Asayiş
  • 6.7.2021 12:00

Türkiye'nin en büyük uyuşturucu davasından FETÖ çıktı

Türkiye'nin en büyük uyuşturucu davasında "FETÖ" bağlantısı

Cumhuriyet tarihinin en büyüğü olarak duyurduğu 'Bataklık' operasyonu soruşturmasında aralarında uyuşturucu baronları Nejat Daş ile Çetin Gönen'in de bulunduğu 73 sanık hakkında hazırlanan iddianamede "FETÖ" detayı dikkat çekti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun uyuşturucu ve suç gelirlerine yönelik Cumhuriyet tarihinin en büyüğü olarak duyurduğu 'Bataklık' operasyonu soruşturmasında aralarında uyuşturucu baronları Nejat Daş ile Çetin Gönen'in de bulunduğu 73 sanık hakkında hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi. İddianamede, örgüt yöneticisi olmakla suçlanan ve FETÖ/PDY ile irtibatı tespit edilen sanık Halil Arslantaş'ın ifadesine yer verildi. Arslantaş ifadesinde, örgüt lideri Çetin Gönen'in, Interpol'deki kaydının silinmesi için FETÖ'nün Hollanda abisine 150 bin euro verdiğini söyledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından duyurulan operasyon, 30 Haziran 2020'de başlatıldı. Operasyon kapsamında 9 ülkede faaliyet gösterdiği belirtilen örgütün liderleri Nejat Daş, Çetin Gören, Halil Aslantaş ile birlikte 113 kişi gözaltına alındı. Daş, Gören, Aslantaş ve 1 emniyet müdürü dahil 26 kişi tutuklanırken uluslararası sularda taşımacılık yapan gemilerde tonlarca uyuşturucu ele geçirildi. Soruşturma sonucu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, 2’si örgüt lideri, 5'i örgüt yöneticisi, 53’ü örgüt üyesi, 13'ü ise örgütü yardım ettiği suçlamasıyla 73 kişi hakkında düzenlenen iddianame, Ankara 33’ncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

7 SANIK İÇİN BİN 470'ŞER YIL HAPİS TALEBİ

İddianamede, uyuşturucu baronu oldukları iddia edilen Nejat Daş ve Çetin Gören örgüt lideri, Cemal Deniz Şahan, Halil Arslantaş, Handan Kaymaz, Pery James Young ile Bülenç Göçer örgüt yöneticisi olarak yer aldı. Bu sanıklar hakkında 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak’ suçundan bin 470’er yıla kadar, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçundan da 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer sanıkların ise 'çıkar amaçlı kurulan örgüte üye olmak’ ve 'örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek’ suçlarından değişen yıllarda hapis cezası istenildi.

SORUŞTURMA BİLGİ NOTUYLA BAŞLADI

İddianamede, soruşturmanın Güney Afrika İçişleri Müşavirliğinden gönderilen bilgi notu ile başlatıldığı, bu bilgi notunda Çetin Gören’in, uluslararası uyuşturucu ticareti yapan suç örgütünün lideri olduğu, örgütün en az 15 ton kokain ticareti yaptığı bilgisinin yer aldığı belirtildi. Bilgi notunda şüphelinin yakalanması için, Brezilya adli makamları tarafından 21 Aralık 2016 tarihinde kırmızı bülten çıkarıldığı, 2010 yılında tutuklu bulunduğu cezaevinden geçici izin ile ayrılmasına rağmen cezaevine geri dönmediği ve Türkiye’de bulunması ihtimalinin bulunduğu bilgisinin paylaşıldığı aktarıldı. Ayrıca sanığın Türkiye’de otel sahibi olduğu, uyuşturucudan elde ettiği yüklü miktarda parayı da Türkiye’de akladığı bilgisini paylaşıldığı belirtilerek; Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları sonrası 3 Aralık 2019 yılında örgütü yönelik soruşturmaya başlandığı belirtildi.

UYUŞTURUCU PARASINI TÜRKİYE’DE AKLADI

İddianamede, örgüt lideri olmakla suçlanan Çetin Gören hakkında, Hollanda’da uyuşturucu ticareti suçundan yargılandığı, 2011 yılında Türkiye’ye döndüğü belirtilerek, memleketi olan Gaziantep’te bulunun akrabaları ve bağlantılı olduğu kişiler aracılığıyla gayrimenkul alıp sattığı, 2018 yılında İstanbul’da kurduğu oto kiralama firması aracılığıyla uyuşturucu ticaretinden elde ettiği parayı akladığının tespit edildiği aktarıldı. Sanığın yine her ne kadar resmi olarak ortak olmasa da kendi kontrolünde faaliyet yürütülen birtakım şirketler aracılığıyla da kara para aklama eylemleri gerçekleştirdiği belirtildi.

‘TÜRK ESCOBAR OLARAK BİLİNİYOR’

İddianamede yine örgüt lideri olmakla suçlanan Nejat Daş’ın, 1990’lı yılların başından beri özellikle Lucky-S ve Kısmetim-1 gemilerinde Akdeniz’de uyuşturucu madde ticareti yapmasıyla pek çok Avrupa ülkesinin kolluk kayıtlarında tanınan, kamuoyunda ve açık kaynaklarda da 'Türk Escobar' olarak bilindiği belirtildi. Daha önce uyuşturucu ticareti yapmak suçundan yargılandığı ve 35 yıl ağır hapis cezası aldığı belirtilen Daş’ın, uluslararası faaliyet gösteren bir aile şirketi olduğu, bu şirketin uluslararası deniz taşımacılığı alanında faaliyet gösterdiği aktarıldı. Yapılan teknik takip çalışmalarında, örgüt üyeleri arasında ‘Abi’ olarak bahsedilen Daş’ın, ulusal ve uluslararası alanda uyuşturucu madde ticareti suçundan elde ettiği değerlendirilen geliri, Türkiye’de kurduğu şirketler üzerinden akladığı değerlendirmesi yapıldı.

'FETÖ’NÜN HOLLANDA ABİSİNE 150 BİN EURO VERDİ'

İddianamede, örgüt yöneticisi olmakla suçlanan sanık Halil Arslantaş’ın, FETÖ/PDY ile irtibatının tespit edildiği, bu nedenle hakkında yürütülen soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediği aktarıldı. İfadesinde uyuşturucu ticareti yaptığını kabul eden ve bu ticaret nedeniyle örgüt lideri olmakla suçlanan Çetin Gönen’le tanıştığını anlatan Arslantaş, "Çetin Gören, bu işten elde ettiği paraları akrabaları üzerinden Türkiye’ye gönderiyordu.  FETÖ/PDY’nin gazete ve dergilerine aboneydi. FETÖ’nün Hollanda abisine elden 150 bin euro verdi. Bu parayı neden verdiğini sorduğumda, Interpol’deki kaydının silinmesi ve işleme konulmaması için işlerinde yardımcı olduklarını ve Belçika’da iş yaptığı için aralarının iyi olması için yardımda bulunduğunu söyledi" ifadelerini kullandı.

İfadesinde, arkadaşı Mesut Altundaş'ın kendisine Çetin Gören'in, Interpol evraklarının silinmesi için 500 bin euroyu  FETÖ/PDY’ye himmet olarak verdiğini söylediğini de iddia eden Arslantaş, "Çetin Gören, 'bu cemaat nasıl cemaat arkadaş, bunların dini imanı para, benim ne iş yaptığımı bildikleri halde yine de benden Allah rızası için para istiyorlar' şeklinde serzenişleri oluyordu" dedi.

KAYNAK: DHA

Güncellenme Tarihi : 6.7.2021 12:15

İLGİLİ HABERLER