Gündem
  • 23.7.2014 21:41

Kılıçdaroğlu, 'Ortadoğu'ya barışı İhsanoğlu getirir'

Bir dizi ziyaret için Isparta'ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk olarak MHP'li Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın'ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Başkan Günaydın Kılıçdaroğlu'na, "Bir MHP’li belediye başkanını ziyaret edebildiniz" diyerek teşekkür etti. Başkan Günaydın, "Belediyemizi devlet adamı hüviyetindeki isimler ziyaret eder, MHP'li belediye başkanını ziyaret ettiniz. Gönülden teşekkür ediyorum. Isparta’da bizden ve sizden adına bir ayrımcılık yapılıyor. Bütün iktidar seçimden önce bakanlar düzeyinde Isparta’yı ziyaret etti. Buraya gelemeyen bakan kalmadı. Bir ara Bakanlar Kurulu’nu Isparta’da yapsalar demiştim. Fakat hiçbiri belediyeyi ziyaret etme devlet adamlığını gösteremediler. Bu çok önemli bir konu. Çeşitli bahanelerle karşılandı, karşılamadı diye bahane uyduruldu. Bunun erkanı usulü var. CHP Isparta İl Başkanı bize haber verdi. Sizin ziyaret edeceğini söyledi. Biz de karşıladık. Usul budur. Siz bizim için önemli kişisiniz. Ziyaretiniz bizi sevindirdi. Gönlümüze güzellik ve sevgi kattınız. Sizi görmeyi yeniden arzu ediyoruz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise MHP’li Belediye Başkanı Günaydın’ın ayrım yapmadan tüm kentte hizmet etme gayreti içinde olduğunu dile getirdi.
"ORTA DOĞU'DA BİRDEN FAZLA ALANDA KAN AKIYOR"
Ziyarette İsrail’in Gazze saldırısı hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, "Gerçekten Ortadoğu’da bir değil birden fazla alanda kan akıyor. Suriye’de, Irak’ta şimdi Gazze’de kan akıyor. Irak ve Suriye’de Müslümanlar birbirlerini öldürüyor. Üzülerek ifade ediyorum, silahlarını Recep Tayyip Erdoğan gönderiyor. Hem diyeceksiniz ki neden Müslümanlar birbirini öldürüyor, öbür taraftan da tırlarla silah göndereceksiniz. Bunun bütün belgelerini ortaya koyduk. Ortadoğu’nun bir bölümünde akan kanın temel sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ve elleri kanlıdır" diye konuştu.
"GAZZE OLAYI FARKLI"
“Gazze olayı farklı bir olay” diyen Kılıçdaroğlu, "Gazze’de zaten çok zor şartlarda yaşayan Müslüman grup var. Onun üzerin tankıyla, topuyla uçağıyla gitmek, orantısız güç kullanarak, oradaki insanları yok etmek, küçük çocukları öldürmek dünyanın hiç bir demokrasi ve uygarlığında kabul edilemez. Çok acı bir tablo. Türkiye Cumhuriyeti’nin özelliği vardır. Özelliği şuydu. Türkiye Cumhuriyeti Ortadoğu’da kimin başı sıkışırsa başvuracağı ülkeydi. Bir yerde uyuşmazlık olduğu zaman gelinir Türkiye’nin kapısı çalınırdı. Gelin siz aramızı bulun aradaki çatışmayı sonlandırın diye. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün kapısını kapalıdır. Üstünde kocaman bir kilit vardır. Hiç kimse gelip bu kapıyı çalmıyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Ortadoğu sorunu çözmek için geldi gelecek. Ama Türkiye’ye uğramayacak. Neden kimse Türkiye’yi istemiyor?" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Filistin Devlet Başkanı Abbas geldi. Filistin ile İsrail arasındaki sorunun çözümü için bizden Mısır’ın yaptığı katkıya sizde katkı verin dedi ve barış süreci sağlansın dedi. Ama daha acı bir olay var. Mısır Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı. Dedi ki, 'Filistin ile İsrail’i barıştıracağız. 2012’deki şartlarda uzlaştık. Türkiye bizim uzlaşmamıza engel oldu'. Mahmut Abbas bunu doğruladı. Dolayısıyla Gazze’de akan kanın sorumlularından birisi Recep Tayyip Erdoğan’dır."
