KAYNAK : Haber Vitrini
Adli ve idari yargıda 20 Temmuz 2002’de başlayan adli tatil, yarın sona erecek. Hasat mevsiminde çiftçilerin mahkemelere gelip gitmesinin birkaç günü bulduğu 1930’lar Türkiye’sinde uygulanmaya başlanan adli tatilin günümüzde artık kaldırılması gerektiği yönündeki görüşler giderek güçleniyor.
Görüşlerine başvurduğumuz İstanbul adliyelerindeki hakim ve savcılar, davaların daha bir ay öncesinden adli tatile göre ayarlanmaya başlandığını, 45 günlük tatil süresi de göz önüne alındığında bu tatilin mahkemelerde yol açtığı kaybın 2,5 ay olduğunu belirtiyor.
Türkiye’de bir mahkeme günde ortalama 30 karar verdiğinden, 2,5 aylık sürede binlerce dosya ertelenmiş oluyor. İstanbul Barosu avukatı Selçuk Çevik, her yılın sonunda mahkemelerin bir sonraki yıla sarkan dosyaları belirlemek için yaptığı ve bir ay süren dosya devirleri dönemi de göz önüne alındığında yargıda yılın 3,5 ayında fiilen davaların görülemediğine dikkat çekiyor. Devlet güvenlik mahkemeleri hariç Türkiye’deki bütün mahkemelerde aynı anda, 20 Temmuz–5 Eylül tarihleri arasında uygulanan adli tatil süresince sadece nöbetçi mahkemeler görev yapıyor. Bu mahkemeler de yalnızca tutuklu sanığı bulunan dosyalar gibi acil davalara bakabiliyor.
İstanbul’da Şişli Adliyesi’nde görevli bir cumhuriyet savcısı, 1930’larda nüfusun yüzde yetmişinin tarımla uğraştığı ve yollar olmadığından çiftçinin temmuz ve ağustos aylarında mahkemelere gelip gitmesinin birkaç günü bulduğuna işaret ederek şöyle devam etti: “Adi tatili çıkarmışlar ki hasat zamanında tarımda çalışan insanların ürünü tarlada bozulmasın, vatandaş işini gücünü bırakıp adliyelerle uğraşmasın. Yollar yoktu, adliyelere gelip giderken, vatandaş iki üç gün hanlarda sürünüyordu. Bugün Türkiye’de artık bu şartların hiçbiri mevcut değil. Hakim ve savcılar da diğer devlet memurları gibi, mahkemelerin işleyişini aksatmayacak şekilde yılda bir aylık izinlerini yapmalı.” Mevcut uygulamada, 45 gün mahkemeler çalışmadığı gibi nöbetçi kalan mahkemenin bile görevi olan acil işler dışında elindeki dosyalara bakamadığını anlatan aynı cumhuriyet savcısı, söz konusu hakim adli tatilden sonra iznini kullandığından bu mahkemede işlerin bir ay daha askıda kaldığını söylüyor. Aynı yetkili, İstanbul ortalamasına göre bir dosyanın duruşmasının yılda ancak iki defa görülebildiğini hatırlatıp, “Hiçbir neden yokken adli tatil ileri sürülerek duruşma yapılamıyor.” diyor.
Öte yandan bir cumhuriyet başsavcısı, adli tatilin yoğun iş yükü altındaki Yargıtay üyelerine yılda bir defa dinlenme imkanı getirdiğini ifade ederek, “Fakat artık her Yargıtay dairesinde yalnızca beş üye değil, fazla sayıda üye var. Dolayısıyla üyeler sırayla izinlerini yaparken heyetin toplanamaması gibi bir sıkıntı yok.” diye konuşuyor. Aynı başsavcı, adli tatilin bugün Türk yargısında gereksizliği bir yana, tıkanmaya yol açan bir uygulamaya dönüştüğü görüşünde. Savcıların bu görüşlerine destek veren İstanbul Barosu avukatlarından Selçuk Çevik ise şu değerlendirmeyi yapıyor: “Yapılması gereken birçok iş adli tatil döneminde yapılmadığı için dosya hakimin önüne geldiğinde ‘eksiklerin giderilmesi için duruşmanın ertelenmesine’ deniyor. Öte yandan adli tatil süresince memur azlığı ve hakimlerin çok sınırlı sayıda olması, tatil öncesi verilen ara kararlarının çoğunlukla yerine getirilememesine sebep oluyor. Her yıl ocak ayında da, bir önceki yıla ait dosyaların ortadan kaldırılması ve sonraki yıla sarkanların devri bahanesiyle davalar bir erteleme daha alıyor.” Avukat Çevik, bazen menfaati olan dosya sahiplerinin de davaları uzatmada adli tatili bir araç olarak kullanabildiğini, dolayısıyla hak sahipleri için adaletin geciktiğini vurguluyor.
Diğer taraftan İstanbul Barosu avukatlarından Taner Çöğenli’ye göre Türk yargısının sorunu adli tatil değil. Bugün hiçbir adliye binasının bir astsubay orduevi kalitesinde dahi olmadığını dile getiren Avukat Çöğenli, şunları kaydediyor: “Türkiye’nin şiddetle bir hukuk reformuna ihtiyacı var. Adli tatil uzun denilebilir; ancak bu düzenle adli tatil süresini kısaltsanız da uzatsanız da hukuka yararlı bir iş yapmış olmazsınız. Adli tatil olsun veya olmasın bir yargıç, dosyayı incelemek gerekçesiyle davayı üç celse üst üste erteleyebilir ve bunun bir müeyyidesi yok.”
Adli ve idari yargıda 2002–2003 adli yılının başlaması dolayısıyla Yargıtay’da yarın tören düzenlenecek. Törende, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok birer konuşma yapacaklar. Yargıtay Başkanı Özkaya, üyeler, hakim ve savcılar, aynı gün Anıtkabir’i ziyaret edecek. Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Devlet Konukevi’nde akşam bir resepsiyon verecek.
(Zaman)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:03