Gündem
  • 14.9.2004 05:40

ADI SÜREKLİ "ZİNA" TARTIŞMALARIYLA BİRLİKTE ANILAN YELİZ YEŞİLMEN'DEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR!..

Eşi Ali Uğur Akbaş’ın Yeliz Yeşilmen’le birlikte olduğunu iddia eden, zinanın suç sayılması için imza toplayan ve açıklamalarında sürekli Yeşilmen’in adını veren Gülbin Akbaş’ın bu tavrı, genç oyuncuyu kızdırdı. Sessizliğini ilk kez Kelebek için bozan Yeşilmen, annesi, babası, kız kardeşi ve anneannesiyle yaşadığı Çengelköy Ata 2 Sitesi’ndeki evinde sorularımızı yanıtladı.

Zina yeniden suç sayılsın mı sayılmasın mı polemiği başladığından beri sizin adınız da gündemde... Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Bu zaten Türkiye’nin gündeminde olan ve uzun süredir tartışılan bir yasaydı. Tabii ki benimle uzaktan yakından bir alakası yok. Niye benimle özdeşleştirildiğini de anlamıyorum, bu durumu mantıklı bulmuyorum. Bu durumu ailece şöyle bir sonuca bağladık: Gündemde olan bir insanım. Basında çıkmayı seven bazıları, böyle iddialar ortaya atarak kendilerinden söz ettiriyorlar. Bir yayın kuruluşu bu olayla beni kapak yaptı. Avukatlarım konuyla ilgileniyor. Onlara tekzip davası açılacak. Kocaman harflerle ‘Yeliz yasası’ yazmaları inanılmaz saçma.

- Neden sessiz kaldınız söylenenlere bunca zaman?

Sessizliğimin kaçmakla alakası yok. Ben ve ailem deşifre olmayı, bu tür haberlerle gazeteye, televizyona çıkmayı seven insanlar değiliz. Beş yıldır bu camiadayım. İşimi yapıyorum. Sessiz kalmamın tek sebebi de ailemden almış olduğum terbiyedir. Benim tarzım bu... İlk ve son defa konuşacağım. Bir takım şeyler adli olarak devam edecek, çözülecek.

- Siz bu yasayla ilgili neler düşünüyorsunuz?

Ben bunları hiç üzerime alınmıyorum. Yasa konusuna gelince, Türkiye’nin başında olan insanlar doğru karar vereceklerdir. Hakkımızda hayırlısı olsun. Ama AB’ye giriyoruz. Türkiye’de imam nikahlı yaşayan bir sürü insan var. Onları daha çok etkiler. Benim ise bir alakam yok.

AİLECE SİNİR İLACI KULLANIYORUZ

- Bu olaylar sizi nasıl etkiledi? Ve merak ediyorum, hiçbir ilginiz yoksa, bunlar iftiraysa, neden bu kadar üzerinize geliyor insanlar?

Bundan 6 ay önce yaşadığım bir saldırı olayıyla başladı her şey... Şöhret olmayı isteyen bir takım şahısların yaptığı bir şeydi bu. Ben basından arkadaşlarıma saygı duyuyorum. Ama bir şeyleri kanıtlamadan olayları tek taraftan dinleyerek yazıp çizmeleri yanlış. Tamam ben üzerime alınmıyorum. Alakam yok. Ama neticede köklü bir ailemiz var. Örf, adet, töreye dayalı bir aile... Adanalıyız... Olaylar beni incitmesinin yanı sıra bütün aileyi incitti. Ve artık sınırı aştı. Ailede ben de dahil olmak üzere neredeyse herkes sinir ilacı alıyor. Aldırış etmiyorsun ama bir yere kadar...

- Gündemde olduğum için beni hedef aldılar şeklinde konuşuyorsunuz... Bütün bu olup bitenler şöhretin bedeli mi peki?

