ALMAN BASINI, TÜRKİYE'DEKİ SİYASAL GELİŞMELERİ İZLİYOR
KAYNAK : Haber Vitrini
Alman gazeteleri, Türkiye'deki gelişmelere ilişkin yorumlar yayınlamayı sürdürüyor.
Süddeutsche Zeitung gazetesi, ''Aceleci Erdoğan'' başlığıyla yayınladığı yorumda, ''İdam cezası Ağustos ayında Türk anayasasından kaldırıldığında, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinden bazıları buna onay vermeyi reddetmişlerdi. Şimdi ise Erdoğan'ın AKP'si ülkeyi yönetiyor ve neredeyse anayasanın tamamını yeni baştan yazmak istiyor. Bunun nedeniyse anayasanın şu anki haliyle yeterince liberal olmaması. Ankara'daki yeni muhafazakar gücün değişim hızı, kendi ülkesini şaşkına çevirirken, Avrupalıları da hayrete düşürüyor'' denildi.
AKP'nin, Brüksel'in Türkiye'yi eleştirdiği konuları artık geride bırakmak istediği belirtilen yorumda, ''Erdoğan ve partililer, davalar, hapis cezaları ve parti yasaklarıyla anayasanın özgürlük kısıtlamalarını bizzat hissettiler. Bu eski dogmalardan kurtulmayı sağlayan iyi bir motivasyona neden oluyor. Ancak AKP gerçekten AB'ninki gibi bir anayasa hazırlamak istiyorsa, kararlı olmanın yanı sıra dayanıklı da olmak zorunda. Sonuçta bir reform, Türk ordusunun siyaset ve toplumdaki yeri gibi önemli konuları da ele almak zorunda'' şeklinde görüş belirtildi.
Türkiye'nin AB üyeliğindeki ısrarının AB'yi daha şimdiden huzursuz ettiği savunulan yorumda, şöyle denildi:
''Ankara'daki yeni güç gerçekten büyük bir atılım yapmayı başarır ve anayasa değişimi gerçekleşirse Avrupa'nın Türkiye'yi kapı önünde bekletmesi giderek zorlaşacak. O zaman bu sorunu, Birlik partilerinin yapmak istedikleri gibi kolayca çözmek mümkün olmayacak. Türkiye'den, Batı'nın stratejik çıkarlarını giderek daha büyük tehlikelere karşı güvenceye almasını isteyenler, Ankara'yı da Batı'da tutmalı. Türkiye nereye ait olduğuna çoktan karar verdi. Şimdi karar verme sırası artık Avrupa'da.''
FRANKFURTER ALLGEMEINE GAZETESİ
Frankfurter Allgemeine gazetesinin yorumunda da, ''Avrupa hükümetlerinin Türkiye'deki İslamcı hükümeti sevmek zorunda kalacakları'' belirtilerek, ''Zira bu hükümetin bugün kadar görülmedik büyük bir şevkle AB üyeliği kriterlerini yerine getirmeye soyunduğu görülüyor'' denildi.
Türk hükümetinin samimiyetinin zamanla ortaya çıkacağına işaret edilen yorumda, şunlara yer verildi:
''Alman Birlik partileri, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda dürüst davranıyorlar. Gerçekten de AB'nin genişlemesi sınırına dayanılmış bulunuluyor ve Türkiye'nin üyeliği toplumun entegrasyon gücünü zorlayacak. Bundan ciddi bir şekilde kuşku duymak mümkün mü? Kültürel farklılıklar bir yaldızlı çerçeveye konulamıyorsa Avrupa projesinin çökmekten kurtarılması ve yapısının bozulması engellenmek isteniyorsa bu bir Türkiye düşmanlığının ifadesi değildir. Avrupalılar özü itibarıyla kendilerini neyin birarada tuttuğunu ve kimliklerinin özünün ne olduğunu hiçbir zaman gerçekten sorgulayıp açığa kavuşturmadılar.'' Birlik partilerinin (CDU/CSU) bunu siyasete malzeme yapmak istemelerinin anlaşılır olduğu kaydedilen yorumda, ''Federal hükümet de ters yönde aynı şeyi yapıyor. Ama burada asıl önemli olan bu değil, Avrupa'nın ne denli Avrupalı olduğudur'' denildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:45