Spor
  • 3.2.2004 12:14

ALTAYLI'DAN ORTALIĞI KARIŞTIRACAK SÖZLER: CANAYDIN TERİM'İN BAŞARILI OLMASINI İSTEMİYOR

Başkan, Terim başarsın istemiyor SUDA Fatih Terim başarılı olduğu zaman çok üzerine gidiyordunuz ikiniz de. Ama bu kötü günlerde destekliyorsunuz. Acaba duygusal mı yaklaşıyorsunuz? ULUÇ Hayır. Ben her zaman kendi mantığım içinde yaklaşıyorum. Fatih Terim her zaman Galatasaray'ın başında olmalıdır. Ama bu kalmanın koşullarını sağlaması lazım. Bugün Fatih Terim, Galatasaray'da tek başına, ikinci adam yok yanında. SUDA Futbolda Fatih Terim tek adam, onun sözü geçiyor. Yönetimde başkanın sözü geçiyor, o da tek adam, bunların yanına birer şeytanın avukatı lazım değil mi? Siz iki gazeteci olarak bunu niye tartışmaya açmıyorsunuz? ALTAYLI Kaç kere açtık. Başkana söyledik. Fatih'le konuştuk, çok sıcak baktı. SUDA Peki, niye olmuyor? ALTAYLI Çünkü Galatasaray'ın başındaki adam, Fatih'in başarılı olmasını istemiyor da ondan. SUDA Nasıl olur böyle bir şey. ‘‘Ben başkan olduğum sürece Fatih bir yere gidemez’’ diyor. FATİH YALNIZ ADAM ALTAYLI Ben lafa bakmam, icraata bakarım. Herkes birbirini methediyor. Sevgili bilmem kim deniyor ama herkes birbirinin kuyusunu kazıyor. Ben Galatasaray Başkanı'nın Fatih Terim'i yıpratmak için, Galatasaray'ı Fatih Terim kábusundan kurtarmak için getirdiğini düşünmeye başladım. Çünkü icraat bunu gösteriyor. Bir teknik direktör getiriyorsunuz, yapayalnız bırakıyorsunuz. Adamın önünde hiçbir şekilde savunma duvarı oluşturmuyorsunuz. Kulübün haklarının korunması konusunda hiçbir adım atmıyor, bunları teknik direktörün sırtına yüklüyorsunuz. Arkasından da ‘‘Ben teknik direktörü çok seviyorum.’’ Sevmek korumak, ondan başarı beklemek, beraberlik gerektirir. Galatasaray'da öyle bir şey yok. Teknik direktör atılmış timsahlarla dolu havuza ‘‘Yüz bakalım, aaa ne güzel yüzüyorsun veya aa yediler’’. Böyle sevgi olmaz. Seviyorsan havuza atlarsın, beraber yüzersin, çıkarsın ordan dışarı. Açıkçası Fatih Terim'i Galatasaray'ın başına getirirken şu düşüncede olunduğundan eminim: Terim başarısız olursa Galatasaray Fatih Terim kábusundan kurtulacak ama Canaydın, ‘‘Kardeşim camianın istediğini yaptım’’ diyecek. Ama başarılı olursa, ‘‘Ben getirdim, bakın Süren getiremedi, Cansun'lar ayağına gitti getiremedi, ben getirdim’’ diye konuşacak. GRUPLARDAN KURTULMALI SUDA Siz Cansun'la gitmiştiniz değil mi Fatih'in evine? ALTAYLI Terim'in o gün gelememesinde Canaydın ve onun gibi düşünen bazılarının rolü olduğunu düşünüyorum. Çünkü Fatih'in tavrındaki değişiklik, bizle gün içindeki konuşmaları ve sonra gece konuşmaları bunu gösteriyor. ULUÇ Büyük ihtimalle gitme dediler. ALTAYLI Gitme dediler tabii. Galatasaray bu gruplardan kurtulamadığı müddetçe ne Real Madrid, ne başka bir takım gibi olabilir. Bu gruplar Galatasaray'ın nasıl dünya devi bir takım haline geleceğinin projesini de bilmiyorlar. Bununla ilgili kafalarında bir şey de yok. Galatasaray neyi hedefleyebilir. ‘‘Galatasaray niye şampiyon olmadı.’’ Bu lafla olan bir şey değil. Bu müesseseyi kurmakla olur. SUNUŞ İkisi de sağından kalkmıştı BAŞIMA gelebilecek en büyük felaket gelmiş, Hıncal Uluç ve Fatih Altaylı'yla röportaj yapmak durumunda kalmıştım. Beni pingpong topuna çevirebilirlerdi aralarında. Gerçi yapacağım şey röportaj sayılmazdı, bir nevi ortalığı kızıştıracaktım. Ve kanımca hiç de zor olmayacaktı bu. ‘‘Galatasaray’’ deyip aradan çekilecektim. Böylece pingpong topu değil seyircisi olacaktım; kenardan bir Uluç'a bir Altaylı'ya bakıp duracaktım. Sadece birkaç defa araya girip ‘‘Yapmayın beyler, ayıptır’’ demem gerekebilirdi. Öyle ya, ikisi de lafını esirgemeyen insanlardı, tartışmadan asla kaçmazlardı, üstelik konu en iddialı oldukları konuydu. Evet, harika olacaktı. Tam okurun istediği gibi. Okur, seyirci, kısaca halk hiçbir şeyi sevmemişti, kavgayı sevdiği kadar çünkü, öyle bellemiştik. VALLAHİ GÜZEL OLDU Bunları düşünerek gittim buluşacağımız Ritz Carlton Oteli'ne. Fakat o da ne... İkisi de sağından mı kalkmış nedir, neredeyse her hususta aynı fikirdeler. Hıncal Uluç, ‘‘Fatih haklı, az bile söyledi’’ diyor; Fatih Altaylı ‘‘Hıncal Abi'nin söylediği gibi’’ diye lafa başlıyor. Bende şans mı var! Şaka bir yana hakikaten güzel bir sohbet oldu. İnanmıyorsanız okuyun, görün; inanıyorsanız zaten mesele yok. Çok emek harcadık vallahi. Onlar, eksik olmasınlar, dillerinde tüy bitene kadar konuştular, ben kulaklarım iptal olana kadar bant çözdüm. Çok çalıştık çook. Siz de çok keyif alırsınız inşallah. KULÜP Bu markayı yok etmeye Canaydın’ın hayatı yetmez SUDA Hatasız insan olmaz. Fatih'in hatalarını yüzüne söyleyecek, icabında kavga edecek, bazı şeylere itiraz edecek birini görmek isterseniz bu kim olmalı sizce? ULUÇ Fatih Terim bana dedi ki: ‘‘Hıncal Abi, Galatasaray'ın şampiyon olmasını istiyor musun? O zaman Fatih Altaylı'yı ikna et. Yönetimde olmasa bile gelsin buraya otursun. Benimle de kavga etsin, Galatasaray'ın haklarını da savunsun. Fatih Altaylı yanımda olsun, ben şampiyon olurum?’’ Her türlü şey oluyor Galatasaray aleyhine. Galatasaray yönetimindeki bir yığın Hz. İsa bundan tokadı yiyorlar, öbür yanaklarını çeviriyorlar, bir tokat da ondan yesinler diye. 6 AYDA DEĞİŞİR SUDA Siz ne düşünüyorsunuz Fatih bey? ALTAYLI Ben Galatasaray'da yöneticilik yaptım. Böyle teklifler başkandan gelir. Başkanın böyle bir şeye tahammülü yok. Bırakın beni, Galatasaray'ın beni böyle bir göreve getirmesini... SUDA Fatih Terim kalır mı önümüzdeki sezon? ULUÇ Hiç önemli değil. İnsanlar Galatasaray'dan önemli değil. Galatasaray'ın farkı da burada zaten. ALTAYLI Ve bu markayı da çok kısa sürede ortadan kaldırırlar. Özhan Canaydın'ın görev süresi de, yaşam süresi de bu markayı, yani Galatasaray'ın başkanı olarak yaşam süresi de bu markayı ortadan kaldırmaya yetmez. O yüzden benim bir paniğim yok. Ama Galatasaray'ın eski günlere dönmesinin süresi 6 aydır. Bunun kurumsal hareketinin süresi de 1 senedir. Çok kısa sürede toparlanır. Bugün Özhan Canaydın desin ki, ‘‘Ben çekiliyorum, ben başarısız oldum’’ -çünkü dünyanın her yerinde başarısız insan bırakır, Türkiye hariç- o zaman Galatasaray 6 ay içerisinde kimsenin hayal edemeyeceği bir yola girer. 