Gündem
  • 8.11.2003 18:10

ADALET BAKANI ÇİÇEK: CEM UZAN BANA GELDİ

Adalet Bakanı Çiçek, ''Evet Cem Uzan bana geldi, başka batık bantacılar da geldi. Ayrıca ölüm orucu yapanların aileleri de geldi. Benim görüşmediğim kimse yok. Çünkü orası hak kapısıdır, herkes derdini söyleyecek'' diye konuştu. Bu ülkede kanun tarafından aranan insanların ''inek gibi sağıldığını'' belirten, bu nedenle gelip teslim olmaları çağrısında bulunan Çiçek, türban tartışmalarıyla ilgili olarak da ''Pazartesi günü Ayaş'ın köyünden başı yazmalı birisi geldiğinde hakim ne yapacak? Acaba meseleyi böyle mi çözümlemeliydik. Görebildiğim kadarıyla sorun çözüm yeteneksizliğimiz var. Keşke bunun üzerinden siyaset yapılmasa'' diye konuştu. HALİS TOPRAK MI? Bakan Çiçek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Çiçek, öğle arasında gazetecilerin, ''sözünü ettiğiniz VİP'teki batık bankacı Halis Toprak mı?'' şeklindeki sorusuna ise, ''Siz isterseniz yazın ama ben söylemem'' yanıtını vermesi dikkat çekti. CEM UZAN BANA GELDİ ''Bu ülkede torpil denen bir müessese var'' diyen Çiçek, burada da temel sorunun eğitimsizlikten kaynaklandığını söyledi. Bakan Çiçek daha sonra batık bankacılarla ilgili konuya şöyle geçti: ''Evet Cem Uzan bana geldi, başka batık bantacılar da geldi. Ayrıca ölüm orucu yapanların aileleri de geldi. Benim görüşmediğim kimse yok. Çünkü orası hak kapısıdır, herkes derdini söyleyecek. Bu getirdiğimiz yasayla muradımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Kimseye zulmetmek gib ibir düşüncemiz yok. Ayrıca eğer bir kişi kanun tarafından aranıyorsa onu, afedersiniz inek gibi sağarlar. Önce mafya haracını alır. Biz de `gelin borcunuzu ödeyin' diyoruz. Siyasette tecrübeliyim bu gibi görüşmeleri tek başıma yapmam. Görüşmelerde söylediğimiz şey açık: Hiçbir şekilde özel muamele yapmam. Benim maksadım milletin hukukunu korumaktır.'' GEÇMİŞTE İDEOLOJİK YAKLAŞTIĞIM DÖNEMLER OLDU Yargı hizmetleriyle ilgili olarak Meclis araştırması açılmasını isteyen Çiçek, birçok sorunun çözümünde en büyük engelin üsluptan kaynaklandığını söyledi. Çiçek, ''Benim siyasetten beklentim yok artık. Bu içinde olduğum beşinci hükümet. Hırsla baktığım, ideolojik yaklaştığım dönemler oldu. Ama bunların ne bana ne ülkeye faydası oldu'' diye konuştu. BİRİNİN YATINA BİNDİĞİNDE SORARLAR Yargının öncelikle siyasallaşmadan kaçınması gerektiğini belirten Çiçek, bunun yargının başına gelebilecek en kötü bela olduğunu, itibar kaybında yapılmaması gereken en önemli işin, yargıçın evrensel hukuka göre değil de kendi ideolojisine göre karar vermesi olduğunu vurguladı. Çiçek, yoksa bir davada iki saatte yürütmeyi durdurma kararı çıkarken, diğerinden iki yıl boyunca ses çıkmayacağını söyledi. Siyasette olduğu gibi, özellikle taşradaki yargıçların da kiminle oturup kalktıklarına dikkat etmesi gerektiğini belirten Çiçek, ''Bizim de dikkatli olmamız lazım. Birinin yatına bindiğiniz zaman sorarlar ne için, ne karşılığında bindin diye'' şeklinde konuştu. TÜRBANA YAKLAŞIM Yurt dışından bugün döndüğünü Yargıtay'daki türban gelişmesi hakkında gazetelerde yazılanların dışında bilgisi olmadığın söyleyen Çiçek, ''Keşke bu tutumlar enflasyonun düşmesini sağlasa, keşke bu tutumlar ülke ekonomisinin daha da rahatlamasını sağlasa. Herkes bulunduğu noktada dişini gıcardatıyor, kaşlarını çatıyor'' diye konuştu. ''Pazartesi günü Ayaş'ın köyünden başı yazmalı birisi geldiğinde hakim ne yapacak?'' diyen Çiçek, Yargıtay 4.ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan ve Daire üyelerinin en az 25-30 yıldır bu mesleği yaptıklarını anımsattı. Çiçek, ''İnanıyorum ki bu süre içinde görevli oldukları yerlerden kaç tane yöresel kıyafetli kadınlar gelip geçmiştir'' dedi. Hakim savcının sanığa tanığa nasıl davranacağı konusunda ''şöyle ya da böyle davranın'' diyemeyeceğini vurgulayan Yargıtay'daki bir olay hakkında inceletme başlatma yetkisinin olmadığını da anımsattı. Çiçek, ''Hukuk adına kanunların her yerde herkese eşit uygulaması lazım. Acaba meseleyi böyle mi çözümlemeliydik? Benim görebildiğim, sorunları çözme yeteneteksizliğimiz mi var. Keşke bunun üzerinden siyaset yapılmasa. Şüphesiz yargının sorunları var ama milletin adına yargı yetkisini kullananların sorumlulukları da var'' şeklinde konuştu. TCK tasarısının görüşüldüğü altkomisyonla ilgili haberlerden rahatsızlık duyduğunu belirten Çiçek, fikirleri uymasa da kişilerin yargısız infaz edilmemesini istedi. Tasarıda 25-30 maddenin ihtilaf konusu olduğunu kaydeden Çiçek, ''AB'ye giriyoruz diye Türkiye hiçbir soruşturma yapılamaz hale gelmemeli'' dedi. Daha sonra verilen önergelerle Adalet Bakanlığının 2004 mali yılı bütçesi 1.5 trilyon lira artırılarak komisyonda kabul edildi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:00

İLGİLİ HABERLER