Spor
  • 28.5.2015 12:01

Hıncal Uluç Mustafa Denizli'yi perişan etti

Sabah Gazetesi'nin usta kalemi Hıncal Uluç, geçtiğimiz haftaya damgasını spor olaylarını Sabahspor.com okuyucuları için değerlendirdi.

Galatasaray'ın Beşiktaş'ı 2-0 yenmesiyle moral bozukluğu yaşayan Fenerbahçe, Başakşehir ile 2-2 berabere kalarak ligin bitimine bir hafta kala şampiyonluk yarışından koptu. Hakem Ali Palabıyık'ın verdiği kırmızı kartlar çok tartışıldı.

Yani, tartışılması doğru da tartışmanın şekli yanlış. Türkiye'de ilk defa bir Fenerbahçe maçını yürekli bir hakem yönetti. Buna alışık olmayanlar da çok şaşırdılar. Türkiye'de hakemler Cüneyt Çakır'dan eyyamcılığı öğreneceklerine Ali Palabıyık'tan yürekli olmayı öğrenselerdi Fenerbahçe senelerden beri her maçını böyle 7 kişi bitirirdi ya da 'bu iş sökmüyor' derlerdi, adam gibi top oynarlardı ve bundan çok daha iyi durumda olurlardı.
4 tane Fenerbahçeliyi atan Ali Palabıyık eyyam yapmadı mı? Tabii ki de yaptı. Son dakikada o da yaptı ve beşinci kırmızı kartı Volkan'a gösteremedi. Maçın bitmesine çok kısa bir süre kalmış, bir duran topa kafa vurmak üzere Volkan rakip kaleye gitti. Başakşehirliler kesip, hızla akına geçerken Volkan koşan adama arkadan daldı. Arkadan dalış zaten kırmızı kart. Bir de Fenerbahçe'nin kalesi de zaten boş. Boş kaleye doğru giden bir akın. Bir de o akını kesmek için kasten yaptığın da belli. Volkan'a kırmızı kart gösterseydi Fenerbahçe 6 kişi kalacaktı ve kurallar gereği hükmen yenik olacaktı. Büyük bir skandal patlak verecekti. 'Haydi artık!' dedi ve beşinci kartı çıkarmadı. Ama o gece mesela gene yayıncı kuruluşun müthiş programı Maraton'un yorumcuları, kırmızı kartın dördünü de tartışırken inceledi ama bu pozisyonu ekrana bile getirilmedi. 'Ey Ali Palabıyık sen bunlara kırmızı çıkardın da buna niye çıkarmadın' demediler. İşlerine gelmiyor çünkü. İnanılır gibi değil ya! Bitmiş artık her şey Galatasaray şampiyon olmuş, kutlamalar var ama hala Fenerbahçe'yi koruma ve kollama görevindeler. Yani Webo'nun Başakşehirli futbolcuya attığı tekme insanlık suçu! Türk Ceza Kanunu'na göre suç. O çünkü uçarak atılan bir karate tekmesi. Karate tekmesi ölümcül bir tekmedir ve yasaktır. Silah kabul edilir çünkü. Adı şu sıralar Fenerbahçe ve Beşiktaş ile yeniden anılmaya başlayan Mustafa Denizli'nin dediklerine inanamadım! 'Webo'nun hareketi gerçi topa ama...' Kafaya uçarak atılan bir tekmeye 'Hareket topa' nasıl dersin Mustafa Denizli Efendi!'
'Hareket topa bile olsa bu karate tekmesi. Adamı öldürür. Böyle tekme atılır mı! Sen nasıl bir futbolcusun Webo' diyeceğine 'Hareket topa ama…' Utanmasa diyecek ki; 'Başakşehirli tekmeye kafa attı. Arkasından onu bekledim. Tümer ile Şansal'a değil ama Mustafa Denizli bu ülkede 'Mustafa Denizli' adını yaratmak için bir ömür harcadı. Ve bir sezonda Aziz Yıldırım'a yaranmak uğruna Şansal'ın peşine takılıp bitirdi. Bir baksın bakalım kendisi hakkında neler konuşuluyor.
 

