AKP'Lİ ÇELİK'TEN "HALKÇI KEMAL" ELEŞTİRİSİ
KAYSERİ - Çelik, Melikgazi Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''AK Parti Türkiye Buluşmaları'' toplantısında yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İngiltere'ye yaptığı ziyaret sırasında ''vahim açıklamalar'' yaptığını savunarak, ''Biz iktidar olsaydık İsrail'le ilişkilerin bozulmasına engel olur, Mavi Marmara gemisinin de hareket etmesini engellerdik'' dediğini anlattı.
Gazze'ye insanı yardım götürülmesinin arkasında BM'nin 1860 sayılı kararı olduğunu anımsatan Çelik, şöyle devam etti:
''Kılıçdaroğlu, 'Ben bu gemiyi yola çıkarmazdım' diyor. Doğru, çünkü sen o geminin yanında değilsin, o gemiye karşı olanların yanındasın. 'Biz olsaydık İsrail ile ilişkiler bozulmazdı' diyor. İsrail'le ilişkileri kim bozdu? Uluslararası sularda sivil yardım gemisine saldırarak 9 insanı katleden İsrail ile ilişkileri nasıl bozmayacaktın, formülünü söyle. Eğer sen uluslararası sularda hakka, hukuka ve yetkiye aykırı olarak bir sivil yardım gemisine saldıran ve 9 kişiyi öldüren İsrail ile ilişkileri bozmazdım diyorsan o zaman İktidar olsaydın İsrail'e şunu söyleyecektin, 'İnsanlarımızı öldürdünüz ama ben sizden özür dilerim' diyecektin. Aklınca AK Parti'yi zora sokmak için, şikayet etmek için ahlakla, siyasetle, hukukla çatışıyor. İçeride sandık yoluyla iktidara gelemeyeceğini anlayınca sandıkla gelen AK Parti'yi şikayet etme yoluna gidiyor. İçeride tutacaksın darbeden yana olacaksın, genel başkan yardımcın orduyu 'darbe yapmıyor' diye eleştirecek, sen dışarı çıkacaksın orada 9 tane şehidin kanı dururken İsrail'e selam çakacaksın, ondan sonra buraya gelip 'Halkçı Kemal' diye ortalıkta gezeceksin. Hangi halktan bahsediyorsun?''
-''KILIÇDAROĞLU HALA ÖZÜR DİLEMEDİ''-
Çelik, CHP'nin, halkın temsilcisi olan TBMM'nin kabul ettiği milletin iyiliğine olan kararların iptali için dava açtığını belirterek, şöyle devam etti:
''Darbe nedir? En büyük insanlık suçudur, en büyük ahlaksızlıktır. Çünkü darbe, bir ordunun kendi milletine silah çekmesidir. Senin genel başkan yardımcın, 'Ordu kendi milletine niye silah çekmiyor' diye 'Kağıttan kaplan' diyor, sen halkın yönetiminden bahsediyorsun. Sen kendi partin içerisinde darbeyi savunanlara karşı bir işlem bile yapamayacak kadar acizken ben senin nerede Cumhuriyet partisi diyeceğim. AK Parti iktidardayken dönüp bir aynaya bakacaksın. Senin yönettiğin CHP, senin genel başkanlığın dönemi dahil olmak üzere ne Cumhuriyet kavramıyla, ne halk kavramıyla hiçbir ilgisi kalmamıştır. Çünkü, milletin değerleriyle barışık değilsiniz, milletin ruh kökünden koptunuz, milletin değerleriyle sadece sözde barışık davranıyorsunuz.
Aslında yapmak istediğiniz şey millete şekil vermek, toplumsal bir mühendislikle yukarıdan aşağıya şekillendirmekten ibaret. Sandık yolu ile iktidara gelemeyeceğini bildiği için, yurt dışına gittiği için başka uluslararası güçlere selam çakıyor. O İsrail ile nasıl barışırdın, 'ilişkilerin bozulmasını istemezdik' derken neyi kastediyordun, çıkıp milletin önünde açıklayacaksın. Açıklamadığın sürece o katliama destek verenlerin safında yer alma konusunda yeni bir mesafe katetmiş olacaksın. İngiltere'de yaptığı açıklama Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına saldıranların yanında saf tuttuğunu gösteren bir açıklamadır ve halen de bir özür gelmemiştir. Bu açıklamayı ajanslar geçtikten sonra da bir yalanlama gelmemiştir.''