1 sene sonra da inanılmaz başarılı olur. SUDA Yerine kim gelirse? ALTAYLI Hiç fark etmez. SUDA Kafanızda vardır birkaç isim herhalde. ALTAYLI Çok önemli değil. Faruk Süren ve Alp Yalman'la sürdürülen devrime uygun bir kafa yapısında birisi gelirse... ADNAN POLAT OLUR SUDA İsim verin, örnek olarak. ALTAYLI Adnan Polat, Aziz Üstel. SUDA Sizin düşündüğünüz isim var mı Hıncal bey? ULUÇ Ali Dürüst vardı ama artık yok. O kadar kaçtığı zaman ısrar etmemek lazım. Kendi kafasında başka düşünceler var. BAKIŞ Osmanlı gibiyiz... İçerden, dışardan yıkmak istiyorlar SUDA Galatasaray ciddi bir çöküş içinde mi? ULUÇ Galatasaray'ı çökertmek için bugün mevcut güçler yetmez. Ama kötü günler yaşadığı doğrudur. SUDA Bu mevcut güçler dediğiniz kimler? ULUÇ Ben Galatasaray'ı Osmanlı'ya benzetirim. İçerden dışardan çökertmeye çalışıyorlar devamlı. 46 senedir Galatasaray'ın içindeyim. Ona bir şey olmaz. HINCAL ABİ HAKLI ALTAYLI Hıncal Abi haklı. Galatasaray o kadar fazla çökertilmeye çalışıldığında bile 4 yıl Avrupa Şampiyonu oldu. Galatasaray'ı kimse eleştirme hakkına sahip değil. Çünkü Galatasaray'ın elde ettiği başarıların daha yarısına ulaşabilmiş bir başka takım yok. Galatasaray Avrupa'da Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı final, Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynamış bir takım. Türkiye'de daha ikinci tura çıkmış takım yok. Kendi başarısızlıklarına rağmen Galatasaray'ın başarısına dil uzatmayı anlamakta zorluk çekiyorum. Galatasaray'ın çöktü dendiği yer Fenerbahçe'ye yakın durumda. Yani biz çöktüğümüz zaman buraya geldiysek bu Galatasaray'ın çökmemiş halinden ne kadar ürküldüğünü gösterir. Ama bugün için kendi ölçüleri içerisinde Galatasaray'ın başarılı olduğunu söylemek mümkün değil. Bunu da kimse ligdeki duruma bağlamasın. Ligdeki durum her an değişebilir. Bu sene böyle gider ama altı ay sonra bir transfer, biraz şans başka bir yere taşınır bu iş. Galatasaray'ın başka sıkıntısı var. Yönetim sıkıntısı var. Bizim esas derdimiz o. TRİBÜN Şakayı Fatih yapıyor dayağı ben yiyorum SUDA Siz niye maçlara gitmiyorsunuz? ALTAYLI Ben Galatasaraylı holiganları Hıncal Abi'ye saldırttım da o yüzden. SUDA Ciddi mi? ULUÇ Aynen böyle. Dövüyorlardı beni resmen. ALTAYLI Bir maçta ben yokum, Hıncal Abi'ye bizim çocuklar gidip sataşmışlar. Hıncal Abi, ‘‘Hakan Şükür'ü oynatın’’ deyip savunuyor. Onlar da Hakan'a karşı. Golleri kaçırıyor Hakan. Geliyorlar Hıncal Abi'ye saldırıyorlar. ‘‘Senin yüzünden bu herif oynuyor’’ diye. Sonraki hafta ben de maça geldim, olayı anlattılar. ‘‘Böyle bir tatsızlık oldu’’ falan dediler. O sırada Hayrettin hatalı goller yiyor. Ben dedim ki, ‘‘Hayrettin'i de Hıncal Abi istiyor, o yüzden oynatıyoruz’’. Bunlar gene Hıncal Abi'nin üzerine saldırdılar, ayırdık filan ama Hıncal Abi çok bozuldu. Bu işleri yapanların bazıları Galatasaray yönetim kurulu üyesi. ULUÇ Yakın arkadaşlarımız Özer Saraçoğlu, Kayhan Şandağ. Onlara bakarsan bütün tahriklerin arkasında Fatih var. ‘‘Abi sen bize kızıyorsun ama bütün bunların sorumlusu Fatih’’ diyorlar. ALTAYLI Olaylarla uzaktan yakından alakam yok, ben sadece şaka yaptım, ihale benim üstüme kaldı. ULUÇ Şakayı Fatih yapıyor, dayağı ben yiyorum. RAKİP Beşiktaş Beşiktaş’a benim gibi inansa UEFA kupası gelir ULUÇ Fatih, Galatasaray'ın ulaştığı yeri söylerken çok mütevazı örnekler verdi. Yarın bir başka takım da UEFA şampiyonu olur. Mesela bu sene Beşiktaş şampiyon olacağına inansa ben inanıyorum ki olur. Ama Beşiktaşlılar bunu akıllarının köşesinden geçirmiyorlar. Onlar bağlanmışlar Türkiye