"HÜKÜMETLER AĞLAMA MAKAMI DEĞİL"
Konuşmasına Başbakan Erdoğan’ı eleştirerek devam eden Kılıçdaroğlu, "Sabah akşam, öğle, ikindi konuşuyor. Filistin’de şu oldu, bu oldu diyor. Hükümetler ağlama makamı değildir. Önce Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesini ortaya koyacaksın. Kürecik’teki radarı kapatacaksın. Ticari ilişkileri askıya alacaksın. Oğulların artık bıraksınlar İsrail’le ticareti. Bırakmam diyor. Boynuna takıp gezdiğin bir madalyon var. Onu da iade etmiyor. Askeri ilişkileri de askıya almıyorsun. Hükümet ikiyüzlü bir politika güdüyor. Ortadoğu bataklığında bir Türkiye var. Sözünü söyleyemeyen herkes tarafından dışlanan bir ülke var. Tüm umut Mısır’a bağlandı. Ortadoğu’da barışı sağlamak hepimizin görevidir. Orta Doğu’ya barış gelecekse Ortadoğu’yu çok iyi bilen biri cumhurbaşkanı ile gerçekleşir. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Orta Doğu’da bir ağırlığı var. Irak’ta, Mısır’da Filistin’de Suriye’de ağırlığı var. Türkiye’de cumhurbaşkanı Ekmeleddin İhsanoğlu olursa Ortadoğu’ya barış gelir. Türkiye yeniden itibar kazanır. Önümüzde çok güzel bir imkan var. Bu fırsatı hepimiz değerlendirmeliyiz. Bırakın gereğini yapan birini bulduk, gereği yapılacaktır. Ağırlığını koyacaktır, barışı sağlayacaktır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Burdur programı öncesi geldiği Isparta ziyareti kapsamında ITSO’yu da ziyaret etti.
ITSO Toplantı Salonu’nda Meclis üyeleri ve ITSO Başkanı Şükrü Başdeğirmen ile Ispartalı işadamlarıyla buluşan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun neden seçilmesi gerektiğini anlattı. Cumhurbaşkanı adayını belirlerken yaşadıkları süreci anlatan Kılıçdaroğlu, bu süreçte siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini ziyaret ettiklerini belirterek, “Gittiğimiz her yerde istinasız cumhurbaşkanı tarafsız olsun dendi. Onu bir tarafa yazdık. Cumhurbaşkanının saygınlığı olsun denildi. Onu da bir tarafa yazdık. Sadece Türkiye’de değil dünyada da bilinen bir isim olsun denildi. Onu da yazdık. Hiç kimseyi ayırmasın, herkesi kucaklasın. Bugüne kadar ki konuşmalarında toplumun hiçbir kesimini rahatsız edecek bir cümlesi olmasın. Onu da aldık bir tarafa yazdık. Buna benzer çok şey söylendi. Sonra oturduk düşündük. Siyasi bir kimliği olan birisini önersek vatandaş diyecek tarafsız değil. Ekmeleddin Bey üzerinde uzlaştık. Ekmeleddin Bey bilge bir insan. Dünyada çok bilinen bir insan. İlk kez uluslararası Bilim ve Felsefe Kurulu bir Türk bilim adamı hakkında uluslararası ödül düzenlemiştir. İhsanoğlu altın madalya ödülü. Biz bundan gurur duyuyoruz. Böyle bir insanın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması bizim için gurur verici olacaktır. Ekmeleddin Bey, CHP’li, MHP’li, BBP’li, DP’li değil. Hiçbir siyasi partiyle ilişkisi yok. Fakat biz Türkiye demokrasisi tarihine çok büyük katkıda bulunduk, büyük bir uzlaşmayı sağladık. Hiçbir konuda 9 partide bir araya gelmez. Ama Ekmeleddin Bey için 9 parti bir araya geldik. Çünkü 9 partide tarafsız birisi olsun diyor. 76 milyondan her vatandaş diyebilmeli ki Ekmeleddin Bey benim Cumhurbaşkanım olsun” dedi
