Gündem
  • 23.2.2005 14:49

ARINÇ''TAN GÜNDEMDEKİ KONULARA İLGİNÇ YORUMLAR: ''''ÇOK YÜKSEKLERDE OLAN İNSANLAR KÜÇÜK BİR KİTAPÇIK FIRLATIR, ONDAN DA KRİZ ÇIKABİLİR''''

ARINÇ: - ''''BEN TÜRKİYE İÇİN DEMOKRATİK PARLAMENTER SİSTEMİN İDEAL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'''' - ERDOĞAN-BUSH GÖRÜŞMESİNE ARINÇ''TAN İLGİN YORUM: - ''''BUSH İLE ERDOĞAN''IN 8 DAKİKA AYAKTA KONUŞTUKLARI HEPİMİZİ SEVİNDİRİR HALE GELMİŞ'''' - ''''DEMEK Kİ BİRBİRLERİNİ GÖRMESELER BORSA DÜŞECEK, EKONOMİDE DALGALANMALAR OLACAK'''' - ''''ÇOK YÜKSEKLERDE OLAN İNSANLAR KÜÇÜK BİR KİTAPÇIK FIRLATIR, ONDAN DA KRİZ ÇIKABİLİR'''' - ARINÇ, İMAM-HATİP LİSELERİ HEDEFE KONULARAK MESLEK LİSELERİNİN DE FEDA EDİLDİĞİNİ SAVUNDU ZAFER ÇAKMAK ANKARA (İHA) - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, Türkiye için en ideal yönetim biçiminin parlamenter demokratik sistem olduğunu düşündüğünü söyledi. Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Bush''un 8 dakikalık görüşmelerinin borsada yaptığı etkiden yakınarak, ekonominin hafif cereyanlardan nezle olmayacak kadar güçlü hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Ankara Sanayi Odası''nın (ASO), Mart ayında yapılacak oda seçimlerinde önce gerçekleştirdiği son Meclis Toplantısı''na TBMM Başkanı Bülent Arınç katıldı. Toplantıda ASO Meclis üyelerine hitap eden Arınç, Türkiye''de siyasi ve ekonomik hayatın kavuştuğu istikrarın, toplumsal hayatı da olumlu etkilemeye başladığını söyledi. Sivil toplum kuruluşlarının politize olmadan, mesleki çıkarlarını ön planda tutarak müzakerelerini yapmaları, Hükümeti ve meclisi etkilemelerinin çok önemli olduğunu kaydeden Arınç, siyasi hayatına başladığı 1995 yılından bu yana gördüğü en güzel tablonun, 3 Kasım seçimlerinden sonra yaşanan bu dayanışma olduğunu ifade etti. Meslek kuruluşlarının siyasi partilerle içli dışlı olmaları ve iktidara yanaşık durmalarının birtakım avantajları olabileceğini söyleyen Arınç, bunların geçici ve küçük davranışlar olduğunu düşündüğünü dile getirdi. Bunların hiçbir iz bırakmayacağına işaret eden Arınç, yönetimle doğruların paylaşılması gerektiğini vurguladı. ''''REKABET, DEMOKRASİNİN GEREĞİDİR'''' ASO''nun önümüzdeki günlerde yapılacak seçimlerle yeni yönetim kurulunu oluşturacağını hatırlatan Arınç, seçimin, demokrasinin temel şartı olduğunu belirtti. Seçim olmazsa rekabet ve yarışmanın da olmayacağına dikkat çeken Arınç, AK Parti''yi kurarken ortak bir karar aldıklarını ve siyaseti yarışmacı ve rekabetçi bir ortama kavuşturarak lanetli bir kurum haline getiren unsurlardan uzak durmayı hedeflediklerini anlattı. Bundan ne kadar başarılı olunduğu konusunun tartışılabileceğini kaydeden Arınç, daha önce üyesi olduğu Refah Partisi döneminde yapılan bir uygulamadan da şikayet etti. Arınç, geçmişte siyaset yaptığı partide insanların seçimle tayin edilmesi gereken noktalara atama yoluyla tayin edildiklerini hatırlatarak, birkaç arkadaşıyla birlikte böyle bir yöntemi kabul etmeyeceklerini söylediklerini ve ilk adaylığı da Grup Başkan Vekilliği için kendisinin koyduğunu söyledi. Bir grup içinde seçimin sağlıklı koşullarının oluşturulması halinde orada