Ailem beni biliyor. Sanat camiasında herkes şöhretin bedelini ödüyor. Bir şekilde yakıştırmalar yapılıyor. Yeliz de sanatçı... Bu hayat devam ettiği sürece bir olay kapanıp diğeri açılacak. Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin. Şöyle bir baktığımızda hiç hata yapmayan sanatçı yok. Şu an Türkiye’nin en büyük isimleri bile zamanında zina olaylarına karışmışlardır. Hatta bunlar gazete ve televizyonlarda yayınlanmıştır. Ama şimdi Türkiye’nin en namuslu, en dürüst insanları haline büründüler. Ben ise bir kuru iftiradan dolayı böyle bir şey yaşıyorum. Başkaları ya uyuşturucu bağımlısı, ya bir suç işleyip hapse girmiş, ya kaçakçılık yapıyor, ya her gece bardan çıkarken başkasıyla görüntüleniyor, ya kasetleri çıkıyor... Bende hiçbir şey yok. Bir kıvılcım yetti ama... Münasebetsizin biri çıkıp bir kıvılcım yarattı, o kıvılcım tüm dikkatleri üzerime çekti. Ben yaptığım işlerle anılıyorum, yalnız bu haberlerle değil. ‘Yeliz çok başarılı, helal olsun kıza... Adana’lardan geldi de şunları yaptı’ demiyorlar ama. Her gece sevgili değiştirmiyorum, barda değilim, içkim, sigaram, uyuşturucum yok. Allah’a çok şükür hiç ceza yemedim. Arayıp da bulamadıkları bir şey buldular. Malzemeyi kullanıyorlar.

- Bu insanlara cevap vermemeye kararlı mısınız?

Benim aile terbiyem izin vermediği için onların yaptığı şeyleri yapmıyorum. Hakaretler edildi, tehdit alıyorum. Benim artık yakamı bıraksınlar. Onlar da bir malzeme, günün birinde tükenecekler. Kendi problemlerini problemi olan insanlarla halletsinler. Benim bir suçum, günahım yok ki... Üç yıldır ayrı yaşayan insanlar onlar. Banane, ikisi arasında halletsin yani. İsmim kullanılmasın artık. Benim ve ailemin yakasından düşsünler. ‘Adliyeye gelmedi’ diye haberler çıkıyor. Ya medyaya malzeme olmamak için veya çekimim olduğu için gidememişimdir. Benim kaçacak bir şeyim yok. Kalkıp olay falan çıkaramam. Hayramlarımı da üzüyorlar. Sevenlerimin desteklerini görüyorum sokağa çıktığımda. Ben ilk konserimde 15 bin kişiye konser verdim. Bu isme yıllarımı vermişim. Öyle ya da böyle onca insanın içinden seçilmişim. Daha çok yolum var. Bunun için kimsenin benim bu emeklerimi yok etmeye, benim ailemle yaşadığım huzur dolu hayatı bulandırmaya hakkı yok. Bunun başta Allah hesabını sorar. Onları yaptıkları bütün terbiyesizlikleriyle Allah’a havale ediyorum.

ARTIK YAKAMI BIRAKSINLAR

- Hakkınızı hukuki yollardan mı arayacaksınız?

Hukuki olarak bir şeyler yapıyorum. Aslında üzülüyorum da çünkü adliyeyi ve devleti boş yere meşgul ediyorlar. İnsanlara zarar vermeyi sevmiyorum. Karşı tarafa vermiş olduğum bir zarar yoktur. Benim yakamı bıraksınlar artık. Eğer sanatçı olmak istiyorlarsa, ajanslara başvursunlar. Onların istediği gibi şeytana uyup, onlar gibi mahalle basıp, bağırıp çağırmam. Rezillik yapmam. Gırgıriye dizisi gibi olduk. Karşılıklı dava açılıyor, takipsizlikle sonuçlanıyor. Bunlar önce karakola gidip sonra bastıkları için ceza da almadı. Onlara dur diyecek olan Türk halkıdır. Bazı şeyler adli olarak devam ediyor. Ben halkın mahkemesine bırakmışım. Ve halk mahkemesinde beraat etmiş durumdayım.

- Ali Uğur Akbaş size para verdiği için çocuklarına bakmıyor gibi suçlamalarla da karşılaştınız...

