
Amerikan Elçisi darbe arefesinde hangi subayla görüntülendi
John Bass basının karşısına çıkıp "darbe girişiminde ABD'nin parmağı yok" dese de ortaya çıkan görüntü öyle demiyor.
DARBE İLE İLGİMİZ YOK DİYOR AMA...
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, 'darbede Amerika'nın parmağı var' iddiaları üzerine farklı yayın organlarından 10 gazeteciye, hükümetinin"15 Temmuz'u 16'ya bağlayan gecede yaşanan yasadışı eylemleri planlamadığını, yönlendirmediğini, desteklemediğini ve bunlarla ilgili önceden bir bilgisi olmadığını" bir kez daha söyledi.
ÇENGELKÖY'DE BİR KAFE ÖNÜNDE GÖRÜNTÜLENDİ
Büyükelçi Bass'ın açıklamalarının henüz gazeteye basıldığı sırada yeni bir görüntü ortaya çıktı. Çengelköy'de bir kafe işletmesinin kamerasına yansıyan görüntüde Bass, bir rütbeli ile darbe girişiminden bir gün önce görüş alışverişinde bulunuyor.
NE DEMİŞTİ?
‘TAMAMEN KARANLIKTAYDIK’
“(Darbeyle ilgili olarak) Tamamen karanlıktaydık. Tamamen. Darbe teşebbüsünden, konutun bahçesinden aşağıya şehre bakarken savaş uçaklarının şehir merkezinin üzerinden ilk geçişlerini gördüğümde haberdar oldum. Saat 22.00 civarıydı. Türk-Amerikan İş Konseyi toplantısı nedeniyle İstanbul’da işim vardı. Gecikerek kalkan 19.00 uçağıyla Ankara’ya geldim. Eve saat 21.30 gibi girdim. Bir arkadaşımızın yaşgünü partisi vardı konutta. Onları görmek üzere aşağıya indim. Önce şehrin göbeğinde bu türden bir askeri hareket olması için bir terörle mücadele alarmı verildiğini düşündüm. Hemen telefona sarıldım ve ne olup bittiğini anlamaya çalıştım.”
‘DIŞİŞLERİ ARADI, DESTEK İSTEDİ’
“Saat 23.00-23.15 civarında Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan birisi beni aradı. Yaşadıklarımızın ve duyduklarımızın yasadışı olduğunu, hükümetçe onaylanmamış yasadışı hareketler olduğunu ve bir darbe teşebbüsü teşkil ettiğini söyledi. Desteğimizi istedi ve Türk hükümetinin verdiği bu bilginin Washington’a iletilmesini istedi. Ben de derhal öyle yaptım.”
“Çok uzun 2 gün geçirdik. Ana nüveyi oluşturan arkadaşlarla bir-iki teneffüs dışında, 48 saatimizi elçilikte geçirdik. Amerikan yönetiminin en üst düzey şahsiyetleriyle sürekli temas halindeydik. Zamanımızın önemli bir bölümünü yetkililerin sorularına cevap vererek, en son çıkan doğru ya da yanlış bilgiyle ilgili soruları cevaplayarak geçirdik.”
‘ADALET YASAL SÜREÇLE TECELLİ EDER’
“Adaletin tecellisi demokratik toplumlarda yasal bir süreç gerektirir. Bu temel bir adalet kavramıdır. Farklı demokrasilerde farklı yasal sistemler var. Bundan dolayı aramızda suçluların iadesi anlaşmaları var. Bunlara ‘Karşılıklı yasal destek antlaşması’ diyoruz. Karmaşık bir isim ama bu şekilde hukukçular, adalet bakanlıkları birbirlerinin sistemlerindeki gereklilerin neler olduğunu paylaşırlar.”
‘YARGIMIZ BAĞIMSIZLIĞA ÇOK DÜŞKÜN’
“ABD’de bağımsızlığına çok düşkün bir yargımız var. Devletin ayrı ve eşit erklerinden birisi. Yürütmenin mutabık olmadığı kararları alır. Bunu hep yapar üstelik. Bay Gülen’in 2008’deki sürekli ikamet başvurusunda da aynısını yaptı ve yönetimin itirazına rağmen hakkı verdi.”
“Şimdi tüm bu bağlamı göz önünde bulundurarak, Türk hükümetinin bu yasadışı darbe teşebbüsüne katıldığına ya da bunun sorumlusu olduğuna inandığı ve ABD’de oturan herhangi birisine yönelik girişimlerinde Türk hükümetinin en güçlü dosyayla ve ABD’deki bağımsız yargıçları ikna edecek şekilde hazırlanmasına yardımcı olmak istiyoruz. Bunu başarmak için yapmanız gereken bir şey de konu hakkında kamuoyu önünde fazla konuşmamaktır. Zira kayıtlara baktığınızda ABD’de bir çok güçlü ve inandırıcı iddianamenin davayla ilgili kanıtların önemli bir bölümü yargı süreci başlamadan kamuoyu ile paylaşıldığı için başarısız olduğunu görürsünüz. Hâkimler o tür kanıtları kabul edilmez bulmuştur.”
