Medya
  • 19.10.2019 20:17

Yaradılış (5).. Adem Aleyhisselam'ın alnından gelen çağlayan sesi!..

Metin Özer, Muhammed Cezuli Hazretlerini'nin Osmanlıca eserlerinden derlediği Yaradılış isimli seri yazının bugünkü bölümünde de Adem Aleyhisselam'ın alnına konan nurun sırrı var..

YARATILIŞ – 5
Adem Aleyhisselam’ın alnından gelen çağlayan sesi

Bir rivayet...
Kâab 
Yahudi bilginlerindendi.. Yemen’de sakin idi.. 
Peygamber Efendimizin zamanına yetişti, ama o zaman imanla müşerref olamadı..
Kâab’ın imana gelmesi Hazreti Ebu Bekir’in (Radıyallahü anh) hilafeti zamanında oldu.
Yine bazı rivayetlere göre; Hazreti Ömer (Radıyallahü anh) döneminde İslam şerefiyle şerefyab oldu.
Kendisi Eshab-ı Kiram’dan hadis-i şerifler rivayet etti. 
O kadar çok Hadis-i şerif öğrendi ki, Eshab-ı kiram’da ondan hadis-i şerif rivayet eder hale geldi.
Eshab-ı Kiram’dan Said bin Amr’el-Ensari, babası Amr’dan şöyle rivayet etti;
- Resûlullah Efendimiz zamanında, Kaab ile yolda görüşüp arkadaş olduk.
Kendisi Resûlullah’ın meclisine gelmeyi çok isterdi. Peygamber Efendimizin nebilerin sonuncusu olduğunu söylerdi. 
O’nun güzel vasıflarını görmediği halde bizden daha iyi anlatırdı.
Bu sene Resûlullah’ın (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) son senesidir. Keşke gidip görüşebilseydim” diyerek alel acele hazırlanmaya başladı.
Gece olunca iki de bir içeri girip dışarı çıkmaya başladı.
Son dışarı çıkışında semaya bakıp ağlamaya başladı.
Sabah olunca kendisine sordum;
- Ya Eba İshak, bu gece semaya bakıp çokça ağladın. Bunun sırrı ve hikmeti ne ola ki?
Ağlaya ağlaya bana şöyle dedi;
Bu gece Medine-i Münevverede’de Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi ve Sellem Efendimiz, dar-ı bekâya teşrif etti. 
Gök kapılarını ve cennet kapılarını açılmış gördüm.
Bütün melekler onun teşrifi için tazim ve tekrim ile istikbale çıktılar.
Yeryüzünde onun defnolunduğu yerden daha pak bir yer yoktur. Cümle yerlerin ve toprakların en faziletlisi o yerdir.
Bu anlattıkları için de yemin etti.

Bunları hayretle dinledikten sonra tarihi unutmamak için not aldım.
Medine-i Münevvere'ye geldiğim zaman Resûlullah’ı dar-ı bekaya teşrif etmiş halde buldum.
Kâab’ı Hazreti Ebu Bek-i Sıddık vefat edinceye kadar hiç görmedim.
Hazreti Ömer’in (Radıyallahü anh) hilafeti döneminde kendisine yolda gördüm. Beni hemen tanıdı.
Onun bana anlattıklarını etrafıma anlatmıştım. Bazıları, “Ya sihirbazdır veya kahindir” dediler.
Kâab onlara şöyle dedi; “Büyük Allah şahiddir. Haşa ben sihirbaz değilim
Koynundan bir kutu çıkardı.
Beyaz inci ile bezenmiş bir kutu idi. Üzerinde altından bir kilidi vardı. O kilidin üzerindeki mührü bozup kutuyu açtı. İçerisinde yeşile sarılı bir ipekli çıkardı.
Bu nedir bilir misiniz?” diye sordu.
“Hayır bilmeyiz” dediler.
- Bunun içerisinde Resûlullah Efendimizin güzel vasıfları, latif huyları vardır. Yüce Hakk’ın inzal eylediği Tevrat ve İncil kitaplarında beyan buyurduğu şeyler bundadır.

