Gündem
  • 31.8.2010 12:41

'12 MİL'DE TÜRKİYE TEK TARAFLI ADIM ATMAZ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"İsrail'in Mavi Marmara baskını sonrası 7 talebimizden 5'i gerçekleşti.

İsrail'den özür ve tazminat talebimiz devam ediyor. Türkiye'nin taleplerini İsrail'e net olarak ilettik. Mavi Marmara baskını sadece İsrail'le bizim aramızda değil, uluslararası bir konu.

YUNANİSTAN'LA 12 MİL

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'yle ilgili çalışmalar gizlidir. Komşularımızla ilişkilerde son yıllarda ciddi değişimler yaşandı.

12 mil konusunda Türkiye tek taraflı adım atmaz. Karşılıklı atılacak adımlarla Türkiye ve Yunanistan'ın birbirine karşı tutumları değişecektir.

DİNK DAVASINDA ÖZELEŞTİRİ YAPARIZ

AİHM'e verilen savunma konusunda özeleştiri yaparız, sorumluluktan kaçmayız. AİHM'de en fazla davaya muhatap olan ülke Türkiye, şu an mahkemede 13 bin dava bekliyor Türkiye'yle ilgili. Bu davaların büyük çoğunluğu yargı konusunda aksaklıklardır, hükümetin doğrudan müdahale yetkisi yok. Adalet Bakanı ile Hrant Dink davasıyla ilgili detaylı görüşme yaptım. Cumhurbaşkanı Gül'ün Dink ailesiyle görüşmesi çok pozitifti.

Bu davada daha pozitif bir yaklaşım beklenebilirdi. Hrant Dink birçok panelde birlikte konuşmacı olduğum, değerli bir aydındı.

İÇİME SİNDİREMİYORUM

İfade özgürlüğüyle ilgili davalarda savunma yapmayı çok doğru bulmuyorum. Savunma yapmak zorunda olmamızı içime sindiremiyorum. Önemli olan Türkiye AİHM’de yargılanan bir ülke olmaktan çıkarmaktır. Bu algıyı kırmamız lazım.

DİNK SAVUNMASI ÇOK RAHATSIZ ETTİ

Avrupa Konseyi’nde liderlik üstlenen bir ülkenin bu tabloyla karşılasması doğru değil. AİHM’deki ilkesel konularla ilgili davaları bizzat incelemeye başladım. Süreci bundan sonra Türkiye’nin saygınlığına uygun şekilde yürütmek gerekiyor. Hrant Dink savunması bizi çok rahatsız etti.

Anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı getiriyoruz. Bu, AİHM’e başvuruları azaltacaktır.

YENİ HSYK AB NORMLARINA UYGUN

Anayasa değişiklik paketinde Türkiye’yi demokrasiyi geriye götüren, yargı bağımsızlığını etki eden hiçbir madde yok. Bireysel haklar konusunda çok önemli reformlar var. Ombudsmanlık, Ekonomik Sosyal Konsey gibi kurumlar hükümeti denetleyecek unsurlar.

HSYK üyelerinin seçimiyle ilgili Avrupa normlarına aykırı hiçbir durum sözkonusu değildir. İsveç'te HSYK tamamen hükümete aittir, İspanya'da federaldir, biz bunlara yönelmedik. Demokratik bir süreç işlemesi için yüksek hakimlerin seçime katılmasını istedik.

'HAYIR' TÜRKİYE'NİN İMAJINI ZEDELER

Anayasa paketinin reddedileceğine ihtimal vermiyorum. Referandumda 'hayır' çıkması Türkiye'nin imajını da zedeler. 'Hayır' çıkması halinde dünyada 'Türk halkı darbe döneminde yazılan bir anayasayı savunuyor, darbecilerin yargılanmasını istemiyor' şeklinde algılanacak.

TÜSİAD GÖRÜŞ BEYAN ETMELİDİR

TÜSİAD her zaman anayasa reformu isteyen bir sivil toplum kuruluşu olmuştur. Eğitim alanında bile birçok köz görüş belirtmiştir, anayasa değişikliği konusunda sessiz kalması dikkat çekicidir. En azından bize şunu demelidirler: 'Yapılan düzenleme bizim hazırladığımız raporlara uymuyor veya uyuyor.' TÜSİAD karşı olduğu noktaları da belirtebilir, beklediğimiz görüş beyan etmeleridir."

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 03:58

İLGİLİ HABERLER