yönelik bir intikam operasyonu olduğunu biliyorum. Bazı yargıçların özellikle belli mahkemelere getirildiğini de biliyoruz. Reza Zarrab’ı serbest bırakan hakim bugün belli bir yerde pozisyonunu koruyor ve belli kişilerin tutuklanmasına karar veriyorsa o hakimin kendi vicdanıyla o kararı verdiğine ben inanmıyorum. Yargıç önce kendi vicdanıyla karar verecek ve siyasi otoritenin talimatlarını dinlemeyecek. Savcılık rolünü Erdoğan’ın üstlendiğini biliyoruz burada. Ergenekon ve balyozda da savcılık rolünü üstlenmişti. O nedenle davaların siyasal bir süreç içerisine sokulması bizi rahatsız ediyor. Bu ülkede Erdoğan ‘Ben yolsuzluk yapmadım’ diyorsa yargıya gidip aklanmak zorundadır. Ama aklanmaktan vazgeçip ya da korkup, ya da aklanma sürecini atlatıp baskı kurup yolsuzlukları ortaya çıkaranların üzerine gidiyorsa bu sağlıklı bir demokrasinin olmadığını bize gösterir. İşin özeti bu."
Yaprak KOÇER - İlker AKTAŞ - Savaş TUTAK/GÜMÜŞHACIKÖY(Amasya), (DHA)

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 03:01

İLGİLİ HABERLER