Siz açıklamanızda Galatasaray'ın şampiyonluğu Başakşehir'e bağlı demiştiniz. Nitekim de öyle oldu.
Galatasaray'a şampiyonluğun erken gelmesi sıkıntıları çözdü. Tekrar söylüyorum; Fenerbahçe eğer Başakşehir'i yenseydi, Galatasaray'ın Rize'yi yeneceği kesin değildi. Galatasaray'ın hiçbir takımı kesin yenecek hali yok. Hele bu göklere çıkarılan Hamza (onun bile bilinçli olduğunu düşünüyorum. Hamza Hoca bu kafayla Galatasaray'da kalsın da bari gelecek sezonu kurtaralım diyorlar herhalde) şu şampiyonluğa giden son 6 maçın 6'sını da kaybedecek futbol oynadı. Hem sahaya çıkardığı takım hem de kenar yönetimiyle kaybetmek için elinden geleni yaptı. Ama rakipler, en başta da Beşiktaş akıllara hayallere sığmaz golleri atamadılar. Dörtleyeceği, beşleyeceği maçları mağlup bitirdi Beşiktaş. Bu medya utanmadan, gene başta Maraton olmak üzere 'Hamza Hoca'nın başarılı taktikleriyle işte 6 haftadır Galatasaray gol yemiyor.' diyor. Demiyorlar ki 'rakipler atamıyor' Rakipler tonla gol kaçırdığı halde gene de Galatasaray'ın en iyisi Muslera üstelik. Yani bir yandan rakipler atamıyor bir yandan Muslera kurtarıyor. Hamza Hoca'nın oynattığı taktik nasıl başarılı olur? Siz de hiç mantık yok mu ya? Sizde hiç edep yok mu ya? İnsanları gerzek mi zannediyorsunuz arkadaşlar? Demba Ba başta, Beşiktaş ne goller atamadı, Muslera ne toplar çıkardı. Hamza, Beşiktaş karşısında çok iyi bir taktikle oynatmış. 70 dakika maçı seyretti ya! Yani Sneijder'in o mucize golü gelmeseydi ne olacaktı? Ee bizde böyle. Bunların hepsi tabelacı. Kazandın mı senden iyisi yoktur, kaybettin mi senden kötüsü yoktur. Yani bir Beşiktaş'ın sahaya çıktığı takıma bakın, bir de Galatasaray'a bakın. Stadyumda bir tane Beşiktaş seyircisi yok, bütün seyirci Galatasaraylı. Galatasaray'ın sahası ve Beşiktaş rakibini eziyor. Hamza da seyrediyor. Biliç kötü hoca, işine son veriliyor, Hamza iyi hoca. Şimdi anketlerde göreceksiniz, herkes Hamza'yı yılın hocası seçecek.
 

Fenerbahçe – Başakşehir maçına geri dönelim isterseniz. Verilen 4 tane kırmızı kart var ve bunlarla ilgili ilginç iddialar var. Birincisi Fenerbahçeli futbolcuların bu hafta Şükrü Saraçoğlu'nda oynanacak son maçta sahaya çıkmak istemedikleri için bilerek kırmızı kart gördükleri. Diğer bir iddia ise sarı-lacivertlilerin, bir kişiyi daha attırıp hükmen yenilgi için uğraştığı ama hakem Palabıyık'ın buna izin vermediği yönünde. Siz bu iddialar ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Yani Fenerbahçe'nin içini bilenler bilir onu. Benim öyle bir muhabirlik yanım yok ve de Fenerbahçe'den iyice kopuk bir insanım. Ama bu koşullar hele bizim böyle sanal medya gibi dedikoducu bir ortama büyük bir fırsat verdi. Herkes aklına geleni sallıyor ki TT olsun. TT olunca ne olunuyorsa? Ne kadar sallarsan o kadar iyi TT oluyorsun.
Fenerbahçeliler, Fener Stadı'na niye çıkmak istemesinler? Fener Stadı'nda çıkamayacak durumda bir tek adam var o da Aziz Yıldırım. Yıldırım da zaten yasaklı.

Başakşehir – Fenerbahçe maçının geneli ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Başakşehir maçı çok rahat alıp götürmüştü. Yani, son 10 dakika Abdullah Avcı da söyledi zaten… Ben bu kadar aptalca oynayan bir takım görmedim. Yani halı sahada gazozuna maç oynarsan böyle çalımlar atmaya teşebbüs edersin. Fenerbahçe kalecisine kadar neredeyse senin sahana gelmiş, o kalabalığın içinden çalım atarak topu çıkarmaya uğraşıyorsun. Yahu saniyeler azalıyor zaten. Vur topa git. Ayağa pas yap. Hayır! Önünde üç tane Fenerli var, çalım atarak, bacak arası atarak fantezi yapmaya uğraşıyor.