‘TERÖR LİSTESİNİN KRİTERLERİ VAR’
“Örgütün kendisine gelince; ABD’de yabancı terör örgütü diye tanımlanmak için çok net bazı kriterler vardır. Temel unsurlardan birisi bu örgütlerin Amerikan vatandaşlarını doğrudan tehdit etmeleri veya öldürmeleridir. Okullara gelince; ABD’deki tüm diğer örgütler ve kurumlar gibi eğer suç işlendiğine dair veya yasadışı eylemlere karıştıklarına dair kesin kanıtlar varsa bu federal, eyalet ve yerel yetkililer tarafından ciddiye alınır. Suç işlendiğine dair kanıtlar ABD’deki yetkin kurumların önüne geldikçe gereğinin yapılacağına eminim.”
‘TÜRKİYE TOPLUMUNA ÖNEM VERİYORUZ’
“Gayet tabii Türkiye’deki kamuoyuna önem veriyoruz. Zira demokratik toplumlarda ilişkilerin temeli bu toplumlardaki insanların ilişkisidir ve onların izlenen politikalara ne ölçüde destek verdikleri ya da vermedikleridir. Dolayısıyla bu toplumdaki pek çok kişinin Amerikan hükümetinin bu olayda parmağı olduğunu düşünmesi beni çok üzüyor. Bunca Amerikalının da Türkiye’ye gelmekten korkmaları, seyahatlerini iptal etmeleri ve bu çarpıcı kültürü ve mutfağı tanıma veya buradaki insanlarla doğrudan temas etme fırsatını kaçırmaları beni üzüyor.”
‘BATI MEDYASI HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI’
“(Karşılıklı iletişim kopukluğu) Sorunun bir parçası, buradaki gazetecilerin ve Batı’daki gazetecilerin darbe teşebbüsü sırasındaki gelişmeleri darbeden önce oluşturulmuş bir analiz kalıbına sokmalarıydı. Bu nedenle de yapmaları gereken türden habercilik yapmadılar. Bu dışarısı için olduğu kadar Türkiye için de geçerli bir eleştiri.”
“Batı medyasında gördüğüm haberciliğin bir kısmı beni hayal kırıklığına uğrattı. Bu ülkede yaşayan insanların da sokaklara fırlayarak, büyük kişisel riskler alarak demokrasinizi savunmaya çalışan, çok farklı toplumsal kesimlerden insanların hikâyelerine göreli olarak az yer vermelerinden rahatsızlık duymalarını anlıyorum. Bu gerçekten çok güçlü bir öyküydü ve Batı medyasının önemli bir kesiminde hak ettiği şekilde daha iyi veya daha düşünceli bir şekilde haberleştirilmemesinden dolayı üzgünüm.”
‘BU SÖYLEM TARİHİMİZLE UYUŞMUYOR’
“Şu anda havaya egemen olan söylem ve inancı, yani ABD’nin parçalanmış, zayıf ve istikrarsız bir Türkiye istediğine dair mutlak yargıyı anlamak bizim açımızdan çok zor. Bu öylesine temelden yanlış bir görüş ki buna nasıl cevap vereceğimi de kestiremiyorum. İlişkilerimizin tarihiyle uyuşmuyor, bu ülkeye yaptığımız yatırımla ve başarısına olan inancımızla çelişiyor.”
“ABD güçlü, müreffeh, demokratik, kendine güvenen ve Türkiye’nin parçası olduğu üç bölgede karşı karşıya olduğumuz meselelerle mücadelemize katkıda bulunacak bir Türkiye görmek ister.”
‘BİRLİKTE ÇALIŞMAYA DEVAM’
“(Amerikan Genelkurmay Başkanı) General Dunford buraya iki nedenle geldi. Birincisi dostu ve meslektaşı Orgeneral Akar’a ‘Geçmiş olsun’ demekti. Diğeri de Türk hükümetinin tanımladığı ihtiyaçlar ve talepler ışığında ileriye yönelik destek ve yardımda bulunmaktı. Aynı zamanda Türk ordusunun ABD’deki meslektaşlarının kendilerini ileriye yönelik olarak desteklediklerini, ortak askeri sorunlarda birlikte yakın şekilde çalışmaya devam etmek istediklerini bilmelerini istiyordu. Ona da güçlü bir destek mesajı verildi. Başlanılan işlerde birlikte çalışmaya devam edileceğine dair destek ve taahhüt mesajı aldı. Kendisi de bu dayanıklılık ve kararlılıktan çok etkilendi.”
Güncellenme Tarihi : 6.8.2016 13:26