ABD’yi Kasırga Helene vurdu! Ağaçlarda cesetler var

ABD'nin güneydoğu kıyılarını vuran Helene kasırgası yıkıma ve ölüme yol açmaya devam ediyor. Asheville bölgesinde meydana gelen felaket sonucu ölenlerin sayısı pazartesi gününe göre üç katından fazla artarak en az 40 kişiye çıktı. Afetten etkilenen sakinler yürek burkan hikayeler anlattı.

ABD'nin güneydoğu kıyılarını vuran Helene Kasırgası, cuma gününden itibaren ülkeyi etkisi altına aldı. Büyük yıkıma neden olan kasırga, kategori 4 olarak sınıflandırıldı. Afet öncesi vatandaşlar uyarılmasına rağmen facia önlenemedi. Ülke genelinde, Helene kasırgası nedeniyle en az 133 kişi hayatını kaybetti. Bölgede hayatta kalan sakinlerin şahit oldukları ise tüyleri diken ediyordu.

CESETLER HER YERDEYDİ

Asheville bölgesine yaklaşık 19 km uzaklıktaki Black Mountain köyünde yaşayan ve evi yıkılmış olan Alyssa Hudson, "Ağaçlarda cesetler vardı. Enkaz altından cesetler çıkıyordu," ifadesinde bulundu.

Yoğun Yağışlar, Asheville'i de içeren Buncombe County'nin dağlarını parçaladı. Sel suları ve heyelanlar bütün bölgeyi bastı. Yollar bölündü veya tamamen yok oldu. Mahsur kalanların, kurtarma ekipleri ile bağlantısı kesildi.

EVİNİN VİDEOSUNU GÖRDÜ

Hudson, yaşadığı mahallenin boşaltılmasına rağmen sosyal medyada tanımadığı kişilerin, evinin çatısının sular altında kalan videosunu paylaştığını gördü.

Hudson ve erkek arkadaşı sel felaketinin en şiddetli anından önce kaçmayı başardı ancak yayınlanan videoya bakılırsa kasabada hala mahsur kalanlar vardı.

ONLARI KURTARAMADI

Hudson, hendeklerde yüzen cesetler ve yükselen gelgite karşı yaşam mücadelesi veren sakinlerle ilgili yürek burkan hikayeler anlattı.

Hudson, yerel bir kolejde koçluk yapan iş arkadaşı Corbin Weeks'in yaşadıklarını anlattı. Weeks, kurtarma ekiplerinin yolun ortasında sıkışan bir mobil evi, arabaların geçebilmesi için ortadan ikiye böldüğünü izledi. Weeks, bir karavanın içindeki bir aileyi çamurlu nehre kapılmadan önce kurtarmaya çalıştı ancak başaramadı. Weeks, "Bu, bir türlü uyanamadığımız tam bir kabus," ifadelerini kullandı.

KIZLARI İLE YOLLARI AYRILDI

Kimberly ve Jimmie Scott çifti de Montreat Koleji'nde okuyan kızlarından ayrı kaldı. Okulda 1000'e yakın öğrencinin mahsur kaldığı düşünülüyor. Okulda elektrikler ve telefon hatları devre dışı.

SAVAŞ ALANINA DÖNÜŞTÜ

Çift, Asheville'den Black Mountain köyüne doğru doğru yola çıktıklarında, eskiden şirin bir dağ kasabası olan bu yerin, artık helikopterler ve üniformalı askerlerle dolu bir savaş alanına dönüştüğünü bildirdi.

Kimberly Scott, "Yol boyunca devrilmiş ağaçlar, elektrik hatları, arabalar ve yıkılmış yapılar vardı. Yolda binalar çöktü," diyerek durumun içler acısı halini anlattı.

OKULDA MAHSUR KALDILAR

Scott çifti sonunda kızlarını kurtarmayı başardı ancak diğer aileler bu kadar şanslı olmayacaktı. Öğrenciler günlerce kampüste mahsur kaldı ve kafeteryadan aldıkları yiyecekleri gazlı ocaklarda pişirerek hayatta kalmaya çalıştı.

YÜREK BURKAN SAHNELER

Bölgenin her yerinde yıkıcı sahneler yaşandı. Kamyonlar ve kamp araçları arka bahçedeki oyuncaklar gibi etrafa dağıldı. Nehrin üzerindeki köprüde ezilmiş bir kargo konteyneri görüldü. Çocuğunu kucağında tutan bir kadın, cep telefonu hizmeti bulduğu bir yamaçta, şöyle bir mesaj gönderdi: "Ben iyiyim."

"Son Mohikan" ve "İlk Aşk, İlk Dans" filmlerinin çekim yeri olan Chimney Rock kasabası, artık bataklıktan daha fazlası değildi.

KİRLİ DERE SUYUNU KULLANDILAR

Bir gönüllü, çamurla kaplı otoyollarda yiyecek, su ve çocuk bezi taşımak için bir düzine katır kullandı.

Gönüllü Mike Toberer, "Motorlu testerelerimizi aldık ve o katırları iterek geçireceğiz," ifadelerini kullandı.

Asheville'de şehrin su sistemi büyük hasar gördü ve sakinler tuvaletlerini temizlemek için kovalarla kirli dere suyunu kullandı.

34 MİLYAR DOLAR ZARAR

Fox Business'ın haberine göre, Helene Kasırgası'nın yol açtığı toplam zararın ilk tahminlere göre 34 milyar dolar olduğu belirtildi.

Hudson ve erkek arkadaşı, sigortaların doğal afetleri kapsamadığını ve afetten geriye neredeyse hiçbir şeylerinin kalmadığını aktardı. Hudson, "Sahip olduğumuz hemen hemen her şey gitti. Erkek arkadaşım işiyle ilgili tüm ekipmanlarını kaybetti. Mobilyalarımız, elektronik eşyalarımız, aile fotoğraflarımız ve doğum belgelerimiz tamamen yok oldu," açıklamasında bulundu.

"GERİ DÖNMEYECEKLER"

Ancak en fazla özleyeceği şeyin, o çok sevdiği arkadaşları ve komşuları olduğunu bildirdi. Birçoğunun asla geri dönmeyeceğini söyledi. "Bir dağ kasabasıydık ama şimdi bir çiftlik kasabası gibiyiz. Her şey mahvoldu. Birçok insan geri dönmeyecek."