Sizce sezon sonunda İsmail Kartal ile yollar ayrılır mı?
İsmail Kartal üzerinde konuşulacak bir isim değil. İsmail Kartal oraya görevli olarak getirildi. Aziz Yıldırım'ın gölgesi olarak orada duruyor. Telefonla emirler yağdırıyor adam. Yani oyuncu değişikliklerini bile Aziz Yıldırım yapıyor. Devre arasında benim medyam göklere çıkarıyor 'Azizsilin' diye. Fenerbahçe kazandı mı 'Azizsilin' kazanıyor, İsmail Kartal değil.
Esas, Beşiktaş da kongre kararı almış. Fenerbahçe'nin de Beşiktaş'ın da bu başkanları değiştirmeleri lazım. Bu başkanlar çünkü kendi ihtirasları için kulüpleri alet ettiler. İhtirasları da bunların tarihe geçmek. Aziz Yıldırım 'Dördüncü yıldızı ben aldım' demek için İsmail Kartal'ı getirdi oraya. Doğru dürüst bir hoca getirse Fenerbahçe geçen seneki gibi açık ara şampiyon olurdu. Çünkü rakiplerin hali meydanda. Ama dördüncü yıldız hocaya mal edilirdi, Aziz Yıldırım 'Sen mi yaptın' diyemezdi bu sefer. Onun için İsmail Kartal gibi gölge bir adam getirdi oraya 'Emredersiniz paşam' diyen. Fenerbahçe o ihtirasa kurban gitti.

Fikret Orman'ın da Beşiktaş tarihine geçmek için insanların Dolmabahçe'de, İstanbul'un en güzel yerinde İnönü Stadı orada durdukça 'Bu stadı Fikret Orman yaptırdı' demeleri. Fikret Orman için Beşiktaş'ın şampiyonluğu falan umurunda değil. O da 'Beşiktaş tarihine geçeceğim' diye Beşiktaş'ı bu hale getirdi. Bir de utanmadan sıkılmadan 'Bütün suç bende. Çünkü Biliç'i ben getirdim' diye Biliç'i şamar oğlanı ilan etti. Beşiktaş Kongresi de bunun hesabını sormalı. Bir takımı, 34 maçını da deplasmanda oynatmaya nasıl mahkûm ettin? Niçin mahkum ettin? Acelen mi vardı? İki sene daha dursaydın olmaz mıydı? Ama işte Galatasaray Kongresi'nin hali meydanda. Onlar gidip Dursun Özbek'i seçiyorlar, bunlar da Aziz ve Fikret ile devam ederler. Çünkü kongreler belli blokların elinde esir. Bitti!
 

Aziz Yıldırım ilginç bir şekilde de tarihe geçti. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım 17. görev yılında 9. Galatasaray şampiyonluğunu gördü.
Evet, öyle geçti. Bu konuyu kendi köşemde de yazdım. Tarihin en çok Galatasaray şampiyonluğunu gören Fenerbahçe Başkanı olarak unutulmaz bir yer yaptı kendisine. Ama bu kongre gene bunu seçecek. Kendi utanır sıkılır da adaylığını koymazsa bilmem ama koyarsa fark atar.

Galatasaray – Beşiktaş maçının hakemi Hüseyin Göçek maça atandıktan sonra yine tartışmalara neden oldu. MHK Başkanı Yusuf Namoğlu "Hüseyin Göçek'in basketbolda G.Saray forması var ama öbür taraftan Beşiktaş'ta da formalı resmi var!" dedi. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yani Yusuf Namoğlu'nun yaptığı açıklama anlamsız. Böyle bir şey olur mu ya! Hakemine güveniyorsan isterse Galatasaray'ın kaptanlığını yapmış olsun 'Efendim o formayı da giydi, bu formayı da giydi.' Yok ya! Ya tayin etmezsin ya da ettiğin adamın arkasında formayla falan durmazsın 'O adam hakemdir ve benim güvendiğim hakemdir arkadaş' dersin biter.

Sivok'un Umut'a yüklenmesi net kırmızı kart, penaltı olarak yorumlandı. Demba Ba'nın Galatasaray ceza sahasında yerde kaldığı pozisyonda Melo'nun müdahalesi var mı? Hakan Balta ve Atınç'ın kendi ceza sahalarında topa elle müdahaleleri söz konusuydu. Sizce bu pozisyonlarda penaltı verilebilir miydi? Hakemin kararlarını nasıl buldunuz?

