6 şehit polisimiz Diyarbakır'dan uğurlandı...
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, ''Olayın müsebbipleri bu ülkede ahlaki, akli ve insani olarak hiçbir gerekçesi olmayan bir tutum ve gayretin içerisindeler'' dedi.
Bakan Şahin, burada yaptığı konuşmada, öz geçmişlerini dinledikleri 6 değerli arkadaşlarının şahadeti vesilesiyle düzenlenen veda ve uğurlama töreninde herkesin acısının büyük olduğunu bildirdi.
Şahin, şehitlerin diğer görev arkadaşlarıyla bu ülke, millet, devlet, huzur, barış ve güvenlik için görev yaparken dün karşılaştıkları bir duruma müdahale esnasında kaderin tecellisiyle şehadet şerbetini içerek hem hayatlarına hem de görevlerine son noktayı koyduklarını kaydetti. Onların diğer arkadaşları gibi bu ülkenin birliği, bütünlüğü, milletin güvenliği için severek görev yapan saygıdeğer arkadaşları olduğunu belirten Şahin, şehitlerin görev süreleri dolduğu halde insanlığa, barışa, iç güvenliğe hizmet için gönüllü olarak görevlerine devam ettiklerini, şehadet mertebesinde olduklarını ifade etti.
-''Hiçbir güç ve hiçbir gücün uzantısı bu oyununu devam ettiremeyecek''-
Kendilerinin, onların şehadetine şahit olmak, onlara yüce Allah'tan ''rahmet ve cennet'' dilemek suretiyle yüceliğinden ve güzelliğinden pay almaya ihtiyaçları olduğunu ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
''Çok değerli yakınları, anneler, babalar, eşler, çocukları, kardeşleri, mesai arkadaşları hepimiz şüphesiz insanlığın verdiği özellik gereği bu olay karşısında üzülmekten kendimizi alamıyoruz. Ama biz şehitlerimizle birlikte onların arkadaşları olarak aynı zamanda üzüntümüze hakim olmak, üzüntümüzü kontrol etmek mecburiyetinde olan bu ülkeye karşı sorumluluk taşıyan bir camiayız. Bu bakımdan hüznümüz bizim, ama biz kimseleri sevindirmeyecek kadar da başımız dik ve umut dolu olarak yüreğimiz ülke ve millet sevgisiyle dolu olarak bu anı ve bundan sonrayı da yaşayacağız, yaşatacağız.''
Şehitlerin kanının yerde kalmayacağı, hukuki olarak takip edileceği, teknik olarak, mesleki olarak gereğinin yapılacağından şüpheleri olmadığını ifaden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Aziz şehitlerimizin temiz ve pak ruhlarını memnun ve mutlu etmek için ve onların uğrunda şehit olduğu bu topraklar ve vatanı korumak için bu aziz milleti huzur ve güvenlik içinde yaşatmak için hep beraber görevimizin başındayız, görevimize aralıksız devam edeceğiz. Kadir, Cihat, Recep, Yavuz Selim, Mustafa, Arif kardeşim Allah sizlere rahmet eylesin. Görev yaparken şehit olduğunuz olayın müsebbipleri bu ülkede ahlaki, akli ve insani olarak hiçbir gerekçesi olmayan bir tutum ve gayretin içerisindeler. İnsani, akli, vicdani yanı olmayan bir oluşum ve davranış niçin yapılır? Büyük milletimize rağmen neden bu kavga, bu kan, kin devam ettirilir? Herhalde onun cevabı bu güzel vatanın, aziz milletin varlığından rahatsız olan ya da memnun olmayan birilerinin icat ettiği bir kiralama ve taşeronluk sisteminden başka bir şey olmadığı açıktır. Bu sıkıntıyı biz milletçe makul bir şekilde aşmayı da başaracağız. Hiçbir güç ve hiçbir gücün uzantısı bu oyununu devam ettiremeyecek.
