Antik canavar yünlü mamut geri dönüyor
Dünyada ilk kez 52.000 yıllık yünlü mamutun tüm genetik kodu yeniden oluşturuldu
52.000 yıllık yünlü mamutun tüm genetik kodu haritalandırıldı. Bu hamleyle, dev antik canavarların hayata döndürülmesi yönündeki çabaların daha da ileriye taşınması umuluyor .
Böylesi bir başarı, antik fosilleşmiş kalıntılar için ilk kez elde ediliyor.
Aynı stratejilerin gelecekte Mısır mumyaları gibi diğer antik DNA örnekleri üzerinde de kullanılabileceği umuluyor.
Fosilleşmiş antik hayvan ve insanlara ait çok sayıda antik DNA örneği mevcut olsa da, örneklerin çoğu çok küçük, karışık DNA parçalarından oluşuyor.
Ancak Sibirya'da keşfedilen bu yünlü mamut, öldükten kısa bir süre sonra hava koşullarının etkisiyle dondurularak kurutulmuş ve DNA'sı cam benzeri bir halde korunmuş.
Mamuttan çıkarılan fosilleşmiş kromozomlar, antik DNA parçalarının çoğundan yaklaşık bir milyon kat daha uzun.
ABD ve İtalya'dan araştırmacılardan oluşan bir ekip, tıpkı bilim insanlarının insan genomunu yeniden yapılandırması gibi, bu kromozomların 3 boyutlu haritasını çıkarmaya koyuldu.
Çalışmanın ortak yazarı ve Baylor Tıp Fakültesi Genom Mimarisi Merkezi Müdürü Erez Lieberman Aiden, "Bu yeni bir fosil türü ve ölçeği, tek tek antik DNA parçalarının ölçeğinden çok daha büyük - bir milyon kat daha büyük bir dizilim" dedi.
Aiden, doğru antik DNA örneğinin bulunması durumunda - parçaların 3 boyutlu organizasyonunun hala bozulmamış olduğu bir örnek - antik genomları bir araya getirmek için günümüz insanlarında kullanılan stratejilerin aynısının kullanılmasının mümkün olabileceğini düşündü.
Araştırmacılar, 2018 yılında kuzeydoğu Sibirya'da kazılan alışılmadık derecede iyi korunmuş bir yünlü mamuta ulaşmadan önce beş yıl boyunca düzinelerce DNA örneğini test ettiler.
Araştırmacılar, mamutun kulağının arkasından alınan deri örneğinden DNA çıkardı.
Hi-C adı verilen bir teknik kullanarak, DNA'nın hangi bölümlerinin birbirine yakın konumlandığını ve çekirdekteki doğal hallerinde birbirleriyle etkileşime girme olasılığının yüksek olduğunu tespit edebildiler.
Barselona'daki Centre Nacional d'Anàlisi Genòmica'da yapısal genomikçi ve çalışmanın ortak yazarı Marc A. Marti-Renom, "Üç milyar parçadan oluşan bir bulmacanız olduğunu düşünün, ancak üzerinde çalışabileceğiniz son bulmacanın resmine sahip değilsiniz." diyor.
"Hi-C, bulmacanın parçalarını birleştirmeye başlamadan önce resmin yaklaşık bir görüntüsünü elde etmenizi sağlar."
Daha sonra, günümüz fillerinin genomlarını, en az yarım milyon yıl boyunca Dünya'nın kuzey yarımküresinde yaşayan antik türün genomunu bir araya getirmek için bir şablon olarak kullanabildiler.
Yapılan analizler yünlü mamutların 28 kromozoma sahip olduğunu ortaya koydu. Bu sayı, günümüzdeki Asya ve Afrika filleriyle aynı.
Ayrıca yünlü mamutun deri hücrelerinin, en yakın akrabası olan Asya filine kıyasla, yünlülüğü ve soğuğa dayanıklılığıyla ilgili olabilecek genler de dahil olmak üzere, belirgin gen aktivasyon desenlerine sahip olduğunu buldular.
Bilim insanları, yünlü mamut için bir sonraki adımın, deri dışındaki dokuların epigenetik örüntülerini incelemek olduğunu söylüyor.
Kopenhag Üniversitesi'nden paleogenomist M. Thomas Gilbert, "Bu sonuçların, yünlü mamutların neslinin yeniden canlandırılması için yürütülen çağdaş çabalar açısından açık sonuçları var" dedi…
Bundan sonraki adım bu DNA ve Kromozom kodlarını kullanarak antik canavarı geri geüirmek