Gündem
  • 2.2.2006 10:30

AĞCA'YI CEZAEVİNDEN KAÇIRAN ASKER İLK KEZ MEDYAYA KONUŞTU

Mehmet Ali Ağca'yı Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçıran asker Bünyamin Yılmaz, 32. Gün'e konuştu. Ağca'nın kaçırılmasında kendisinin "Büyük yerlerden, büyük şahıslardan emir aldığını" iddia eden Yılmaz, kişi ya da kurum adı vermekten kaçınarak, kendisine "kaçıracaksın" diye emir verildiğini öne sürdü. Ağca'nın yanlış tahliyesi sonrasında kendisiyle görüştüğünü de iddia eden Yılmaz, ancak bu görüşmenin nasıl gerçekleştiğine ilişkin ipucu vermedi.
32. Gün Genel Yayın Yönetmeni Rıdvan Akar'ın sorularını yanıtlayan Bünyamin Azer Yılmaz, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yılmaz, özetle şöyle konuştu:

Ağca'nın pusulası
"Cezaevinde gardiyan olarak görevlendirildim. Bir müddet sonra Ağca'yla konuşmaya başladım. Kaçırma konusunda bana büyük yerlerden, büyük şahıslardan emirler verildi. Siyasetçi de, devlet de içinde vardı. Bana 'kaçıracaksın' dediler".
Birlikte kaçış planları yaptığı Ağca'nın kendisine verdiği pusulayı, Malatyalı Mehmet Tonaydın isminde bir şahsa ulaştırdığını belirten Yılmaz, "Pusulada 'Ankara'da bir gün Konya'da iki gün' yazıyordu. Bu şifre yani" dedi.
Tonaydın'la birlikte Erol Taş'ın Cankurtaran'daki kahvesine gittiklerini, orada Oral Çelik'in kendisine 20 bin lira ve 2 silah verdiğini anlatan Yılmaz, tabancaları içeride Ağca'ya teslim ettiğini söyledi. Kendi elbiselerinden birini de götürüp Ağca'ya verdiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Birinci ayın 24'ü müydü 25'i mi, elbiseyi giydirdim. Saat 7-8 sıralarında alt koğuşa inmesini söyledim. Benim 1-3 nöbetim vardı. Bitmesine yarım saat kala ben Ağca'yı aldım. Kaçışı tek başıma planladım."

Milliyet'e not
Tarlabaşı'ndaki evin kapısından "Pala Dayı" diye üç kez seslendikten sonra içeri girdiklerini kaydeden Yılmaz, şunları söyledi: "İçeride Mehmet Gürbüz ve yanılmıyorsam Hasan Hüseyin Şener vardı. Bir saat sonra Oral Çelik geldi. Tabii bunlar şaşırdılar, şoktaydılar, beklemiyorlardı. Çay falan getirdiler. Sohbet mohbet, sonra biz yattık. Sabahleyin kalktık, Milliyet gazetesine yazı yazdık. 'Ben M. Ali Ağca, cezaevinden Papa'yı öldürmek için kaçtım' diye posta kutusuna not bıraktık."

Güneş'in evine gittik
Maltepe Cezaevi'nde kendisiyle birlikte görevlendirilen 10 kişinin bir devlet kuruluşu tarafından özellikle Maltepe Askeri Cezaevi'nde görevlendirildiğini söyleyen Yılmaz, Ağca'nın İran'a gitmeye karar verdiğinde kendisinin bu işten vazgeçtiğini, onlara Timur Selçuk'un adını verdiğini, bir kamyonun kasasında Erzurum'a, oradan Iğdır ve İran'a geçtiğini anlattı. Kendisinin de bir ihbar üzerine yakalandığını söyleyen Yılmaz, Ağca'yla geçirdiği 5 günü şöyle anlatıyor: "Dışarıda bazı yerlere gittik geldik. Hatta şunu da söyleyeyim, O zamanın İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş'in evine kadar gittik. Hep gittiğimiz yerlere toplu halde gittik. Sadece Oral Çelik'in ismini vermek istiyorum. Çok önemli iki şahıs daha vardı." (MİLLİYET)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:06

İLGİLİ HABERLER