'Amaç almak değil, peşkeş çekmek'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bir Sülün Osman vardı bizim tarihimizde. Anadolu'dan gelen vatandaşlara Galata Köprüsü'nü, devlete ait bir köprüyü satardı. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan da vatandaşın malını vatandaşa satıyor. Akıl, mantık alacak şey değil'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İstanbul'daki yapılaşmayı eleştirerek, kentte yeşil alan bırakılmadığını söyledi.
Türkiye'nin en büyük parkının temelinin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından atıldığını belirten Kılıçdaroğlu, sorumlu yerel yönetimlerin vatandaşın yeşil alan ihtiyacını da karşılaması gerektiğini vurguladı.
Kentliliğin, yeşile, tarihi dokuya saygı gerektirdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Siz bunların tamamını atıyorsunuz, sadece ve sadece her şeye parayla bakıyorsunuz. Sultan Ahmet Cami'nin minarelerini o yüksek binalarla nasıl kirlettiğinizi farkında mısınız- Yazık günah değil mi tarihimize- Kefenin cebi olsa, oraya para doldurup götürecek'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında, 2-B olarak adlandırılan orman vasfını kaybetmiş arazilerin satışına da değindi.
Kürsünün arkasına yerleştirilen büyük ekrandan, grup salonunda bulunanlara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2-B konusunda daha önce yapmış olduğu konuşmadan bir bölüm izlettiren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın o günkü sözleriyle şu anki uygulamanın birbiriyle çeliştiğini ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın konuşmasında, 2-B arazilerinin satışına ilişkin, ''bedelsiz' veya ''emlak vergisi değerinin yüzde 25 ya da yüzde 50'si'' ifadelerini kullandığını, ayrıca ''Dürüstlüğümüz neyi gerektiriyorsa bunu yapacağız'' dediğini aktardı.
CHP'nin ise 2-B arazilerinin satışı konusundaki teklifinin en başından bu yana orman köylülerine bedelsiz verilmesi, üzerinde evi olan vatandaşlara ise emlak vergisinin yüzde 50'si karşılığında satışı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, Hükümetin teklifinin ise önce rayiç bedelin yüzde 70'i sonra da yüzde 50'si olarak gerçekleştiğini anlattı.
Belirlenen rakamların vatandaş için çok yüksek olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''2-B'yi niye çıkarıyoruz- Önümüzdeki hafta olağanüstü bir durum olmazsa ekonomiyi gündeme getireceğiz. Ekonomi çakıldı. Birisi 'gaza bas' diyor, öbürü 'frene bas' diyor. Sonunda araba taklayı attı. Para yok, her şeyi sattılar. Kimde para var. 2-B arazisi sahibi olanlarda para varmış. Onlardan para alacakmış. İyi de o kadar para yok ki onlarda. Yine söylüyoruz; kullandığınız bu araziler ananızın ak sütü gibi sizin helalinizdir. Bu arazileri kimse sizin elinizden alamaz.
Sayın Erdoğan'a bir tavsiyem var; Beykoz Belediye Başkanlığı'nın internet sitesine girsin, baksın. 2-B arazisi olanlardan nüfusun yüzde 46'sının en fazla geliri aylık bin lira. Aylık bin lira, bin 500 lira geliri olan bir aileden sen milyarları nasıl alacaksın- Amaç almak değil, birilerine peşkeş çekmek. Birileri gidip parayı bastırıp satın alacaklar.''
-''En çok korktuğumuz kul hakkı yemek''-
Kılıçdaroğlu, 2-B arazilerini uzun yıllardır bu topraklar üzerinde yaşayanlardan almaya kimsenin hakkı olmadığını belirterek, CHP olarak bu konunun üzerinde ciddiyetle durduklarını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın 24 Ocak 2012 tarihinde Ümraniye'de yaptığı bir konuşmada ''kentsel dönüşümden önce tapuların verileceğini' söylediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ancak birçok mahallede bedellerin açıklanmadığını, çünkü bu rakamların ödenmesinin mümkün olmadığını savundu.
Kılıçdaroğlu, ''Hatırlar mısınız; bir Sülün Osman vardı bizim tarihimizde- Anadolu'dan gelen vatandaşlara Galata Köprüsü'nü satardı. Devlete ait bir köprüyü satardı. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan da vatandaşın malını vatandaşa satıyor. Akıl, mantık alacak şey değil'' ifadelerini kullandı.
CHP olarak en çok korktuklarının kul hakkı yemek olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, vatandaşın vergisinin kutsallığına işaret etti.
-''Okul arkadaşı ihaleye girdi, bin 100'e sattı''-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Şubat 2013'de gazeteci Fatih Altaylı'nın ''Teke Tek'' programına katıldığını ve burada BAŞKENTGAZ'ın satışıyla ilgili soruları da yanıtladığını aktardı. Erdoğan'ın, karlılıkla ilgili milletin lehine düşünmek zorunda olduklarını belirttiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''BAŞKENTGAZ'la ilgili olarak 'bin 500'ü gördük, bin 100 gelirse kabul etmeyiz. Bu doğru olmaz' diyor. 'Sonra Fatih Altaylı benden hesap sorar' diyor. Yani vatandaş hesabını sorar diyor. Doğru mu- Doğru. Peki ne oldu- İhaleye çıkıldı, bin 500 rakamını buldun. 'Bunun altına inmeyiz' diyen Erdoğan, kendi okul arkadaşı ihaleye girdi bin 100'e sattı. 'Bin 500'e satmam' diyordu, bin 100'e sattı. Ne demiştim- Yalancıdan başbakan olmaz.
Sayın Fatih Altaylı gereğini yaptı mı- Yani hesabını sordu mu- Bin 500'ü buldu, bin 600 teklifi geldi, onu iptal ettiniz, bin 100'e sattınız. Ne olacaktı- Kendi yönettiği gazetede herhalde bunu manşet yapması lazım. Ve köşesinde de 'Nasıl adam oluruz-' diye bir bölüm var. Çok şık, güzel bir bölüm. Oraya da 'Ne zaman bu ülkede başbakanlar yalan söylemez, o zaman adam oluruz' diye yazması lazımdı.''
Kılıçdaroğlu, lafla peynir gemisinin yürümediğini, CHP olarak her zaman doğruların peşinden gideceklerini de sözlerine ekledi.