Medya
  • 21.4.2016 12:27

Şopen'den kaçarken Itri'ye mi yakalandık?

ŞOPEN’DEN KAÇARKEN ITRİ’YE Mİ YAKALANDIK?
METİN ÖZER


Türkiye çirkin bir bidatdan hamdolsun kurtulmak üzere.
Böyle bir bidatın kaldırılması konusunu bizlere nasip eden Allahü Teala’ya ne kadar şükür etsek azdır.
Biz dile getirdik, siz yaydınız, TV ve gazeteler sahiplendi, 3 günde sonuç aldık elhamdülillah.
Facebook’ta bizim yazı ile başlayan tepki adeta bir çığ oldu.
Bana ulaşan bilgilere göre; sadece Facebook’ta 10 milyonun üzerinde kişi bu tepkiye destek vermiş.
Bu çok ciddi bir rakam.
Böylesi bir tepki rakamının karşısında değil hükümet, dağ olsa duramaz.
Tepki büyük olunca; önce Diyanet İşleri Başkanı ardından da Sayın Başbakan bu çirkin adetin kaldırılacağını resmen duyurdu.
Allah hepinizden razı olsun.
Şimdi gelelim yeni bir tehlikeye..
Hem Diyanet İşleri Başkanı hem de Sayın Başbakan Şopen’i kaldırıyorlar ama ağızlarında bu kez başka bir şey yuvarlıyorlar.”
Nedir O? 
Şopen’in yerine ne koyalım?
Başbakan Davutoğlu konuyla ilgili olarak; “Diyanet İşleri Başkanımız ile konuştuk, bizim de zihnimizde yara olan bir husustur. Başbakanlık Müsteşarımıza çalışma yapma talimatını verdim, ilgili kurumlarla istişare edilecek. Bu merasimlerin milletimizin duygularına, inanç dünyasına hitap eder tarza getirilmesi için bir çalışma yapılacak.”dedi.
Sayın Başbakan’dan iki gün önce de Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez; “Itri’nin Tekbir’i var ki; Itri’nin muhteşem bir bestesidir, bazılarına göre bestekâr başka olsa da ama Itri’ye nispet edilen. Yani cenazenin İslam geleneğinde bir adabı vardır, hele şehit cenazeleri de camilerde büyük hem hüzünle, hem vakarla uğurlanıyor, o esnada herkes dualarını yapıyor, hafızlar Kur'an-ı Kerim okuyor, onun arasına doğrusu…Bir şey çalınacaksa Itri olabilir.”
Hayda...
Şopen’den kaçarken Itri’ye tutulmak bu olsa gerek.
Anlaşılan sistem şöyle yürüyecek.
Başbakanlık; Diyanet İşleri Başkanlığı ve bandoların bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı’ndan görüş alacak.
Aldığı o görüşe göre de bir karar verecek.
İşte burada Diyanet İşleri Başkanlığı büyük önem kazanıyor.
Mehmet Görmez'in de ne hikmetse cenazelerde illa bir şey çalmak gibi bir merak var.
Sayın Başkan; Allah aşkına bırak bu teganni işlerini. Itri’ye bu kadar hayransan evinde çal dinle. Senin beğendiğin bir besteyi şehide veya meyyite dinletmek zorunda mısın?
Diyanet İşleri Başkanı olarak şurasını bir türlü anlamıyor.
Bizim meselemiz; sadece şehit cenazelerinde değil, bütün cenazelerde İslami kurallara tam ve eksiksiz uyulması meselesidir.
Bu yüzden mesele Şopen değildir.
Şopen marşını kaldırıp Müslüm Baba’nın efkarlı arabesk parçalarını çalsanız, yine aynı tepkiyi gösteririz.
Çünkü bizim derdimiz cenazelerde teganni, yani name ile şarkı çalınıp söylenmesidir.
Bizim talebimiz; devletin bando takımının cenazelerden çekilmesidir
.
Hal böyle iken siz hala bandoya bir şey çaldırma peşindesiniz.
Bırakın bu işleri Allah aşkına.
Bırakın millet gereğini yapsın.
Milletin işine devlet karışırsa, işte böyle karmaşa çıkar.
Karışmayın bu milletin işine kardeşim.
Yapacağınız gayet basit...
Hem bunun için Anayasayı veya yasayı değiştirmenize de gerek yok.
Yeni yasa çıkarmanıza hiç gerek yok.
İçişleri Bakanlığı tek bir genelge ile bu işi çözer.
Bakanlık valiliklere bir yazı yazacak:
-Şehit ve diğer resmi cenazelerine bando takımları iştirak etmeyecektir.
İşte bu..
Sizden istenen sadece bu.
Gerisini bu millet halleder.
Yeter ki siz milletin işine ve dinine karışmayın.
Millet şehidini tekbirlerle dualarla uğurlar.
Sayın Görmez; sakın ha sakın, başımıza bir de Itri meselesi açma.
Şopen’i 80 senede zor kaldırıyoruz bir de senin Itri’yi kaldırmakla uğraşmayalım.
Sen gidersin başkası gelir.
O da Ferdi Tayfur hayranı çıkarsa.
İşte o zaman yandık.
Sayın Başkan!..
Gel inat etme.
Ne sen yan.
Ne bizi, ne de şehidi yak.
Şopen’i de Itri’yi de bırak.

Güncellenme Tarihi : 14.5.2016 19:49

İLGİLİ HABERLER