AFAD: Bolu'daki deprem İstanbul'la ortak fay hattında değil
AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, Bolu'da 4.8 büyüklüğündeki depremin ardından yaptığı açıklamada, İstanbul'un güneyinde Marmara Denizi'nin içinden geçen fayları tetiklemesinin söz konusu olmadığını ifade etti.
Türkiye depremlerle mücadele ediyor...
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 1 aydan fazla zaman geçti.
Yaşanan yıkıcı depremlerde 48 binden fazla vatandaş hayatını kaybetti.
Öte yandan binlerce vatandaş ise yaralandı.
Deprem felaketinin yaraları sarılmaya başlanıldı.
Bolu sallandı
11 ili etkileyen depremlerde yaralar sarılırken, bu kez Bolu sallandı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamada, saat 13.55'te yerin 8.13 kilometre derinliğinde 4.8 büyüklüğünde bir deprem yaşandığı belirtildi.
Yaşanan depremin Ankara ve İstanbul'da da hissedilmesiyle gözler, beklenen Marmara depremine çevrildi.
"Marmara'daki fayları tetiklemesi söz konusu değildir"
AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, yaşanan depremlere ilişkin açıklama yaptı.
Tatar'ın açıklamalarından şu şekilde konuştu:
(Bolu'daki 4.8'lik deprem) Kuzey Anadolu fay hattının sonundaki küçük bir fay hattı üzerindeki deprem.
Bu tür kısa uzanıma sahip, bu büyüklükteki depremlerin İstanbul, Marmara'daki fayları tetiklemesi söz konusu değildir. Tamamen farklı fay sistemlerinden bahsediyoruz.
"Hiçbir depremin yerini, günün bilmek mümkün değildir"
Öte yandan konuşmalarına devam eden Tatar sözlerine şu şekilde devam etti:
Önemle vurguladığımız bir şey var, hiçbir depremin saatini, yerini, olacağı günü bilmemiz mümkün değil.
Bildiğimiz tek bir şey var. Ülkemiz deprem ülkesi, deprem üretebilecek faylar var. Bunların olağan karşılanması gerekir.
Bu anlamda resmi kanallara itibar etmeleri önemli. Doğru bilgiye erişmek herkesin hakkıdır. Bu yüzden sosyal medyadan paylaşım yaparken bu gerçek unutulmamalıdır.
Yapmamız gereken tek şey deprem bölgesindeki acıyı azaltmamız. Oradakilerin normal hayata dönmek en doğal hakkı.
Bölgede yaşanan son yağışlardan sonra heyelan riskinin hala olduğunu biliyoruz. Özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatıyorum.