Aile hekimine silahlı tehdit iddiası
Antalya Aile Hekimleri Derneği üyeleri, Kemer ilçesinde aile hekimliği yapan Şevket Adem Öztürk'ün şiddete maruz kalmasına tepki gösterdi.
Kemer ilçesinde bir aile hekiminin tartıştığı hastası tarafından silahla tehdit edildiği iddiası üzerine 14 Mart Tıp Bayramı’nda meslektaşları açıklama yaparak olayı kınadı. Göynük Aile Sağlığı Merkezi'nde bir araya gelen İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Hacer Nur Yüce, Kemer İlçe Sağlık Müdürü Ceren Avanos İnce ve aile hekimleri, yapılan saldırıyı kınadı.
Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Tayyar Asrık, yaptığı açıklamada, Göynük Mahallesi'ndeki Aile Sağlığı Merkezi'nde aile hekimliği yapan meslektaşı Öztürk'ün iki gün önce hasta ve yakınları tarafından şiddete maruz kaldığını belirtti. Asrık, “Bu ülkenin en büyük sağlık sorunu, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddettir. Bugün bayramınız kutlu olsun diyorlar, bayram gelmiş neyimize, bize geçmiş olsun demek lazım” dedi.
Başbakanlık İletişim Merkezi'nin (BİMER) "Beyaz Kod" verilerine göre şiddete uğrayan ve mağdur olan sağlık çalışanlarının adli süreçlerinin de azımsanmayacak sayıda olduğunu ifade eden Asrık, "Beyaz Kod' verilerine göre şiddete uğrayan ve mağdur olan sağlık çalışanlarının adalet arayışı adına yaptıkları 9 bin 977 başvurunun 5 bin 61’inde soruşturmalar devam ederken, 2 bin 343’ünün iddianamesi hazırlanarak mahkemeye intikal etmiştir. 2013 yılında 10 bin 715 sağlık çalışanı, 2014 yılında 11 bin 174 sağlık çalışanı, 2015 yılında 12 bin 245 sağlık çalışanı, 2016 yılında 11 bin 867 sağlık çalışanı ve 2017 yılının ilk 6 ayında ise 5 bin 347 sağlık çalışanı çeşitli şiddet olaylarına maruz kalmıştır. 2017 yılının ilk 6 ayında şiddete maruz kalan toplam 5 bin 347 sağlık çalışanının yüzde 55’i hekim, yüzde 37’si hekim dışı sağlık personeli, diğerleri ise idari personeldir. Bugün artık sağlık politikalarına yön verenlerin yapması gereken ilk iş etkin bir sağlıkta şiddeti önleme yasasının çıkarılmasıdır. Bayramınız kutlu olsun diyorlar, bayram gelmiş neyimize, bize geçmiş olsun demek lazım.” dedi.
Şikayetçi doktor Öztürk: "Kamu görevini yürütürken başıma gelen olay"
Silahla tehdit edildiği öne sürülen Aile Hekimi Dr. Şevket Adem Öztürk, ise “Kamu görevini yürütürken başımıza gelen bir şey bu, poliklinik sırasında içeride bir hasta varken gelen bir hastaya içerideki hastayı dışarıya aldıktan sonra çağırayım demem üzerine başlayan bir şey ve sonunda da canıma kast edilmeye kadar gelen bir olaydır” diye konuştu.
Yeşilli: "Çalışırken korkmak istemiyoruz"
Meslektaşının uğradığı saldırıyı kınamak ve geçmiş olsun dileklerini iletmek için Göynük’e gelen Aile Hekimlerinden Dr. Orhan Yeşilli de “Gerçekten çok üzüntülüyüz, çünkü bir hizmet veriyoruz. Bu hizmetin bir kamu hizmeti olduğu, kamuyu temsilen verdiğimizi düşünüyoruz. Mutlaka bu hizmeti verirken zorlukla biz karşılaşıyoruz vatandaşında zorluk çektiği yöntemler vardır ama bunların çözüm yolunun böyle olması ve bu şekilde çözüm yolunu bulan insanların, belki caydırıcı şekilde cezalandırılmaması bu olayların arttığını düşündürüyor bize, bu konuda daha caydırıcı kararlar alınmasını istiyoruz. Bizim bu konudaki sıkıntımız budur. Çalışırken korkmak istemiyoruz. “ şeklinde konuştu.
Olayı bir de benden dinleyin
Antalya'nın Kemer ilçesinde Aile Sağlığı Merkezi'nde (ASM) görevli Dr. Şevket Adem Öztürk'ün kendisini tehdit ettiği ve tabanca doğrulttuğu iddiasıyla hakkında şikâyetçi olduğu E.Y., DHA'ya konuştu
Olay günü Dr. Şevket Adem Öztürk'e hem kan kanseri hastalığı hem de tansiyonu için muayeneye gidip ilaç yazdırdığını anlatan E.Y., "Eczaneye gittim, 40 gram yazmış, 20 gram olması lazımdı. Döndüm geriye kapıyı vurdum, girdim. İçeride hastası vardı. Girince 'Çık dışarı' dedi. Çıkınca, oturdum oraya. Hastası çıkınca içeri girdim, ilacımın değişmesi lazım diye. Daha sonra 'Doktor bey yıllardan beri tanıyorum bana niye öyle bağırarak azarladınız' dedim. Ağrıma gitti. Ondan sonra bir anda ayağa kalktı. Üzerime geldi, koca adam. Zaten benim vücuduma vurulduğu zaman kandan dolayı iyileşmiyor, o duruma düşüyorum. Kapıyı açtı bir de beni dışarıya çağırıyor. Ben de o sırada çocuklarımdan birini aradım, 'Baba çık dışarı' dedi. O arada sinirle her şeyi yapabilirdim. 70 yaşında bir adamım" dedi.
'TORUNUN MANTAR TABANCASI VAR'
Daha sonra eve gittiğini, akşam üzeri ise torununun mantar tabancasına fişek almak için dışarı çıktığını aktaran E.Y., "Saat kaçtı bilmiyorum. Oradan geçiyordum, o da sanırım arabaya biniyordu. Yolun üzeri, arada 50- 100 metre mesafe var. Orası benim her zaman gittiğim yol. 'Ne bakıyorsun' dedi. Ben de 'Ne istiyorsunuz benden' dedim. Üzerime yürümeye başladı. Uzaktan bende de torunun mantar tabancası var. O da Allah'tan yanımda, o kurtardı beni. Çünkü üzerime geliyor, ben de çıkarttım, tuttum. Ondan sonra da yürüdüm, gittim. Orada bana 'Neden küfrettin' diyor. 'Ben sana küfretmedim doktor bey' dedim. Olay bu. Sadece orada korktum. Ondan sonra jandarmalık, karakolluk olduk" diye konuştu.
'BEN DE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM'
Göynük'te oturanların doktordan şikayetçi olduğunu ve hakkında imza kampanyası başlattığını öne süren E.Y., şöyle dedi:
"Bir sürü imza da toplanıyor. Onu önce orada bir öğrenin, ondan sonra beni istediğiniz gibi yargılayın. Herkes yaşıyor bu olayları. Bundan sonra yargının işi, bundan sonra yargıda uğraşacağız. Doktorun insanlara saygılı olması gerekiyor, böyle hata olmaz. Ona üzülüyorum. Ben de jandarmada doktorla ilgili suç duyurusunda bulundum. Şikayetlerim var. İki taraf da şikayetçi. Doğrusunu yapacak olan adalettir. Adalet mülkün temeliyse ve orada yazıyorsa bu adalet de onu sağlayacak."