Radikal Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, tatildeyken gazeteye giren Adnan Oktar ilanı için, ''''tatil dönüşü günümü kararttı'''' dedi ve ilanı kabul ettikleri için özür diledi ve ''''Yaradılışı savunan makalelerin gazetemde yayımlanmasına izin vermem'''' dedi.
İşte Berkan''ın 25 haziran tarihli özür yazısı:
Yaradılış masalları Radikal''a sızmayı başardı
İnsan bir hafta tatil yapıp döndükten sonra ilk yazısını kendi gazetesini şikâyete ve okuyuculardan özür dilemeye ayırır mı? Demek kaderde bu da varmış! Dün sabah, her sabah olduğu gibi Radikal''i bayimden parasını verip satın aldım ve okumak üzere masaya kuruldum. Aynen sizin gibi, benim için de güne Radikal''le başlamak büyük bir zevk. Çoğu zaman, gazetede ne olduğunu elbette bir gün öncesinden biliyorum ama olsun, yine de sabah okuyucularla birlikte gazeteyi okumaya başlamak yine de çok zevkli. Ama tatilde olduğum zamanlar, o gün telefonda yazıişleri müdürümüz Yeşim Denizel veya yazıişleri müdür yardımcımız Erdal Güven''le gazetenin manşeti veya diğer bazı haberleri hakkında konuşmuş olsak bile gazetenin yapımında bir katkım olmadığı için, sabahları gazeteyi elime daha bir heyecanla alıyorum, onu da itiraf edeyim.
İşte dün sabah o heyecanlı günlerden biriydi; çünkü bir gün önce gazeteyle hiç konuşamamıştım ve Türkiye gündeminden de hayli uzak kalmıştım son birkaç gündür.
Birinci sayfaya hızla göz gezdirip iç sayfaları taramaya başladım. Arkalara doğru bir sayfada gördüğüm bir tam sayfa ilanda ise durdum kaldım. O ilan, tatil dönüşü günümü karartmaya ve bir haftalık dinlenmenin bütün etkilerini bir anda silmeye yetti.
İlan, Harun Yahya takma adını kullanan ve kamuoyunda daha çok ''Adnan Hoca'' diye bilinen Adnan Oktar adlı kişinin yazdığı birtakım kitapların tanıtımı için verilmişti.
Ben bu kitapların bazılarının İstanbul''un şık semtlerinde iyi giyimli genç kız ve erkekler tarafından yoldan geçenlere ücretsiz dağıtıldığına da tanık olmuştum geçmişte. Kitapların hiçbirini okumadım, okumama gerek de yok ama bir-iki tanesine geçmişte ''maruz kaldım.'' Yani, bir-iki arkadaşım şimdi adını hatırlayamadığım bir Adnan Hoca kitabından bazı bölümleri bana okudular. Hayır, kitaptan etkilenmiş değillerdi, tam tersine kitapla dalga geçiyorlardı! Yine yanlış hatırlamıyorsam bana okunan o bölümde Evrim Teorisi, teoriyi ortaya atan Charles Darwin''in Türk düşmanı olması delil gösterilerek çürütülmeye çalışılıyordu. Evet, Harun Yahya ya da
Adnan Hoca''nın Radikal''e nasılsa sızmayı başarmış olan ilanında da tanıtılan kitaplarının çoğu, hatta ilandakilerin neredeyse tamamı Evrim Teorisi''nin yanlışlığı üzerine. Burada tekrar etmeme gerek var mı bilmiyorum ama bütün semavi dinlerin fanatiklerini bir araya getiren yegâne ortak nokta bu: İnsanlar ve evrendeki diğer canlılar evrim yoluyla bugün oldukları hale gelmediler, onlar Tanrı tarafından bugün oldukları gibi yaratıldılar!
Bendeniz, çoğu kişi öyle olmadığımı düşünse bile, aslında laiklik konusunda çok ama çok hassas bir kişiyim. Başkalarından veya Türkiye''deki laikçilerden farkım, Türkiye''de laikliğin başörtüsüne veya Kuran kurslarına serbestlik tanınmasıyla değil, dinsel dogmaların bilimin yerine geçirilmesiyle tehlikeye düşeceğini biliyorum.
Evrim Teorisi''nin yerine yaradılışı okul kitaplarına sokmaya çalışmak, dinsel dogmaların eğitime sızmasına izin vermek demektir. (Yaradılışçıların son kalesi ''akıllı tasarım'' adı verilen şey ama şimdi o konuya girmenin çok sırası değil, belki ileride ona da girerim.)
Birilerinin Evrim Teorisi''ni yerden yere vurmasına bir itirazım yok, ben onlarla mücadelemi aynı zeminde, yani yazı yazarak ve tartışarak sürdürürüm ve onların görüşlerinin eğitim sistemine sızmaması için elimden geleni yaparım.
Bu arada o görüşlerin Radikal''e sızmaması için de elimden geleni yaparım. Yaradılışı savunan makalelerin gazetemde yayımlanmasına izin vermem; o makaleleri başka gazeteler isterlerse yayımlayabilirler; ben o fikirlerin
yayılmasına aracılık edemem, etmem. Aynı şekilde, normal şartlarda Adnan Hoca''nın kitaplarının ilanlarını da basmam, basamam. Ama önceki gün ne olduysa olmuş, bu ilan bir biçimde Radikal''e sızmış.
İşte bu sebeple okuyucularımıza, özellikle de dün hassasiyet gösterip bize telefon ve fakslar yağdıran, elektronik posta kutularımızı dolduran okuyucularımıza özür borçluyum. Bu ilanı basmamalıydık.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:26