Yani Hüseyin Göçek çok gergin bir maç yönetti ve yapacağı ciddi bir hatanın hakemlik hayatını sona erdireceğini de biliyordu. Öyle hazırlandı zemin çünkü. Hele Yusuf Namoğlu'nun sözlerinden sonra. Ama genelde iyi götürdü maçı. O kadar gergin bir maçı iyi götürdü. Kör parmağın gözüne yanlışlar yapmadı. Yanlış diyebileceğin şeyler hakemin yorum hakkı içinde olan şeyler. O yorum hakkını da herkes ister istemez kendi tuttuğu takıma göre yontacağı için... Ben şuna kızıyorum yorumlarda; nalıncı keseri gibi yorumlarını hep aynı tarafa yontuyorsan o zaman tarafsız hakem değilsin. Ama yorum hatası dediğimiz şeyleri karşılıklı yapıyorsan o zaman bir kastın yok. Sivok'un Umut'a yaptığı hareketin tutar tarafı yok bana sorarsan. Ama Beşiktaşlılara sorarsan Hakan'ın eline çarpan top penaltı.
 

64. dakikada oyundan alınan Burak Yılmaz, sahadan çıkarken Hamza Hamzaoğlu'na tepki gösterdi. Burak'ın bu tepkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hamza Hamzaoğlu maç izlemeyi bilmiyor, oyuncu değiştirmeyi bilmiyor. Ya kafasında bin tilki dolaşıyor (Hesaplarla. Yani takım için hesaplar değil, kendisi için hesaplarla adam değiştiriyor), defalarca çok iyi oynayan Yasin'i çıkardı. O maçta iyi oynayan iki futbolcu vardı;
1- Yasin
2- Burak.
Yani aklıma hayalime gelmezdi Burak'ı çıkarabileceği. Burak üstelik bu maçta tam da oyuna soktuğu Umut gibi oynuyordu. Rakip 18'den kendi 18'ine kadar koşarak, takip ederek, kaç tane pozisyona girdi. Galatasaray korner çizgisine 5-10 metre mesafede zavallı Sabri elinde top, taç atacak, kimse tacı almaya gitmiyor Galatasaray'da. Fatih Terim döneminden beri Galatasaray'ın tedavi edilmeyen bir hastalığı var, taç özürlü Galatasaray. Çünkü taç atışı için rakip sana pres yapıyor. Rakip sana pres yaparken sen tacı atan adama kendini göstereceksin 'Bana atabilirsin' diye. Yerinde durduğun zaman gösteremezsin. Hareket edeceksin. Ben Galatasaray'ın teknik direktörü olsam bu sene sezon başında 15 gün sadece taç antrenmanı yaptırırım bu takıma. Özellikle Galatasaray'ın yarı sahasında taç attı mı en kötü anlarını yaşıyor takım. Çünkü rakibe atıyorlar ve rakip takımın kontratağı hemen orada başlıyor. Bundan daha tehlike bir an olmaz. Galatasaray kaç tane böyle gol yedi. Bu maçta o zavallı Sabri gene kornere 5-10 metre mesafede eline top almış, arkadaşlarına bakıyor. Ve o anda Burak geliyor pası almaya. Kaç kere tacı Burak aldı ya!.. Burak bu takımın santraforu. Tacı biri alacak, Burak'a atacak, Burak gol atacak. Hayır, Burak Galatasaray korner noktasının oraya geliyor, Sabri'den top almaya ya! Harika hücum pres yaptı. Her çıkan Beşiktaş savunma adamının üzerine koştu. Burak oyundan çıktığı anda Galatasaray'ın en çok koşan adamıydı. Her an gol atabilecek bir adam olduğu için de üstelik takımda 90+5'inci değil 90+15'inci dakikaya kadar kalması gereken bir adamdı. Ben bunu görüyorum da sahanın kenarında duran ve de içeride oynayan Burak bunu hissetmiyor mu? 'Bugün çok iyiydim' diye hissederken tabelada kendi forma numaranı görürsen ne hale gelirsin? Yani futbolculara kızıyoruz tabii çıkarken bu hareketleri yapıyorlar diye. Emre Çolak'ı çıkarmakla Burak'ı çıkarmak aynı değil. Emre Çolak çıkarken hiçbir işe yaramadığını biliyor. Onun için çıktığını biliyor ve buna rağmen hava atıyor. Burak öyle değil. Burak ve Yasin 'Ben en iyi oynarken niye çıkıyorum' diye düşünüyorlar. Yani keşke yapmasaydı o ayrı. Ama o pozisyonda o Burak'ın yerinde ben olsaydım ondan da fazlasını yapardım. Çünkü kontrol edemezsin kendini. Yani herkesin bir 'Gerisini hatırlamıyorum hâkim bey' dediği bir anı vardır hayatında. İşte o an öyleydi. Ben de gider 'Gerisini hatırlamıyorum hâkim bey' derdim. Ben inanamadım. Bizim evde 20 kişi maçı izliyorduk, 20 kişi de inanamadı Burak'ın numarasını görünce. Adamda yorgunluk emaresi yok, adam yerine soktuğun Umut'un iyisi olarak oynuyor. Hamza hiç sıkılmadan diyor ki; 'Biz Umut'u müdafaa amaçlı oyuna aldık.' Yani tek forvetle oynuyor Galatasaray, o tek forvetini de müdafaa amaçlı değiştiriyor. Seyretsene Hamza Efendi, Burak hangi amaçla oynuyor o maçta? Kaç tane top kesti, kaç tane top çıkardı Galatasaray yarı sahasından? Burak ileride 'Selçuk kendisine top atsın da gol atayım' diye bekler de, Umut'u sokarsın, tamam.

