Dünya
  • 8.6.2019 06:16

ABD Çin ticaret savaşı

Siyasi kararlar ekonomileri zorluyor. ABD’nin başını çektiği korumacı politikalar küresel ekonomik faaliyetleri zayıflarken, bu konu en çok merkez bankalarını endişelendiriyor. Alışagelmişin dışında seyreden küresel ekonominin geleceği, bu yıl Japonya’nın ev sahipliğindeki G20 zirvesinin de bir numaralı gündemini oluşturuyor.

Yoğunluklu olarak ABD ve Çin arasında yaşansa da, giderek artan korumacılık tehdidi, ekonomik gelişmeleri etkileyen faktörlerin başında yerini koruyor. Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında yaşanan gümrük tarifeleri çekişmesi, küresel ekonomik aktiviteyi zayıflatıyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkenin riskini arttıran bu süreç, en çok merkez bankalarını endişelendiriyor.

Büyüme tahminlerinin aşağı çekilmesini beraberinde getiren bu durum, merkez bankalarına; yatırım, üretim, istihdam ile birlikte arz-talep dengesiyle şekillenen enflasyona ilişkin öngörü ve beklentiler konusunda zorluklar yaşatıyor. Bu endişenin yansımalarını; merkez bankalarını son zamanlarda verdikleri kararlarda görmek zor değil.

EKONOMİK ŞARTLAR NORMALDEN ÇOK UZAK

 
 
Mario Draghi

Haziran ayı toplantısında faizleri sabit tutma kararı alan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, bugünkü ekonomik şartların normalden çok uzak olduğunu vurguladı. Faiz kararının gerekçesine ilişkin açıklamalarda bulunan ECB Başkanı Draghi, “Artan korumacılık tehdidi ve diğer faktörler mevduat faiz oranlarında herhangi bir artışa imkan vermiyor” dedi. Bu yılın birinci çeyreğinde verilerin beklenenden iyi geldiğini hatırlatan Draghi, buna rağmen jeopolitik belirsizliklerin, gittikçe artan korumacılık tehdidinin ve piyasalardaki kırılganlıkların Avro Bölgesi'nin ekonomilerine baskı yaptığını kaydetti.

POLİTİK ÖNLEMLERE GÖRE POZİSYON ALIYORUZ

Draghi, Avro Bölgesi'nde daha fazla istihdam ile artan işçi ücretlerinin, bölge ekonomisinin direncini ve enflasyonu desteklemeye devam ettiğine dikkat çekti: “Bugün karar verilen politika önlemleri, Avro Bölgesi’nin genişlemesini ve fiyatların yükselişini ve dolayısıyla enflasyondaki gelişmeleri destekleyecek finansal koşulların olumlu olarak kalmasını sağlayacaktır.” Draghi, Avro Bölgesi’nde ‘deflasyon’ ihtimalinin olmadığını, ‘resesyon’ ihtimalinin de çok düşük kaldığını dile getirdi.

KARAR VERME SÜREÇLERİ ZORLAŞTI

ALIŞILAGELMİŞİN DIŞINDA BİR SÜREÇ

İbn Haldun Üniversitesi (İHU) Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mohamad Hammour, küresel ekonominin alışılagelmiş durumun dışında seyrettiğine vurguluyor. Geçtiğimiz ay İstanbul’da düzenlenen sempozyumda da küresel ekonominin seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hammour, “Tarihi standartları baz alarak ekonomik iyileşmeyi ölçmeye kalkarsak tarihin görülmemiş en iyi ekonomik koşullarına sahibiz. Fakat ülkeden ülkeye değişen bir tatminsizlik gözlemliyoruz” diyor.

ÖZEL VE BİR O KADAR DA ÇELİŞKİLİ DURUM

 
 
Mohamad Hammour

İngiltere’nin AB’den ayrılmak istemesi, Fransa’da sarı yeleklilerin pencereleri kırmaya çalışması, Amerikalıların olağan dışı küresel politikalar izleyen bir başkan seçmesinin bu tatminsizliğin göstergeleri olduğunu belirten Prof. Dr. Mohamad Hammour; endişenin, hayal kırıklığının ve hüsranın her geçen gün kendisini küresel siyaset ve ekonomide daha da gösterdiğini söyledi. Bunun da popülist ve aşırı sağcı partilerin işine yaradığına dikkat çeken Hammour, “Bu durum, onların küresel bağlamda etkin olmalarına sebep oluyor. Aslında dünya, şu anda özel ve bir o kadar da çelişkili durumlardan geçiyor” değerlendirmesinde bulundu.

G20’nin de ana gündem maddesi

 
 
Yi Gang

Alışagelmişin dışında seyreden küresel ekonominin geleceği, bu yıl Japonya’nın ev sahipliği yaptığı G20 zirvesinin de bir numaralı gündemini oluşturuyor. ABD’nin gümrük tarifeleri konusundaki agresif tavrına karşın daha dengeli bir politika izlediği gözlemlenen Çin’in korumacılık konusunu G20 zirvesine taşıyacak. Japonya’daki zirvede ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ile görüşmesi beklenen Çin Çin Merkez Bankası Başkanı Yi Gang, “Ticaret savaşı konusu belirsiz ve zorlu olsa da verimli bir görüşme yapacağımızı düşünüyorum” dedi. Gang, ABD ile ticaret savaşı derinleşirse para politikasında ayarlamalar için ‘çok büyük’ bir alanları olduğunu söyledi. Yi Gang, ticaret savaşının etkisini azaltmak amacıyla yeni bir mali teşvik olup olmayacağı konusunda ise sinyal vermedi.

İbrahim Acar  Yeni Şafak

Güncellenme Tarihi : 8.6.2019 10:20

İLGİLİ HABERLER