dinamizm olacağını vurgulayan Arınç, bütün diktatörlüklerin ömrünün bir seçim kadar olduğunu ifade etti. Asya''da ve Ortadoğu''da çekilen sıkıntıların da demokrasi ile aşılabileceğini kaydeden Arınç, Irak''ta yapılan seçimleri ima ederek, ''''Bir ülkede geçtiğimiz günlerde seçim yapıldı. Seçimin S''si bile demokrasi açısından önemlidir'''' dedi. ''''TÜRKİYE İÇİN İDEAL OLAN PARLAMENTER SİSTEMDİR'''' TBMM''nin 494 üyesinin ilk defa parlamentoya girdiğine işaret eden Arınç, bunun çok önemli olduğunu vurguladı. 21. dönemden 500''e yakın milletvekilinin 22. dönem milletvekili olamadığını hatırlatan Arınç, parlamentoya giren milletvekilleri arasında çok sayıda sanayicinin de bulunduğunu kaydetti. Arınç, siyasete sanayici elinin değmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti. Koalisyon dönemlerinin Türkiye''de çok başarılı olmadığına dikkat çeken TBMM Başkanı Arınç, Avrupa''da da koalisyonlar bulunduğunu; ama koalisyon kültürünün ayrı bir şey olduğunu dile getirdi. Bu ülkelerde koalisyonların başarılı olabildiğini belirten Arınç, İtalya''da 30 milletvekiline sahip Kuzey Ligi isimli bir partinin koalisyonda bulunduğunu, 3 bakanlığa sahip bu partinin programında, İtalya''dan ayrılarak özerk bir cumhuriyet kurma maddesinin bulunduğunu anlattı. Türkiye''de koalisyonların yürümediğini gördüklerini söyleyen Arınç, mehter marşıyla bile yürümeyen Türkiye''deki koalisyonların bir sağa bir sola gittiğini, yerinde saydığını; hatta yere düştüğünü belirtti. Arınç, başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalara da değindi. Demokratik parlamenter sistemin Türkiye için ideal olduğunu düşündüğünü vurgulayan Arınç, buna karşın ''başkanlık sistemi daha uygundur'' diyen insanların düşüncelerine saygı duyduğunu kaydetti. Bunu söyleyenleri rejim düşmanı, Cumhuriyet düşmanı olarak suçlayanları da ayıpladığını bildirdi. Arınç, bütün meselenin, Türkiye''nin daha iyi nasıl yönetileceği olduğunu vurguladı. Türkiye''nin 60 yılı aşkın süredir çok partili rejimle yönetildiğine dikkat çeken Arınç, bu tecrübelerin, parlamentonun üstünlüğünün daha başarılı sonuçlar vereceğini gösterdiğini ifade etti. Türk milletinin unutkan bir millet olduğunu belirten Arınç, paradan 6 sıfır atılmasına bugüne kadar hiç kimsenin cesaret edemediğini, bunların hemen unutulduğunu kaydetti. Arınç, ''''Geçmişe dönüp baktığımızda o kadar sızlandığımız konular vardı ki onları unutup, bir rehavete kapılıp elimizdekileri yetersiz görmeye başlamışız'''' diye konuştu. ''''İŞADAMININ ÜMİT ETMESİ TOPLUM İÇİN ÖNEMLİDİR'''' Bir insanın her şeyini kaybedebileceğini; ancak bir işadamı için ümidinin sağlam kalmasının yeterli olduğunu vurgulayan Arınç, geçmişteki kayıplardan en büyüğünün ümit ve güven, bugünün en büyük kazancının da yine ümit ve güven olduğunu dile getirdi. Siyasetteki istikrarın ekonomideki istikrarı getirdiğini anlatan Arınç, siyaset adamlarının da çok sabırlı olmaları ve ümit ve güven vermeleri gerektikıyla birlikte böyle bir yöntemi kabul etmeyeceklerini söyledikleğini söyledi. Bunun çok zor bir iş olduğuna değinen Arınç, ''''Bir gazeteci aynı şeyi 5 defa sorduğunda ben sinirleniyorum. Bunları