-''BDP TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ARKASINA SAKLANIYOR''-
BDP'nin de MHP gibi İmralı dışında bir meselesi olmadığını öne süren Çelik, Türkiye'nin, demokrasi ve barış, vatandaşlarının toplumsal taleplerinin yerine getirilmesi konusunda çok ciddi mesafe katettiğini belirtti.
Çelik, ''Türkiye'de ne zaman toplumsal barışın güçlenmesi konusunda adım atılsa, toplumsal barışı bütün unsurlarıyla Türkiye'nin her yanına yayan adımlar atılsa, BDP'nin ve terör örgütü PKK'nın bundan rahatsız olduğunu'' ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dünya bir terör örgütünün bir siyasi partinin arkasına saklandığını çok gördü ama ilk defa bir siyasi parti bir terör örgütünün arkasına saklanıyor. Bu laf ağır gelebilir ancak son yaptıkları açıklama bunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bakın gece gündüz 'Silahlar sussun, devlet silah bıraksın' diyorlar. PKK'nın son eylemsizliği sona erdirdiğini açıklamasından sonra BDP'nin genel başkanları ve önde gelenleri şöyle bir açıklama yaptılar; 'Biz PKK'ya ateşkesin devam ettir ya da sona erdir deme durumunda değiliz'. Şimdi bu nasıl ikiyüzlülüktür? Devletin meşru silahlı güçlerine 'Silah bırakın' diyeceksiniz ama terör örgütü karşısında mahcup bir şekilde 'Biz size silah bırakın ya da bırakmayın, ateşkesi devam ettirin ya da ettirmeyin diyemeyiz' diyeceksiniz. Dünyada ilk defa bir siyasi parti kendisinin hiçbir şey olduğunu söylüyor. Bir tek varlık sebebi var, terör örgütü adına çıkıp konuşmak.''
-''KÜRT SORUNUNU REHİN TUTMAYA ÇALIŞIYORLAR''-
Ömer Çelik, BDP'nin Kürt kökenli vatandaşların sorunlarıyla ilgisinin olmadığını ifade ederek, ''Tam tersine bu sorunların çözülmesinden rahatsız oluyorlar ve Kürt sorununu rehin tutmaya çalışıyorlar. Demokrasiden bahsettiklerinde, kastettikleri şey örgüt için demokrasi. '5 dakikalığına İmralı'dan söz etmeksizin Türkiye'nin meselelerinden konuşun' deyin, söyleyecekleri tek bir cümle, paragraf yok. Türkiye'deki sorunların milli birlik ve kardeşlik içerisinde, çözülmesinden rahatsızlık duyuyorlar. Çünkü bu sorunlar çözüldüğü zaman onların da gerçek kimlikleri ortaya çıkacak. Gerçekten bu sorunların çözülmesi için siyaset yapmadıkları, bu sorunların çözülmemesi üzerinden siyaset yaptıkları ortaya çıkacak. AK Parti iktidarı bütün toplumsal sorunların çözülmesi konusunda milli birlik ve kardeşlik anlayışı içerisinde tam demokrasi standartları içerisinde elinden geleni yapıyor, büyük bir çaba ortaya koyuyor. En son referandumda da halk bu reformlara destek verdiğini gösterdi. Buna direnen kesimlere bakın, birbirleriyle zıt siyasi kutuplar, AK Parti'nin demokrasi ve barış konusunda, Türkiye'nin standartlarının yükselmesi için attığı her adımda hemen bir araya geliyorlar.''
Çelik, Kayseri'nin Anayasa değişikliğine ilişkin referanduma verdiği yüzde 73'lük desteğin kendilerine yetmeyeceğini belirterek, buradan 9 milletvekilliğinin tamamını kazanmak istediklerini sözlerine ekledi.
Bu arada, Çelik, salonda 2 kez kısa süreli elektrik kesilmesine rağmen konuşmasını sürdürdü.