Ardından da Peygamber Efendimizin ilk yaratılışını ve nurlu mührünün hazırlanışını anlattı;
Allahü teala Ademoğlu soyunun efendisi Resûlullah’ı yaratmayı murad ettiği zaman Cibril-i Emin’e şöyle emretti;
- Yerin en ala ve en pak yerinden bir avuç toprak getir.
Bu emir üzerine Cibril, mele-i ala melekleri ile yeryüzüne indi.
Resûlullah Sallallahü aleyhi ve Sellem Efendimizin şimdiki Merkad-i muattarından (Güzel kokulu kabir, mevcut kabr-i şerifi)  daha temiz bir yer olmadığı için , o yerden bir avuç toprak aldı.
O toprağı Cennet-i Alâ’nın ırmaklarında nesim suyu ile yoğurdu. Beyaz inci gibi yaptı.
Bundan sonra cennetin ırmaklarına bir bir daldırdı.
Yedi kat gökleri ve yerleri gezdirip, üstün vasıflarını överek senâ etti..
Allah katında makbul olduğunu ve keremli bir zat olduğunu, cümleden daha da faziletli olduğunu semanın ve yerlerin sakinlerine bildirdi.
Bütün bu işlemlerden sonra o toprak Nur-u Muhammedi oldu.
Adem Aleyhisselam yaratıldıktan sonra bu mübarek nur onun alnına konuldu.

Adem Aleyhisselam’ın alnına konulan o nur, bir ırmak sedası verir gibi sürekli çağlayıp durdu.
O seda zahir olduğunda Adem Aleyhisselam Allühü teala’ya şöyle sordu;
- Ya Rabbi sübhansın, şanını tesbih ederim. Bu alnımdaki seda nedir?
Allahü teala şöyle dedi;
- O seda, nebilerin sonuncu Resûllerin Efendisi olan Muhammed’in nurunun tesbih sesidir.
Ziyadesiyle o nura tazim eyle ve onu koru.
Bu nur senden çocuğuna geçtiği zamanda ona tenbih eyle. 
Cümle evlatlar birbirine tenbih etsinler. Tâ nurun sahibi Muhammed vücuda gelinceye kadar..
Nurun sahibi olan evlatların kadınların temizlerini nikah etsinler. Kötülükten korusunlar.
Habibim'in nuruna; Himaye, tazim ve ihtimam göstermeleri için onlardan ahd al.(Söz al)

Başka bir rivayete göre o mübarek nur, başta Adem aleyhisselam’ın arka tarafına omzunun üstüne konulmuştu..
Melekler saf saf gelip o nuru ziyaret ederek tazim ve tekrimde bulunurlardı.
Adem Aleyhisselam ne yana dönse meleklerde hemen o yana dönerlerdi. Durunca da onlarda dururdu.
Adem Aleyhisselam meleike-i kiram ardında durdukları için Yüce Hakk’a tazarru ile sordu:
- Ya Rabbi, bu kadar melaike niye arkamdadır.
Allahü teala şöyle buyurdu;
- Ya Adem, senin arkanda Habibim'in nuru var.Onu ziyaret etmek için dururlar.
Bunun üzerine Adem Aleyhisselam şöyle niyaz etti;
-Ya Rabbi, bu Mübarek nur-u şerifeyi önümde durdur. Böylece melekler ardımda olmazlar.
Adem Aleyhisselam’ın bu niyazını kabul eden Yüce Zat, Habibinin nurunu alnına kondurdu.
Bunun üzerine Melâike saf saf önüne gelip Peygamber Efendimizin mübarek nura tazim ve tekrimde bulunmaya başladı.
Bunun üzerine Adem Aleyhisselam şöyle dua etti.
- Ya Rabbi.. Bu kadar melaike-i Kiram, Habibinin Mübarek ruhunu tazim ve tekrim ederler. Bana da o nuru görüp tazim etmek şerefini ihsan eyle..
Adem Aleyhisselam’ın duasını kabul buyuran Yüce Hak, O en saadetli nuru alnından alıp parmağına kondurdu. 
O nur Adem Aleyhisselam’ın parmağında tesbih eylemeye başladı.
Melekler de o nurun sahibi Habib-i Ekrem’e salâvat-ı şerife ile tazim ve tebcil (Ağırlama-yüceltme) edip hürmet ettiler.
Yalnız melekler değil, cümle mahlukat o şanı yüce nura tazim ve hürmet ederdi.
Yukarıda anlatılan manaya bir rivayet...

Muhammed Cezuli Hazretlerininin Osmanlıca eserlerinden...

DERLEYEN : METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

Güncellenme Tarihi : 4.11.2019 00:09

İLGİLİ HABERLER