Şampiyonluğuna. Oldu mu mutlular başka hayalleri yok. Hayal yoksunluğu yüzünden zaten Şampiyonlar Ligi'nde ikinci tura geçemediler. İlk kurada da Valencia çıktı. Hemen ‘‘Elenirsek mesele yok’’ dediler. Böyle bir turnuva oynanmaz. Alaska'ya, Patagonya'ya, Tayland'a git, Maldiv Adaları'na git Türkiye dendiği zaman sana hemen Galatasaray diyorlar. Bugün Türkiye'nin çok büyük kurumları var. Bunların hiçbiri telaffuz edilmiyor. Türkiye'nin ber tek dünya markası var, o da Galatasaray. Hatta Galatasaray'ın markası bazı yerlerde Türkiye. Brezilya'da gençlerle oturuyoruz, anlaşma şeklimiz de parmakla şekiller çizerek. Anladım ki ‘‘Nerelisiniz’’ diyorlar. ‘‘Türk’’ dedim, ‘‘Ooo Galatasaray’’ dediler hepsi birden. ALTAYLI Çin Denizi'nde REDANG denen bir adadayız. Akşam yemeği yiyoruz. Barbekü yapan bir çocuk var. ‘‘Bu konuştuğunuz dili hiç duymadım, nece bu?’’ dedi. ‘‘Türkçe’’ dedik. ‘‘Nerede bu, Avrupa'da mı’’ dedi. ‘‘Evet Türkiye’’ dedik. Ben hemen ‘‘Galatasaray'ı biliyor musun?’’ dedim. ‘‘Biliyorum’’ dedi ve Galatasaray'ın onbirini hiç eksiksiz saydı. LUCESCU İLE AVRUPA OLMAZ ULUÇHedefi Türkiye şampiyonluğu olan bir takım için Lucescu ideal. Ondan ötesini düşünmüyor, o kadarla mutlu. Onu hedefliyor. Oyun düzenini ona göre kuruyor. O futbolun, o düşüncenin Avrupa'da yerinin olmadığını düşünmüyor. ALTAYLI Ben Hıncal Abi'ye katılmıyorum. Lucescu'nun futbol anlayışı eleştirilebilir belki ama o da küçük hedeflerin adamı değil. Ama düşünce devrimi yapabilecek bir kapasitesi yok. Belki var da kullanmıyor, riske girmiyor. Bence Lucescu bir zamanlar Beşiktaş'a gelen Milne'den daha iyidir. Daha Avrupa'ya dönüktür. UĞUR Gol attık Ertekin’i tuvaletten çıkarmadık SUDA Galatasaray maçlarından önce denediğiniz uğur var mı? ALTAYLI O gününe, havasına göre değişiyor. Bir saatim var mesela, o saati yıllardır takmıyorum. Taktığım gün Galatasaray çok kötü bir sonuç almıştı. Yer değiştiririz. Puroyu şu dakikada yaktık uğurlu gelmişse o dakika da yakarız. Bu son derece komik bir şey. ULUÇ Benim arkamdan kaç kere bağırmışlardır tribünde, ‘‘Hıncal Hoca yaksana şu puroyu’’ diye. ALTAYLI Bir maçta benim elimde viski vardı. Yanlışlıkla birinin kafasına döküldü, o anda gol oldu. Maç boyunca adam bana devamlı viski verdi. ‘‘Abi kafama döksene’’ diye. Her şey uğurdur. Arabayı park ettiğimiz yer, çıktığınız merdiven, gelmeden önce yemek yediğimiz yere kadar kayıtlıdır. Galatasaray iyi sonuç almışsa bunlar tekrarlanır. ULUÇEn akıllı camia, evi birbirine yakın camia, ama o hastalığın içinde yer alıyorsan. Bizim evde maç seyrediyoruz bir gün, Fenerbahçe-Galatasaray maçı. Ertekin tuvalete gitti. O sırada Galatasaray gol attı. Ertekin'i 75 dakika o 1.5 metrekare tuvaletten dışarı çıkarmadık. 3 teşekkür HÜRRİYET'in üç büyükler röportaj dizisi, üç ayrı mekanda gerçekleşti. Beşiktaş'ı konuşan Yılmaz Erdoğan, Tamer Karadağlı ve Vedat Okyar Swissotel'in Exclusive Lounge salonunda buluştu. Reha Muhtar, Ali Şen ve Can Bartu ise Fenerbahçe'yi Göztepe'deki Büyük Kulüp'te tartıştı. Fatih Altaylı, Pakize Suda ve Hıncal Uluç ise Galatasaray'ı Ritz Carlton Oteli'nde masaya yatırdılar. Bu üç kuruluşa ayrı ayrı teşekkür ederiz. Hürriyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:34

İLGİLİ HABERLER