ADALET BAKANI, F TİPİ PROTESTOCULARINI 'EYLEMLERİ TEŞVİK ETMEKLE' SUÇLADI
KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, F tipi cezaevlerindeki eylemlerin sona ermeye başladığı bir dönemde ''3 kapı, 3 kilit'' önerisi için imza kampanyası düzenleyip, bunu devletin en yüksek makamlarına iletmenin, bu eylemleri açıkça teşvik etmek anlamına geldiğini söyledi.
Türk, Hakimevi'nde 3 gün sürecek olan ''F Tipi Kapalı
Cezaevlerinin Değerlendirilmesi'' seminerinin açılışında konuştu. Bakan Türk, ilk F tipi cezaevi denemesinin 1992 yılında yapıldığını hatırlatarak, bu cezaevinin açlık grevi ve ölüm orucu eylemi üzerine 5 yıl süreyle kapatıldığını kaydetti. Türk, ''O dönemin sorumluları bu hatalı kararı almasaydı, o zaman kanunun gereği yapılsaydı, terör örgütleri isteklerini kabul ettirmede bu kadar ısrarcı olmayacaklardı'' dedi.
Türk, yasadışı örgütlerin, koğuş sisteminde, tutuklu ve
hükümlülere ideolojik eğitim verdiklerini belirterek, ''F tipi cezaevleri bu uygulamalara son veriyor. Yasadışı örgütlerin, cezaevlerini eğitim kampı olarak kullanmasını engelleyici bir sistem. Karşı çıkışların gerçek gerekçesi bu. Ancak bunu açıkça söyleyemiyorlar'' diye konuştu.
Bu cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin örgüt baskısından
kurtarıldığını, kendi kişiliklerini geliştirme imkanına kavuştuklarını vurgulayan Türk, ''Koğuş sistemine geri dönüş mümkün değildir. Bu bir devlet politikasıdır'' dedi.
Adalet Bakanı Türk, bazı sivil toplum kuruluşlarınca dile
getirilen ''3 kapı, 3 kilit'' önerisinin, fiziken ve yasal olarak uygulanma olanağı bulunmadığını, bunun bir aldatmaca olduğunu söyledi. ''Tarihin en uzun eylemi'' olarak nitelendirdiği F tipi cezaevlerindeki ölüm orucu ve açlık grevi eylemlerinin sona ermek üzere olduğunu ifade eden Türk, F tipi cezaevlerinde halen 64 kişinin
ölüm orucuna devam ettiğini, açlık grevinde kimsenin kalmadığını bildirdi.
CMUK'a göre, açlık grevi veya ölüm orucu yapanlardan 327'sinin sağlık nedenleriyle tahliyesine karar verildiğini hatırlatan Türk, şöyle devam etti:
''Açlık grevinin başladığı 20 Ekim 2000 ve ölüm orucu eyleminin başladığı 20 Kasım 2000'den bugüne kadar geçen süreçte, bu eylemlerde büyük bir azalma gözlenmektedir. Koğuş sistemine dönmek mümkün değildir. Yasadışı örgütlerin yandaşlarını robot gibi kullanmaları ortadankaldırılmıştır. Bu kararımızda bir değişme yok.
Devletin en yüksek makamlarına, '3 kapı, 3 kilit' önerisi için toplanan imzaları götürmek ve bu konuda kamuoyu oluşturmaya çalışmak, bu eylemlerin sona ermeye başladığı bir dönemde açıkça eylemleri teşvik etmekten başka bir şey değildir. Bu insafsız bir politikadır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:11