Yaşam
  • 29.1.2005 09:59

''''LATİFE HANIM''I KAÇIRMAK İSTERDİM''''

Gazi, Latife Hanım''la nikâh kıyılmadan önce, gülümseyerek şöyle konuştu: ''Eğer genç olsaydım, bu töreni başka türlü yapmak isterdim. Latife Hanım''ı bir ata binip koşturur, kaçırtır alırdım ama şimdi...'' Gazi, harp oyunları nedeniyle İzmir''e geldiği 27 Ocak 1923''ten bu yana köşkte kalmaktadır. 28 Ocak 1923 akşamı İzmir Belediyesi, Hükümet Konağı''nda, harp oyunlarına katılan kumandanların şerefine mükellef bir ziyafet vermiştir. Ziyafette gecikmeli de olsa bir anlamda İzmir''in kurtuluşu kutlanmış, uzun süren gecenin sonuna doğru Gazi, yakın arkadaşı Asım (Gündüz) Paşa''yı yanına çağırarak, ''''Yarın Mareşal''le (Fevzi Çakmak), Kazım (Karabekir) Paşa''yı alarak saat onda bana çaya gelin'''' demiştir. 29 Ocak sabahı köşkteki ortamı Asım Gündüz şöyle tasvir eder: ''''29 Ocak sabahı Mareşal''i ve Karabekir Paşa''yı alarak otomobille köşke gittim. Kapıda Paşa ile Latife Hanım bizi birlikte karşıladılar... Vali Abdülhalik Renda ile Kazım Özalp Paşa bizden daha önce gelmişlerdi. Latife Hanım da aramızda olduğu halde bir saat kadar salonda oturduk, konuştuk. Fakat ortalıkta bir fevkaladeliğin olduğu muhakkaktı... Bu sırada kapı açıldı. Yaver Salih Bey: - Efendim, Müftü Rahmetullah Efendi geldi dedi. Gazi de buyursunlar diyerek ayağa kalkıp müftüyü karşıladı. Biraz sonra gülümseyerek konuştu: - Eğer genç olsaydım, bu töreni başka türlü yapmak isterdim. Latife Hanım''ı bir ata binip koşturur, kaçırtır alırdım ama şimdi bunu yapacak kadar genç olmadığımı anlıyorum. (Fevzi Paşa''ya dönerek) Paşam, siz benim, Abdülhalik Bey de Latife Hanım''ın şahitliğini kabul buyurun da... nikâhımızı kıyıverin. Bu konuşmalar sonrasında müftü, Gazi ile Latife Hanım''ın nikâhlarını kıymıştı. Boynunda Gazi resmi 10 Eylül 1922 sabahı Konak Meydanı ve Hükümet Konağı''nın önü İzmirliler tarafından hıncahınç doldurulmuştu. İzmirliler yıllardır adını bildikleri, ama yüzünü göremedikleri kurtarıcılarını karşılamaya hazırdı. Kalabalık arasında genç, güzel, kendine güvenen, medeni cesareti yüksek, iyi eğitimli bir genç kız da bulunmaktaydı. Kızın adı Latife idi ve onun amacı Gazi''yi karşılamaya gelen kalabalıktan biraz farklıydı. O, Gazi Paşa''ya ulaşmak, konuşmak ve mümkün olursa Sadık Bey''deki köşklerine davet etmek amacındaydı. Sonunda genç kız amacına nail olmuş, konağın girişindeki askerleri ve yaverleri bir biçimde atlatarak Gazi''nin yanına ulaşmış, konuşmuş ve köşke davet etmiş, yanından ayrılırken de elini öpmeyi ihmal etmemişti. Latife Hanım''ın duyguları karmakarışıktı. Taşıdığı madalyonun bir tarafında hayranı olduğu Gazi''nin resmi, diğer tarafında ise kendi resmi bulunuyordu. Bu bir aşk mıydı, yoksa kurtarıcıya karşı duyulan bir minnet miydi? Gazi etkilenmişti Gazi, genç kızın kararlılığından etkilenmişti. Ama o gece Karşıyaka''da yaşayan Süvari ordularının komutanı Fahrettin Paşa''nın ailesine davetliydi. Gazi 10 - 11 Eylül akşamları Karşıyaka''da kaldıktan sonra Kordon''a geçer. 13 Eylül''de yangın başlayınca, 14 Eylül 1922''de Uşakizade Köşkü''ne taşınır. Gazi 29 Eylül''e kadar bu köşkte kalır ve köşkü bir karargâh gibi kullanıp dünyaya çok önemli mesajlar verirken, Latife Hanım''la da yakınlaşmıştır. 18 Eylül akşamı Latife Hanım, İzmir''in kurtuluşunu kutlamak amacıyla köşkte bir ziyafet tertipler. Ziyafete İsmet, Fevzi, Kazım paşalarla, gazeteciler Yakup Kadri, Falih Rıfkı, Ruşen Eşref ve Halide Edip de davetlidir. Körfezin muhteşem manzarasına hâkim köşkün terasına sofralar kurulur. Erkekler rakılarını yudumlarken, Latife ve Halide Edip hanımlar da şampanya içmeye başlamıştır. Gecenin ilerleyen saatlerinde yükselen mehtap körfezi ışıldatırken, ortamı da duygusallaştırmıştı. Kutlama sabaha kadar devam etmiş ve Gazi, gece boyunca Rumeli türküleri okuyarak Selanik''i yâd