
AK Parti Sözcüsü Çelik: TSK her türlü tedbiri aldı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunarak İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına ilişkin konuştu. İsrail'in İran'a saldırması gayrimeşru olduğunu ve İran'a yapılan her saldırıyı kınadıklarını belirten Çelik, "Nükleer tehlike ortaya çıkıyor. Ve bu Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasından daha tehlikeli bir durum." ifadelerini kullandı. İsrail için en büyük tehdidini İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olduğunu ifade eden Çelik, "Kimsenin başka bir ülkeye saldırarak rejim değişikliğinden bahsetmesi olamaz. Rejim değişikliğinden bahsetmek, bir saldırıyı rejim değişikliğine kaydırmak asla kabul edilemez." dedi. Öte yandan Çelik, Türkiye'nin güvenliği açısından TSK'nın her türlü tedbiri aldığını da sözlerine ekledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin basın mensuplarına açıklama yaptı.
Çelik, açıklamasının başında İsrail'in İran'daki nükleer tesislerine saldırmasına sorumlu kurumların ikiyüzlülükle yaklaştığını belirterek, "Burada nükleer meselelerden sorumlu kurumların Ukrayna'daki tesislerle ilgili olarak yüksek sesle konuşurken İran'daki tesislerle ilgili niçin çekimser kaldığı düşünülmesi gereken bir durumdur." dedi.
Nükleer tehlikenin Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasından daha tehlikeli bir durum olduğunu vurgulayan Çelik, İran'a yapılan her saldırıyı kınadıklarını belirterek, "İsrail için en büyük tehdit Netanyahu'dur." dedi.
Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Nükleer tesislerin üzerine bomba yağdrılıyor.
Burada nükleer meselelerden sorumlu kurumların Ukrayna'daki tesislerle ilgili olarak yüksek sesle konuşurken İran'daki tesislerle ilgili niçin çekimser kaldığı düşünülmesi gereken bir durumdur.
Uluslararası hukukun geçerliliği açısından da vahim bir tablodur.
İran nükleer silahı yokken anlaşmalara taraf bir ülkeyken İsrail nükleer silahları olmasına rağmen anlaşmalara bağlı bir ülke değil.
İsrail'in bu nükleer silah sahibi olmasını doğal karşılamamızı istiyorlardı.
Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasının petrol fiyatlarından tedarik zincirine kadar birçok etkisi olacaktır ama nükleer tehlike ortadayken burada iki tane şey dikkat çekiyor.
Birincisi nükleer tehlike ki bu Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasından daha tehlikeli; ikincisi saldırgan taraf İsrail olduğu halde İsrail2in saldırganlığı üzerine cılız cümleler kurup İran'ın cevap vermemesi gerektiği ifade ediliyor.
İsrail'in İran'a saldırması gayrimeşrudur.
İran'a her saldırıyı kınıyoruz.
Her türlü tedbiri aldık.
Türkiye'nin güvenliği açısından TSK tarafından yerine getirilmiştir
İstihbarat Teşkilatı içerideki birtakım provokasyonlara karşı iç güvenlik birimleri bu görevlerini yerine getirmiştir.
Bugün yine İsrail aynı saldırganlıkla sivil altyapıyı vurdu.
İsrail için en büyük tehdit Netanyahu'dur.
Kimsenin başka bir ülkeye saldırarak rejim değişikliğinden bahsetmesi olamaz.
Rejim değişikliğinden bahsetmek, bir saldırıyı rejim değişikliğine kaydırmak asla kabul edilemez.
Bölgemizde terör örgütleri vekalet savaşları için güç odakları tarafından kullanılıyor.
Terör saldırılarıyla bölgemiz dizayn edilmeye çalışılıyor.
Terörsüz Türkiye'nin son derece doğru strateji olduğu görülmektedir.
Türkmenleri, Arapları, Kürtleri, Alevileri karşı karşıya getirmek şeklinde çok yönlü strateji bir devrede.
Dün Şam'da kiliseye yapılan saldırı bu açıdan bölgedeki gelişmelerden bağımsız bir saldırı değildir.
İran'ın müzakereye yaklaşmaması gibi bir sorun yok.
Bunun sorumlusu İsrail'dir.
İsrail hem İran'ı hem de müzakereleri hedef aldı.
Öncelikle İsrail'in durdurulması gerekiyor.
'Raportör Avrupa'ya giden yol Baykar'dan değil Silivri'den başlıyor' demiş. Bunların gerçeklikle hiçbir ilgisi yok.
Raportörlerin hepsi retorik raportör haline gelmiş.
Muhalefete eleştiri
Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı kullandıkları çirkin ifadeler içinde bulundukları durumu örtbas etmek için kullandıkları ifadeler.
Bugün de itirafçı olanlardan tutun da bu yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili olarak konuşanlardan hepsi CHP'li.
Bir partinin düştüğü hale bakın.
Bütün diplomatik zeminlerde Cumhurbaşkanımızın kapasitesi dile getirilmektedir.
Sayın Özel'in daha önce yönettiği bir kriz olmadı.
Bütün bunun içerisinde koştururken defalarca Sayın Özel danışmanları vasıtasıyla son derece vahim dış politika hataları yaptı.
Mavi Vatan'a karşı çıkanlar CHP'liler.
Bugün İsrail'in İran'a saldırısı karşısında İran'ın Türkiye'ye nükleer tehdit olabileceği yönünde yazı yazanlar CHP'liler.
Sayın Baykal'ın döneminde Türkiye'nin milli menfaatleri söz konusu olduğunda böyle bir şey görülmemişti.
Sayın Özel'in dış politika yazılımında bir hata var.
Ana muhalefetin yapması gereken; iç cephenin nasıl güçlendirileceğine dair nasıl katkı yapması gerektiğini belirlemektir.
Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü diplomasinin kıymetini dünya biliyor ama CHP bilmiyor.
Yeni anayasada milletimizin onayını her zaman arayacağız.
Ayrıntılar Geliyor...
Kıymetli okurlarımız, bu bir son dakika gelişmesi haberidir. Sıcak bilgiler geldikçe kısa sürede güncellenecektir. Gelişmelerden anında haberdar olmak için Yeni Şafak uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android marketlerden indirerek) kurabilirsiniz.
Güncellenme Tarihi : 23.6.2025 21:05