başbakana belki 15 defa soruyorlar'''' dedi. Şeyh Edebali''nin sözlerinden örnekler veren Arınç, işin başında olanların kızmayacaklarını, gücenmeyeceklerini, sabırlı olacaklarını belirtti. Arınç şöyle konuştu: ''''Ben kızdığım zaman çok kötü sözler söyleyebilirim; çünkü ben alelade insanlardan bir tanesiyim. Ama çok yükseklerde olan insanlar da tepkilerini başka türlü ortaya koyabilir. Küçük bir kitapçık fırlatır, ondan da bir kriz çıkabilir. Bu tepkiler insandan insana değişebilir; ama meydana getirdiği neticelere bütün bir toplumun nasıl acıyla katlandığını ve yıllarca bu krizlerden nasıl etkilendiğini görüyoruz. Ekonomik, toplumsal ve siyasi ortam öylesine güçlü bir yapıya kavuşturulmalı ki böyle hafif cereyanlardan nezle olup, akciğeri su toplayacak noktaya gelmemeli. Borsa düştü, niye, biri hapşırdı. Borsa çıktı, niye, biri gülümsedi. Bush ile Erdoğan''ın 8 dakika ayaktaki konuşmasında şunu veya bunu söylemiş olması hepimizi sevindirir hale gelmişse, bunun aksi eğer oradan geçerken başını çevirmiş, onu görmemişse demek ki borsalar düşecek, ekonomide dalgalanmalar olacaktır. Böylesine gülünç, böylesine basit, böylesine iğrenç şeyleri geçmişte çok yaşadığımız için şimdi gülerek hatırlıyoruz. Artık onun bunun bakışından, onun bunun sözlerinden etkilenmeyecek ciddi bir yapıya ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu hepimiz görüyoruz.'''' İMAM-HATİP LİSELERİ Arınç konuşmasında meslek liseleri ve imam-hatip liseleri ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Her çocuğun kabiliyetinin farklı olduğuna işaret eden Arınç, çocukların yönlendirilmesinin ve kabiliyetine göre farklı okullarda eğitilerek meslek elemanı olmalarının önüne neden geçildiğine anlam veremediğini söyledi. Arınç, ''''İmam-hatip liselerini karşıda bir hedefe koyar da yalnız o kalmasın diye bütün meslek liselerini de aynı kotanın içinde mütalaa ederseniz bu çok yanlış olur'''' dedi. İmam-hatip liselerinin, Türkiye''nin bir gerçeği olduğunu vurgulayan Arınç, bu liselerin yeterli olup olmadıklarının tartışılabileceğini, isimlerinin değiştirilmesinden müfredat programlarının değiştirilmesine kadar her şeyin tartışma konusu olabileceğini belirtti. Bunların tabu olmadığını ifade eden Arınç, ticaret liseleri ve endüstri meslek liselerinde okuyan gençlerin Türkiye''nin zenginliği olduğunu, bu gençlerin mesleki ve teknik eğitimle buluşturulmaları halinde yapamayacakları hiçbir şey olmadığını dile getirdi. Arınç, ASO üyelerinin toplantıda dile getirdikleri AB ülkelerinin vize verirken çıkarttıkları zorluklar konusuna da işaret etti. Pasaport Kanunu''nda değişiklik öngören tasarının mecliste olduğunu hatırlatan Arınç, bu tasarıda ticaret ve sanayi kuruluşları üyelerine belli kriterler baz alınarak yeşil pasaport verilmesinin öngörüldüğünü söyledi. Büyükelçiliklerin bazen çok keyfi uygulamalarda bulunabildiklerini anlatan Arınç, bu sorunu Dışişleri Bakanlığı''nın çözmesi gerektiğini ifade etti. Arınç, duyulan üzüntüyü büyükelçilerle biraraya geldiklerinde dile getirmeleri gerektiğini de ifade etti. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:09

İLGİLİ HABERLER