Umut koşuyor çünkü. Ama o gün Burak, Umut gibi koşuyordu hatta fazla koşuyordu. Oyuna da ısınmış. Hamza Hamzaoğlu futbolculuk yapmış birisi. Kendini bir Burak'ın yerine koysun. Bu bir şampiyonluk maçı ve Burak maçtan çıktığında durum 1-0'dı. Her an da gol yiyebilirdi. Beşiktaş öyle de oynuyordu. Golü yeseydi eğer gol atacak adam neredeydi? Kenarda. Yani Hamza zannediyor ki orada futbolcu yok, oradaki insan değil oradaki bir robot. Kendisi futbolculuk yapmış bir adam, insanla robotu ayırt edemiyorsa öyle kenarda durma hakkı yoktur.

Galatasaray Spor Kulübü Başkanlık Seçimi'nde Dursun Özbek yeni başkan seçildi. Dursun Özbek 2800 oy alarak Galatasaray'ın 36. başkanı seçilirken Turgay Kıran 534, Ahmet Özdoğan ise 442 oy aldı. Dursun Özbek için neler söyleyeceksiniz?

İnan Kıraç bu kulübü senelerden beri, Özhan Canaydın'ın başkanlığından başlayarak iyice el koydu. Ama yani bu İnan Kıraç'ın emriyle oy kullanan benim fazla dediğim 'Lisecilerin' sayısının artık daha azalacağını düşünüyordum. Ama meğer artıyormuş adamlar. Tezgâh o kadar güzel kuruluyor ki… Dursun Özbek'in arkasında kim var? Duygun Yarsuvat var. Dursun Özbek'in arkasında kim var? Ünal Aysal var. Ünal Aysal ile Duygun Yarsuvat bu seçimlere 3 ay kala birbirlerine girmediler mi? Gösteri!.. İnan Kıraç 'öyle yapın' diyor çünkü onlara. 'Öyle yapın ki ortada öyle bir toplu hareket izlenimi vermeyin' diyor. Sen 3 ay birbirine demediğini bırakmayacaksın, 3 ay sonra kongre günü geldiği zaman ikiniz birden İnan Kıraç'ın gösterdiği adamı destekleyeceksiniz. Çünkü Duygun'u da Ünal'ı da İnan Kıraç seçti. Onlar gidince şimdi bu gelsin. Yarın bunun da son kullanma vakti gelir, başkasını getirirler. Dursun Özbek'in bir tek özelliği var; 'Ada'yı Mehmet Koçarslan'dan almayacağım' diyor. Kongre öncesi Turgay Kıran da Ahmet Özdoğan da 'Biz kazanırsak Ada'yı geri alacağız' dediler ve kaybettiler. Çünkü SuAda Mehmet Koçarslan'da kalmaya devam edecek. Çünkü İnan Kıraç ile Mehmet Koçarslan'ın arası fevkalade iyi. Nasıl iyiyse onu da bilmiyorum.

İnan Kıraç bu kulübü yönettiği sürece SuAda Mehmet Koçarslan'da kalacak. O yüzden de diyorum ki; Galatasaray'ın seçtiği adam Dursun Özbek değil, Mehmet Koçarslan'dır. Dursun'u İnan seçiyor, İnan'ın da arkasında Mehmet Koçarslan var. Dursun Özbek eğer 'Galatasaray'ın başkanı benim, kimsenin adamı değilim' diyorsa gücü yetiyorsa Mehmet Koçarslan'ı çıkarsın oradan. Çıkarması da gayet kolay. Çünkü Koçarslan adayı kaçak hale getirdi. Ada bugün hem haritadaki ebat olarak büyütülmüş hem de üstüne kapalı alan kaçak olarak büyütülmüş. Mühür var üzerinde. Mühür 3 kere kırılmış.


 

Özge AYDIN /SABAHSPOR.COM

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 20:11

İLGİLİ HABERLER