KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/(ÖZEL HABER)Ankara'da gerilim arttı.Başbakan Ecevit, Ekonominin patronu Kemal Derviş'i Başbakanlığa çağırarak hesap sordu.Halen devam etmekte olan Ecevit-Derviş görüşmesinde Başbakan'ın çok sinirli olduğu bildirildi.Özerk kuruluşlarla ilgili IMF'den Derviş aracılığı ile fırça yiyen Başbakan Bülent Ecevit,ilk kez ağır sözlerle kendini savundu.Ecevit,"Efendim siyaset elini bankalardan çekmeli denebilir. Ama siyaset elini tümüyle ekonomiden çekmelidir derseniz, o zaman biz seçimlere falan girmeyelim, bankalar ve birtakım özel kuruluşlar devleti idare etsinler. Ekonomi ile siyaset tümüyle birbirinden ayrılamaz. Kastedilen, siyasal amaçlarla, en azından kar sağlama amacıyla siyasetin bankaları etkilemesidir. Bu bakımdan siyasetin ekonomiye karışması gerekli." dedi.
ECEVİT ŞUNLARI SÖYLEDİ....
BAŞIBOZUK KURULUŞLAR
"Özerkleştirme alanında itiraf edeyim ki ölçüyü kaçırdık. Pazar ekonomisinin gereğidir, demokrasinin gereğidir dendi ve bir çok kamu kuruluşu devletin, hükümetin denetim alanı dışında başıbozuk kuruluşlar haline geldi. İşadamları Ankara'ya geldiğinde sorunlarıyla ilgileneceğimi ama yetkilerin de büyük ölçüde elimizden gittiğini biliyorlar. Ama karşılarında da devleti ve hükümeti görmek istiyorlar. Onun için bu özerklik konusunu gözden geçirmeliyiz. Bunları dengeli ve sağlıklı işler hale getirmeliyiz. Gerek bankacılık alanında gerekse de bazı ticari konularda devleti tümüyle devre dışı bırakmışız. Buna biz tahammül edebiliriz belki ama halk tahammül edemiyor " dedi.
SİYASET DENGESİ
Örnek vereyim; bankaların battığı, sayısız bankanın kapandığı dönemde o yüzden vatandaş büyük sıkıntılarla karşılaştı. Ama bundan bizi hükümeti sorumlu tuttular. Çünkü bununla ilgili kurulun yetkilerinin farkında değiller. Onun için özerklik ile siyasetin işlevleri arasında sağlıklı bir denge kurulması gerekiyor ve bunu yapmaya çalışacağız. Bu yapılabilir mi, yapılamaz mı? Bunlar zor işler. Fakat politikada önemli olan bunlar. Yani politikanın işlevi bu; birtakım zorlukları, sıkıntıları aşabilmek. Özerklik ve siyasetin işlevi arasında sağlıklı bir denge kurulması gerekiyor. Burada da finansman sektörü ile üreten sektör arasında sağlanması gerekiyor. Bu uyum sağlanabilmiş değil. Ama mutlaka sağlanması gerekiyor. Bu da sanırım herkesin kabul edebileceği gerçek.
VUR DEYİNCE ÖLDÜRDÜLER
Özerk kurulların hükümetle daha yakın ilişki de olması gerekir. Siyasetin işlevleriyle kurulların işlevi arasında bir denge kurulması gerekiyor. Hassas bir konu bu. Bu kurulların görev alanına giren ekonomiyle ve sosyal sorunlarla ilgili konular en yaşamsal konular. Hükümetin bu konuda yetkisi oldukça kısıtlı. Hükümetlerin görevi nedir? Ayrıca bu kurulların yetkileri geri alınacak diye bir şey yok, ama kurulların işleyişinde düzenleme gerekir. Mesela banka şubelerinin kapatılması. Biz bunun için çok uyardık ama olmadı. Oysa burada bir uzlaşı önemli, bizim siyasal deneyimimizle uzlaşılabilirdi. Bunu yapmadılar... Kurullar bir bakıma vur deyince öldürdüler. İşin toplumsal yönünü dikkate almadılar. Onun için bu kurulların işlevini iyi tanımlamamız gerekiyor. Bu kurullarda sakıncalar görüldükten sonra, hiç dokunmadan aynı yolda devam etsin denemez. Bu sakıncalar da genellikle kamuoyundan bize geliyor... "
BIRAKALIM O ZAMAN!..
Özerk kurullarla ilgili yaptığı bu keskin açıklamaları üzerine Başbakan Ecevit'e Devlet Bakanı Kemal Derviş'in çok sık kullandığı "Siyaset ekonomiden elini çekmeli" sözü anımsatıldı. İşte Ecevit'in yanıtı: "Efendim siyaset elini bankalardan çekmeli denebilir. Ama siyaset elini tümüyle ekonomiden çekmelidir derseniz, o zaman biz seçimlere falan girmeyelim, bankalar ve birtakım özel kuruluşlar devleti idare etsinler. Ekonomi ile siyaset tümüyle birbirinden ayrılamaz. Kastedilen, siyasal amaçlarla, en azından kar sağlama amacıyla siyasetin bankaları etkilemesidir. Bu bakımdan siyasetin ekonomiye karışması gerekli."
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:01