Ekonomi
  • 17.6.2004 14:32

STANDARD&POOR'S: TÜRKİYE YENİ BİR FİNANSAL KRİZE GİRMEZ

''Avrupa'nın Dostları'' düşünce kuruluşu ile TİM ve İTKİB tarafından Brüksel'de düzenlenen ''Türkiye-AB: Oyunun Sonu mu?'' konulu konferansta konuşan Reuss, Türkiye'de krizlerde özel sektörün parlak ve dirençli yönünün ortaya çıktığı söyledi. AK Parti hükümetiyle geçen dönemde çok şeyin değiştiğini, artık istikrarlı ve güçlü bir hükümetin bulunduğunu belirten Reuss, hükümetin politikalarını güçlü bir şekilde uyguladığını, bu istikrarın devamına ihtiyaç bulunduğunu vurguladı. Konrad Reuss, IMF ile AB'ye katılım politikalarını yürütmenin ''can acıtıcı'' olabileceğini de ifade etti. Türkiye'nin IMF ile ilişkilerine de değinen Reuss, ''Türkiye IMF ile stand by anlaşmasını başarıyla tamamlayacak. 18 program kayalara çarparak tamamlandıktan sonra bu büyük bir başarı olacaktır'' dedi. Enflasyonun kontrol altına alındığını ve tek haneli bir enflasyona ulaşmanın da tarihi bir nokta oluşturacağını dile getiren Reuss, Türkiye'de büyümenin devam ettiğine, faiz oranlarının düştüğüne işaret etti. Reuss, ''Biraz temkinli olmak lazım. Türkiye'nin finansal açıdan da yatırımcının güven duymasına ihtiyacı var. Dış güvenin devam etmesi lazım. Türkiye'nin AB müzakere sürecinde yeni bir finansal krize gireceğini sanmıyorum '' diye konuştu. Konrad Reuss, borçlar ve cari açık konusunda şüpheleri bulunduğunu, ancak durumun daha öncesine göre çok daha iyi olduğunu ifade etti. Reuss, ''AB müzakerelerinin başlaması kritik noktalardan biri. Ancak AB nihai bir oyun değil, imkan yaratan bir daire olarak konumunu sürdürüyor'' dedi. TANKER BENZETMESİ Avrupa Birliği Komisyonu'nun Bulgaristan, Romanya ve Türkiye'den sorumlu Genişleme Direktörü Matthias Ruete de Türkiye'ye ilişkin bu yıl açıklanacak raporda 2003-2004 genelinin yanı sıra 1999 yılından bu yana yaşanan gelişmelerin de ele alınacağını aktardı. Ruete, ''Bir tankerin içindeyiz ve çok yavaş gidiyor. Dışarıdan hareket etmiyor gibi gözüküyor. Ancak arkasına gidip baktığınızda yol aldığını göreceksiniz'' diye konuştu. Türkiye'de çok şey yapıldığını, ancak yapılacak da çok şey olduğunu belirten Ruete, raporun ekim başında yayınlanacağını ve tavsiye kararlarının yanı sıra Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin ön analizin raporda yer alacağını söyledi. Türk tarafının AB kamuyonu Türkiye'nin üyeliğinin uzun vadeli avantajları konusunda nasıl ikna edeceğini düşünmesi gerektiğini ifade eden Ruete, ''Türkiye müzakere tarihi alır ya da almaz. Ancak müzakarelerin sonucuna bakmaya çalışılırsa, eğer müzakereler sonuçlanırsa Türkiye 28-29-30 ulusal parlamentoyu ikna etme durumunda kalabilir. Türkiye'nin üyeliği win-win (kazan-kazan) çözümü olacaktır'' ifadesini kullandı. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ruete, ''Gümrük Birliği iyi sonuç veriyor. Ama bazı sürtüşme noktaları hala devam ediyor. Birtakım ekonomik konularda savaş, karşılıklı mücadeleler devam ediyor'' dedi. Türkiye'nin günün birinde AB'ye katılacağını ümit ettiğini dile getiren Ruete, ''Çok yapıcı olarak çalışmalıyız. Gümrük Birliği'ni kullanarak entegrasyonu daha da geliştirme yolunda çalışmalıyız'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:24

İLGİLİ HABERLER