Yönetenlerin destekleyenlerin yerine kandırılmış halk çocuklarından oluşturulan bu düzen akıl ve sağduyu ile bitecek, bitirilecek. Her şeye rağmen 'Hayat, ülke, milli birlik ve beraberlik' diyoruz. Yakınlara ve ailelere sabırlar diliyorum.''
Törende tabutlara sarılan şehit yakınları gözyaşlarını tutamazken, üzüntülerini yaktıkları ağıtlarla dile getirdiler.
Okunan duaların ardından 3 helikoptere konan şehitlerin cenazeleri uçakla memleketlerine gönderilmek üzere Diyarbakır Havaalanı'na götürüldü.
DİYARBAKIR'DAKİ TÖREN SONRASINDA ŞEHİTLER MEMLEKETLERİNE GÖNDERİLDİ
Şehit olan Özel Harekat polislerinin cenazeleri akşam saatlerinde Diyarbakır'da düzenlenen törenin ardından memleketlerine gönderildi. Törende gözyaşları sel olurken bir konuşma yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Yönetici ve destekleyenler yerine kandırılmış fakir halkın çocuklarından oluşturulan bu düzeni akıl ve sağduyuyla bozulacak" dedi.
Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgunda otopsi işlemi yapılan şehit başpolis Kadir Can ile polis memurları Cihat Akkaya, Recep Topaloğlu, Arif Mamış, Selim Arslan ve Mustafa Erdoğan'ın Türk bayrağına sarılı cenazeleri, 6 ambulansla törenin yapıldığı Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Hava Filo Şube Müdürlüğüne getirildi.
ŞEHİTLER GÖNÜLLÜ OLARAK BÖLGEDE KALIYORLARDI
Törende konuşan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, polis memurlarının bir olayı müdahale ederken şehit düştüklerini hatırlatarak, onların da diğer güvenlik güçleri, jandarma gibi canını severek verdiğini kaydetti. Şehitlerin görev sürelerinin bitmesine rağmen gönüllü olarak bölgede kalmaya devam ettiğini anlatan İçişleri Bakanı Şahin, "Onlara yüce Allah'tan rahmet dilemek gerekli olmadığı inancındayım. Yüce Allah, kitabında onları tarif ederek en yüce payeleri onlara vermiş, inanlara bunu açıklamış durumda. Biz ancak onların yüceliğinden güzelliğinden pay almaya ihtiyacımız var. Kimseyi sevindirmeyecek kadar başımız diktir" diye konuştu.
Terör örgütü PKK'yı ima ederek, "Yöneticilerinden, destekleyenlerinin yerine kandırılmış fakir halkın çocuklarından oluşturulan bu düzen bozulacaktır." diyen İçişleri Bakanı, her şeye rağmen milli birlik ve beraberlik diyeceklerini kaydetti.
AĞABEYİNİN TABUTUNA SARILDI: "PAŞAM SENSİZ ZOR OLACAK"
Cenazelerin havalana götürülmek üzere omuzlara alındığı sırada şehit Mustafa Erdoğan'ın kardeşi Muhammet Erdoğan ile annesi Tuğba Erdoğan, Türk bayrağına sarılı şehidin cenazesine sarıldı. Muhammet Erdoğan, ağabeyinin tabutun önündeki fotoğrafına bakarak, "Paşam sensiz zor olacak. Nereye gittin" diyerek gözyaşı döktü. Şehidin annesi ve yakınları da tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Törenin ardından şehitler memleketlerine gönderilmek üzere helikopterle Diyarbakır Havaalanı'na götürüldü. Şehit başpolis Kadir Can'ın cenazesinin Antalya'da, diğer polis memurları Cihat Akkaya İzmir Bornova'da, Recep Topaloğlu Kocaeli'nde, Arif Mamış Adana Aladağ ilçesinde, Selim Arslan Kahramanmaraş Göksun Bozöyük köyünde ve Mustafa Erdoğan Yozgat Boğazlayan Derecepni köyünde toprağa verileceği öğrenildi.
Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 19:22