eder. Ama Gazi''nin duygusallaşmasında Latife Hanım''ın rolünü de unutmamak lazım. Gazi iyi eğitim almış, Avrupa''da yaşamış, erkeklerden kaçmayan bu çağdaş genç kızdan etkilenmişti. Kız sırılsıklam âşık 29 Eylül akşamı Gazi İzmir''den ayrılırken Asım Bey''e bir zarf bırakır ve Latife Hanım''a ulaştırmasını ister. Asım Bey''in eşi Gazi''nin mektubunu Latife Hanım''a ulaştırır ve ziyaret sonrası, ''''Asım göreceksin, bu kız Gazi Paşa ile evlenecek ayol, kız ona sırılsıklam âşık'''' demiştir. Evet, Gazi ile Latife Hanım arasında bir aşk başlamıştır. Bu aşk, Asım Gündüz ve Salih Bozok''un taşıdığı mektuplarla gelişir. Bu arada Gazi, aşkının nişanesi olarak, Latife Hanım''a çok sevdiği atı Sakarya''yı hediye eder. Gazi, Ankara''da annesine ve yakın arkadaşlarına sürekli Latife Hanım''dan bahsetmektedir. Zübeyde Hanım da müstakbel geliniyle tanışmayı arzulamaktadır. Önce kayınpederine söyler Gazi, validesinin 14 Ocak''ta vefatında yurt gezisindedir. 27 Ocak 1923''te İzmir''e gelir, validesinin kabrini ziyaret ettikten sonra, Basmahane Garı''na gider ve trenden inmeden müstakbel kayınpederi Uşakizade Muammer Bey''i davet eder. Görüşmede Latife Hanım''la evlenmek istediğini bildirir. Muammer Bey konuyu Latife Hanım''la konuşmasını önerir ve köşke davet eder. Akşam Gazi Latife Hanım''a evlenme teklifinde bulunur. Latife Hanım bu teklifi uzun zamandır beklemektedir. 2 gün sonra nikâhın kıyılması kararlaştırılır. 29 Ocak 1923''te kıyılan nikâh, 1 Şubat 1923 tarihli gazetelerde ''''Akd - i Mesut'''' başlığıyla duyurulmuş ve bu mesut hadisenin İzmirliler için iftihar olduğu belirtilmiş, mutluluklar dilenmiştir. Zübeyde Hanım gelinini beğenmişti Zübeyde Hanım''a Ankara''nın sert havası iyi gelmez. Doktorlar deniz kıyısında bir yere, mesela İzmir''e gitmesini salık verirler. Zübeyde Hanım İzmir''e gitmekte ısrarcıdır. Onun amacı gelin adayını görmektir. Latife Hanım da Salih Bey''le yazışarak, Zübeyde Hanım''ın İzmir''e gönderilmesini, kendisinin Karşıyaka''daki köşklerinde ilgileneceğini ifade eder. Zübeyde Hanım 1922 Aralık''ında İzmir''e gelir. Karşıyaka''daki köşke yerleşir ve Latife Hanım, Zübeyde Hanım''a vefat ettiği 14 Ocak 1923''e kadar büyük bir itinayla bakar. Zübeyde Hanım, Latife Hanım''ı beğenmiş ve oğluna iyi bir eş olacağını mektupla bildirmiştir. Yurt gezisinde balayı Gazi, evliliğinin ilk günlerini toplantılarla geçirmişti. Latife Hanım''la birlikte 5 Şubat 1923 tarihinde yurt gezisine çıkarlar. Bu gezi bir anlamda balayıdır. Gazi ve Latife Hanım 6 Şubat''ta Balıkesir''e gelirler. Garnizon Kumandanı ve Vali, Mustafa Kemal''in Harbiye''den dönem arkadaşı ve çok güvendiği dostu Ali Hikmet (Ayerdem) Paşa''dır. Ali Hikmet Paşa, çok sevdiği dostu ve yeni evli çifte sürpriz bir düğün yemeği tertip etmiş ve Balıkesir Askeri Mahfel''de gerçekleştirilen ziyafet için son derece orijinal bir davetiye hazırlatmıştır. Davetiye elde suluboya ile yapılmıştır. Mönünün üzerindeki suluboya çizimler askerlerin düğün sahnesini ve gelinleri konu edinmiştir, Ali Hikmet Paşa konuklarına şehriye çorbası, balık mayonezli, hindi rostosu pilavlı salçalı kuşkonmaz, nemse böreği ve tatlı olarak da krem ranorse ikram etmiştir. Geç vakte kadar süren, müzikli düğün yemeği çok hoş geçmiştir. Yemeğin sonunda geceye katılan konuklar bu ilginç düğün davetiyesini imzalayarak geceyi ölümsüzleştirmişlerdir. Eski Türkçe atılan imzalardan yemeğe yirmi konuğun katıldığını anlıyoruz. Okuyabildiğimiz bazı imzalar Milli Mücadele''nin ünlü komutanlarına aittir. İlk imzalar Gazi ve Latife Mustafa Kemal''indir. Diğer imzalar, Ali Hikmet, Fevzi, Fahrettin, Kâzım, İzzettin, Asım paşaların imzalarıdır. İlk kez yayımlanan bu belge, evlilik süresinin bilinmeyen bir etkinliğinin tanığıdır. milliyet Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 10:58

İLGİLİ HABERLER