Gündem
  • 27.2.2006 17:57

10 TUTUKLUNUN ÖLDÜĞÜ DAVA, 10 YIL SONRA 'AFLA' BİTTİ

Mahkeme 3 sanığın beraatine karar verirken, 7 görevliye yapılan suçlama zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı. 62 görevli 5'er yıla mahkum olurken, olayın 1999 yılından önce meydana gelmesi nedeniyle Şartla Salıverme ve Cezaların Ertelenmesi Kanunu'ndan yararlanarak cezaevine girmekten kurtuldu.
      Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 59’uncu duruşmaya tutuksuz yargılanan, aralarında rütbeli asker ve polis amirlerinin de bulunduğu 29’u asker, 36’sı polis, 1’i cezaevi doktoru, 2’si cezaevi müdürü, 4’ü de infaz koruma memuru olmak üzere 72 sanıktan hiçbiri katılmadı. Duruşmada müdahil avukat Sezgin Tanrıkulu ile Meral Danış ve bazı sanık avukatları hazır bulundu. Tüm sanıkların savunmalarının alınması, tanıkların dinlenmesi ve kanıtların toplanmış olması nedeniyle mahkeme karar verileceğini bildirerek, müdahil ve sanık avukatlara ‘son sözlerini’ sordu.
      Sanık avukatlarından Hakkı Kurtuluş, cezaevi olaylarının yaşandığı dönemde Olağanüstü Hal uygulaması bulunduğunu, asayişi sağlamakla görevli olan kolluk kuvvetlerinin silah kullanma yetkileri olmasına rağmen bunu yapmadıklarını, olayda meşru müdafa şartlarının oluştuğunu belirterek beraat kararı verilmesini istedi. Sanık avukatlarından İlker Tuna ise, cezaevindeki isyanın tutuklular tarafından önceden planlanıp organize edildiğini savunarak, müvekkilleri için beraat istedi.
      Müdahil avukat Sezgin Tanrıkulu, geçen 10 yıl içinde 30’dan fazla mahkeme heyeti değiştiğini söylerken, “Dava makul sürede sonuçlanmadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduk. Davanın 10 yıl sürmesi sanıkların korunduklarının göstergesidir. Yargılama boyunca hiçbir talebimiz kabul edilmedi. Sanıklara soru soramadık. Hoşgörüden faydalanarak serbest dolaşıyorlar. Mahkemeden vicdani kanaatini kullanarak adalet bekliyoruz'' dedi.
      Cumhuriyet Savcısı Lütfü Karabacak, davaya ilişkin açıkladığı esas hakkındaki görüşünde, cezaevindeki olayların bastırılması için dönemin Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’nden yardım istendiğini, güvenlik güçlerinin koğuş elektriklerini keserek cop ve kalkanlarla müdahalede bulunduklarını, 10 tutuklunun ölümüne neden olunduğunu söyledi. Savcı Karabacak, yargılanan 62 polis ve asker sanık için TCK’nın 452/1, 31, 33, 36 maddeleri uyarınca ‘Katil kastı olmadan birden fazla kişiyi öldürmeye sebebiyet vermek’ suçundan ceza verilmesini istedi. ‘Görevi ihmal’ suçundan TCK’nın 230'uncu maddesi gereğince 1 yıla kadar hapisleri istenen emniyet amirleri Hamza Altınbaş, Mahmut Kızışar, Nesimi Özbaş’ın ise kanıt yetersizliğinden beraat etmelerini istendi.
      Savcı, ‘Kasten adam yaralamak’ suçundan yargılanan infaz koruma memurları Fethi Ahmet Onat, Recep Alaca, Halil Uygun, Şakir Tanrıseven, cezaevi müdürleri Mahmut Çaça, Aziz Güven ile olaylarda yaralanan ve Gaziantep’e sevkedilen Kadri Demir adlı tutukluya, ‘Sevki uygundur’ raporu verip ölümüne neden olduğu için ‘Görevi ihmalden’ suçundan 3 yıla kadar hapsi istenen cezaevi doktoru Serdar Gök’ün işledikleri suça öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davalarının ortadan kaldırılmasını istedi.
      Mahkeme, 62 sanığa ‘Kastın aşılması suretiyle 1’den fazla kişiyi öldürmek’ suçundan TCK’nın 450/5 ve 452/1 maddesi uyarınca önce 18 yıl hapis cezası verdi. Bu ceza, hafifletici nedenlerle 6 yıla indirildi. Sanıkların iyi hallerini dikkate alan mahkeme sanıklara 5’er yıl hapis ve 3’er yıl kamu hizmetlerinden men edilmesine karar verdi.
      Mahkeme, emniyet amirleri Nesimi Özbaş, Mahmut Kızışar ve Hamza Altınbaş’ın kanıt yetersizliğinden beraatlerine, infaz koruma memurları Fethi Ahmet Onat, Recep Alaca, Halil Uygun, Şakir Tanrıseven, cezaevi müdürleri Mahmut Çaça, Aziz Güven ile cezaevi doktoru Serdar Gök’ün ise işledikleri suça öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle dosyalarının ortadan kaldırılmasına oy çokluğuyla karar verdi.
      Üye hakim Sadık Gözükara ise, sanıkların ‘kasten adam öldürmek’ suçundan cezalandırılmaları gerektiğini savunarak karara muhalif kaldı. 5’er yıl hapis cezasına çarptırılan 62 sanığın işlediği suçun 23 Nisan 1999 öncesinde gerçekleşmesi nedeniyle aldıkları ceza 4616 sayılı Şartla Salıverme ve Cezaların Ertelenmesi Kanunu kapsamına girmesi nedeniyle tutuklanmalarının söz konusu olmadığı belirtildi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:55

İLGİLİ HABERLER