‘Mandalina bulamıyorum’ gibi şeyler bile söyledi. Televizyona çıkmadan estetik yaptıran bir kadın halbuki... Ben de bunları televizyondan öğreniyorum. Estetiklerine para harcayan bir kadının, kalkıp çoluğuna çocuğuna para bulamaması çok komik doğrusu. Bildiğim kadarıyla ayrılmakta olduğu eşi bir miktar mal varlığını vermiş. Bu arada ayrılamama sebepleri de 500 bin dolar gibi bir tazminatın istenilmesiymiş. Demek ki bu evlilik ben daha İstanbul’a gelmeden önce bitmiş, bunun kayıtları vardır. 1999 Ekim ayında geldim buraya. Bunlar 1999 başında boşanma davası açmışlar. Binlerce kez karakolluk olmuşlar. Anlaşamamışlar, dayaklar, bir takım münasebetsiz şeyler olmuş. Zaten o yıldan beri ayrı yaşayan insanlarmış. Ayrıca o insan her zaman evimize gelip gider. Her zaman görüştüğümüz ve saygı duyduğumuz biridir. Biz bu şahısla görüşüyoruz. Ama onların ne boşanma ne de birliktelikleriyle alakamız var. Bir Acarkent’te, bir Beykoz Konakları’nda ev aldığını söylediler. Hayır, biz burada oturuyoruz. Ben ailemle yaşıyorum, burası da kiradır. Henüz ev alacak duruma gelmedim. Sadece kendime bir araba alabildim. Kimsenin bana ev ya da araba alması söz konusu değil. Kimse de burada yaşamıyor. Bunu artık anlasınlar.

BENİ MAHVETMEYE ÇALIŞIYORLAR

- Gülbin Akbaş’ın zina davasının kabulü için imza toplamasına neler diyeceksiniz?

O şahsın ayrılmakta olduğu bey zaten ondan önce evliymiş, evliliklerini bu kadın bozmuş. Çıktı ilk eşi konuştu geçen sene. Onlar evliyken bu kadın hayatlarına giriyor ve hamile kalıyor. Hepsi çıkartılsın. Evlilik tarihlerinden çocuğun yaşı çıkartılsın. Çocuğun bu durumda dört aylık doğmuş olması gerekiyor! Bu beyin annesi, kız kardeşi televizyona çıkıp ‘Biz bu kadını hiç ailemize almadık’ dedi. Hiçbir zaman aileye kabul edilmemiş bir insan. Beni ve ailemi rahat bıraksın, ben ekmeğimin peşindeyim. Kimsenin benim ekmek paramla oynamaya hakkı yok. Bu olaylar benim ekmek paramla oynamaktır, bir takım kuruluşların bana iş vermesini engellemektir. Gece gündüz dua ediyorum. Allah’a havale ediyorum. İşlerim engellenmeye çalışılıyor. 24 saat beni mahvetmek için uğraşıyorlar. Bu hırs nedir anlayamadım. Benim tahminim, şöhret hoşlarına gitti.

- Peki bunları tetikleyen ekranlardaki seksi görüntünüz, canlandırdığınız karakterler olabilir mi?

Ben seksi bir kadını canlandırıyorsam, tabii ki seksi kıyafetlerle ekrana çıkarım. Ama benim normal hayatım böyle olmak zorunda değil. Birçok sanatçımız gayet namuslu rollerle ekranda görünüp, dışarıda her haltı yiyor! Benim rollerim biraz frapan roller olduğu için bir takım kuruluşlar tarafından kolay yakıştırmalar yapılıyor.

Önce dayak sonra imza kampanyası

Yeliz Yeşilmen ve onu eşi Ali Uğur Akbaş’la yasak aşk yaşamakla suçlayan Gülbin Akbaş arasındaki gerilim geçtiğimiz yıldan beri sürüyor. Önce basına bu yönde açıklamalar yapan Akbaş, ardından geçen aralık ayında annesiyle birlikte Yeşilmen’in Kadıköy’deki evini basmıştı. Bu olaydan yaklaşık iki hafta sonra ise bu kez Yeşilmen’i konuk olduğu Zeytinburnu Olivium Alışveriş Merkezi’ndeki minder sohbeti sırasında uluorta tartakladı. Olayda Akbaş bir anda sahneye fırladı ve izleyenlerin şaşkın bakışları arasında Yeşilmen’in saçlarından sürüklemeye kalktı. Gülbin Akbaş’ın annesinin de katıldığı kavgayı programın görevlileri ve güvenlik elemanları güçlükle önledi. Kavga sonrası Zeytinburnu Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen taraflar birbirlerinden şikayetçi oldu. Olaydan sonra bu yılın şubat ayında Gülbin Akbaş bu kez zinanın suç sayılması için imza kampanyası başlattı. Akbaş ve beraberindeki grup, izin alarak Üsküdar Meydanı’nda masa kurdu. Zinanın suç sayılmasını sağlayacak yasa önerisiyle yeniden harekete geçen ve imza kampanyasını yineleyen Gülbin Akbaş, son olarak bu yüzden eşinden dayak yediğini ileri sürerek gündeme geldi.