“TÜRKİYE’NİN ÖNCEDEN SAYGINLIĞI VARDI”
Bir partiye genel başkan seçmediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Biz Türkiye Cumhuriyeti’ne cumhurbaşkanı seçiyoruz. İşin özü budur. Burada partiler yarışı yoktur. Bir partiler kavgası yoktur. Seçeceğimizi insan temiz ve ahlaklı birisi olmalı. Hiçbir ülkenin anayasasında cumhurbaşkanı ahlaklı olmalı yazmaz. Çünkü işin doğasında o vardır. Cumhurbaşkanı saygın birisi olmalı. Anayasamızdaki temel kural cumhurbaşkanının tarafsız olacağı. Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Sigorta atarsa sonu felaket olur. Bir anayasa kitapçığı atıldı. Faturayı hepimiz çektik. O nedenle diyoruz ki oraya oturacak kişi devletin kurumlarını uyum içinde çalıştıracak. Kavga etmeyecek. Kavgadan uzak olacak. Onun için tarafsız olacak diyoruz. Her partiye eşit olacak. Biz aday gösterdik diye bizlere yakın olacak demiyoruz. Her partiye eşit mesafede olması lazım. Biz bunu savunuruz. Aksi halde makamı zedelemiş olur. Bayrağı temsil eden makama biz hep saygı duymuşuzdur. O nedenle her vatandaşın kullanacağı oy çok önemlidir. Tarafsız, bilge, dürüst, uluslararası arenada saygınlığı olan bir cumhurbaşkanı istiyorsak sandıkta tercihimiz buna göre yapacağız. Bakın Ortadoğu’da kan gövdeyi götürmüş durumda. Gazze’deki dram hepimizin yüreklerini yakıyor. Çoluk, çocuk, kadın, erkek demeden çok insan öldürüldü. Yazık değil mi? Ama hiçbirisinin umudu Türkiye gelir bu kavgayı önler değildir. eskiden Türkiye böyle değildi. Önceden Ortadoğu’da birisinin başı sıkışsa Türkiye’nin kapısı çalınırdı. Gel bizi barıştır diye. Türkiye saygın bir ülkeydi. Tüm komşularımızla kavgalı hale geldik.”
“GÜNDE 10 DAKİKA ARKADAŞINIZA ANLATMAK ZORUNDASINIZ”
Diğer taraftan Evliya Çelebi gibi gezdiğini ve cumhurbaşkanlığı makamının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, işadamlarına yönelik şu konuşmayı yaptı:
“Ama benim anlatmam yetmiyor. Sizin de anlatmanız lazım. Sizin de söylemeniz ve konuşmanız lazım. Sadece ben sorumlu değilim, sizin de sorumluluğumuz var. Ben sorumluluğumu biliyor ve mümkünde 24 saat çalışıyorum. Ama siz günde 10 dakika bir arkadaşınıza doğruları anlatmak zorundasınız. Bir arkadaşınıza cumhurbaşkanlığı makamının önemini anlatmak zorundasınız. Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye vermek zorundayız. Sıkışınca çocuklarımızı aldık yurtdışına gittik. Peki bakkal Mehmet efendinin çocuğu ne olacak. o da bizim çocuğumuz değil mi? Ya da gül üreticisi ne olacak? O nedenle bu ülkede barışı ve huzuru sağlamak zorundayız. Onu da sağlayacak olan cumhurbaşkanlığı makamıdır. Siz hiç Sayın Abduıllah Gül’ün meydan meydan gezdiğini duydunuz mu? Hayır. İlleri, ilçeleri gezer. Halkla muhabbet eder, hiçbir ayrım yapmaz. Bir yere gider camiyi ziyaret eder. Bir yere gider cemevini, bir yere gider başka bir kimliğe mensup aileyi ziyaret eder. Neden? Çünkü 76 milyonun her kesimine sıcak mesajlar vermek zorundadır.”
İSA AKAR-SABRİ ÇAĞLAR-FERHAT KAYA

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 03:04

İLGİLİ HABERLER