Kızımızın arkasındayız

Ailece mütevazı bir yaşam sürdüklerini, çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirten baba Cemal Yeşilmen de kızına destek verdi. Onun bu tarz olaylara karışmayacağını, söylenenlere inanmadığını belirten Yeşilmen şunları söyledi: ‘Yeliz’in ailesi olarak hiçbir yayın kuruluşunda görünmedik bugüne kadar. Biz kendisine sadece manevi destek verdik hep. Bundan sonra da hiçbir yalan ve iftiraya aldırmadan kızımızın arkasında durmaya devam edeceğiz. Bizim her şeyden önce güvenimiz var. Herkes kendi namusunu kendi koruyacak. Biz, yetiştirdiğimiz kızın ordunun içine bile girse namusunu koruyacağına eminiz. O yüzden bu olayları önemsemedik. Ben 55 yaşındayım. Şimdiye kadar kızımın bir hatasını görmedim. Eğer görseydim medyaya fırsat vermez, evire çevire dövüp ağzını burnunu kırardım!

AİLESİNİN HİMAYESİ ALTINDA

Bu yaşıma kadar karakol kapısı nedir bilmedim. Bunları yadırgıyoruz ailece. Örf ve adetlerimize düşkün, hata nedir bilen insanlarız. Meyve veren ağacı taşlarlar. Yeliz bu işe başladığı günden beri çok değerli sanatçılarla sahne aldı. Şunu soruyorum; kötü olayları medya fark ediyor da neden yaptığı hiçbir iyi şey yazılmıyor? Şu dönemde sanatçı olup da ailesinin himayesi altında bulunan kaç kişi var? Ya babası alkoliktir, ya annede bir problem vardır. Kızımla gurur duyuyorum. Çünkü hálá bizimle yaşamayı tercih ediyor. Beş yıldır İstanbul’da... Laila var, Reina var, bir sürü bar var. Allah için bana söylesinler; bir kere kapıdan, pencereden çıkarken mi yakalamışlar onu. Hadi ‘Şu adamla bardan çıkmış’ desinler, ama diyemezler.

ÇEKİMDEN SONRA EVİNDEDİR

Yeliz’in dizi çekimi biter, saatinde evdedir. Gelene kadar 20 kere annesiyle telefonda görüşür zaten. Gelir, üzerini değiştirir. Oturup dini kitaplar okur, abdestini alıp namazını kılar. Bu insanlar daha nasıl sanatçı arıyor. Her askılı giyenin namusunu lekelemek mümkün mü? Yeliz Yeşilmen kara çarşafla mı gezecek! İşinin gereğini yapıyor. Ben Allah’tan korktuğum kadar kimseden kormam. Kızımın yanlışı olsa, açık açık söylerim. Hiçbir insan ağaç kovuğundan çıkmamıştır. Bunları yazanlar hiçbir ahbabıyla, dayısı, amcasıyla restoranda yemek yemiyorlar mı?

ŞERRE BULAŞMAK İSTEMEYİZ

O insan kayınvalidemin öz akrabası... Adamı tanımıyor demiyoruz. Adam ticari otoritesi olan, efendi biri. O kadar... Benim kızım ailesiyle oturmayı tercih etmeyip, ‘Baba ben ayda şu kadar para kazanıyorum. Sen de emeklisin. Siz orada kalın, ben hayatımı kazanayım’ derdi. Ama o bunu yapmadı. Evliliğinin ve kocasının hak ve hukuklarını korumak isteyen bir insan, bu işi televizyonları gezerek yapmaz. Bir problemi varsa bize gelip saldırısız sorabilirdi. Çukurova, Adana insanı olarak bir namus kavramımız vardır. Bize dokunmasınlar. Biz şerre bulaşmak istemiyoruz. 

Hürriyet

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:55

İLGİLİ HABERLER