
ARINÇ'TAN İMALI MESAJLAR!..
TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Bu ülkede hiçbir kurum Meclis kadar, milletvekili kadar acımasızca, haksız ve kolayca eleştirilememiş, hatta hakarete uğramamıştır. Anayasal kurumlar içinde bu denli sert eleştirilen ve saygınlığı zedelenmeye çalışılan başka bir kurum yoktur" dedi.Arınç, 22. Dönem 5. Yasama Yılının başlaması nedeniyle düzenlediği bilgilendirme toplantısında, teknik ve siyasal çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Arınç, dört yıl boyunca yaptıkları tüm çalışmalarda, kötü imajını düzelterek, yeniden saygın ve güçlü bir Meclise sahip olmak istediklerini vurguladı.
"Bugün geldiğimiz noktaya bakınca, istediğimiz hedefi çok büyük oranda yakaladığımızı görüyoruz" diyen Arınç, bunun, kendileri için onur ve mutluluk vesilesi olduğunu ifade etti.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ...
Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle Meclisin yoğun bir ilginin merkezi olacağını anımsattı.
"Elbette Türkiye için çok önemli bir seçimdir" diyen Arınç, şunları söyledi:
"Milletimizin ve devletimizin birliğini temsil edecek cumhurbaşkanımızı seçeceğiz. Bu yüzden doğal olarak heyecanlı ve ilgili olacağız. Ancak benim özellikle milletimizden bir isteğim var. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle ülkemizi germek isteyenlere, kargaşa ve tartışma çıkartmak isteyenlere kulak asmayın. Sizi korkutmak isteyenlere, ’ülke elden gidiyor’ iddialarına itibar etmeyin.
Meclisimiz görevinin başındadır. Vakti geldiğinde en güzel ve en ideal şekliyle cumhurbaşkanı seçilecek ve ülkemiz yeniden, daha da hızlı adımlarla birlik ve beraberlik içinde aydınlık yarınlara koşacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." Arınç, Meclisin saygınlığının korunması ve gerginliğin artmasına engel olunmasının, tüm devlet kurumları kadar basın mensuplarının da görevi olduğunu ifade etti.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
MECLİSİN SAYGINLIĞINI KORUMAK...
"Millet iradesini temsil eden tek kurum olan Meclisimizin saygınlığını korumak ve artırmak kimin görevidir?" diyen Arınç, şöyle devam etti:
"Elbette ilk akla gelen Başkanlığımız ve milletvekilleridir. Ancak eğer bu Meclis hepimizi temsil ediyorsa, o zaman hepimizin aynı düzeyde Meclisine sahip çıkması gerekir diye düşünüyorum.
Türkiye’de siyaseti, milletvekilini ve Meclisi eleştirmek bir ara sıradan ve olağan bir davranış, hatta neredeyse rutin bir uğraş haline gelmişti. Bu ülkede hiçbir kurum Meclis kadar, milletvekili kadar acımasızca, haksız ve kolayca eleştirilememiş, hatta hakarete uğramamıştır. Anayasal kurumlar içinde bu denli sert eleştirilen ve saygınlığı zedelenmeye çalışılan başka bir kurum yoktur. Bu, bize göre bir çelişkidir." Anayasayı yapan TBMM’nin milletin tek temsil makamı olduğuna dikkati çeken Arınç, "TBMM, Cumhuriyetin kurucu iradesi ve sahibidir. Buna rağmen başkalarına yapılmayan davranışların ve haksızlıkların Meclisimize, milletvekillerimize yapılması büyük bir adaletsizliktir. Bu nedenle hepimizi temsil eden Meclisimizi korumak ve yüceltmek, bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların görevidir."
TBMM’NİN, SİSTEM İÇİNDEKİ YERİ
Saygın bir Meclis için gösterilecek hassas çabaların ötesinde Meclisin sistem içinde sahip olduğu yerin önemini vurgulayan Bülent Arınç, "Bugünkü Anayasa, güçler ayrımı esasına göre yasama organına bir takım yetkiler vermiştir.
Yürütme ve yargı da diğer güçleri paylaşmıştır" diye konuştu.
Dünyada parlamenter demokrasi sistemini benimseyen ülkelere kıyasla Türkiye’de, daha karmaşık ve farklı bir sistem uygulandığına işaret eden Arınç, şunları kaydetti:
"Meclisimizin gücü ve sistem içindeki konumu, Cumhuriyetimizin 1921’de kabul edilen ilk Anayasasından başlayarak, 1982 Anayasasına kadar değişiklik göstermiş ve farklılaşmıştır. Bugün Türkiye’deki parlamenter sistem oldukça karmaşık, güç paylaşımı açısından dengesiz ve Meclisin gücünü daraltan bir yapıdadır. Ayrıca, üzülerek belirtmek isterim ki Meclisin gücünün ve yetkilerinin artmasından endişelenen ve bunu istemeyen çevrelerin olduğu da bir gerçektir.
Bu çevrelerin, bir kurum üyesi seçiminde bile Meclise yetki verilmesine karşı çıkması demokrasi kültürü ile çelişen bir davranış iken, bu davranışa Meclisimizin üyesi bazı siyasi partilerin destek vermesi, ayrıca düşündürücü ve üzücü bir olaydır.
Tüm bu tepkilerin bilinç altında yatan nedeni, millet iradesine olan güven eksikliğidir. Ancak açık ve net bir şekilde belirtmeliyim ki milletin ve millet iradesinin temsil edildiği makamın kararlarına güvenmeyenler, aynı zamanda demokrasiye de güvenmeyen kişilerdir."
"SON 40 YILIN EN BÜYÜK REFORMLARI..."
Saygın ve itibarlı bir Meclisin varlığının, halkın ülkesine olan inancını ve güvenini artırdığını ifade eden Arınç, "Bu meclis itibarlıdır ve her türlü saygıya değerdir. Bunu, çıkardığı kanunlarla hak etmiştir, yaptığı reformlarla hak etmiştir" dedi.
Son anketlere göre, "Meclise olan güvenin yükseldiğini" kaydeden Arınç, "22. dönem milletvekillerinin çıkardığı 701 kanunun hiçbirinde insanların özgürlüklerini kısıtlayan madde olmadığını, 4 yıl boyunca verilen 18 teklif ve tasarıda, insanların yaşam şekillerinin değiştirilmesinin teklif edilmediğini" belirterek, bunların, güvenin yükselmesinde önemli rol oynadığını bildirdi.
"Son 40 yılın en büyük reformların yapıldığını" ifade eden Arınç, "Türkiye, başka bir boyuta geçmiştir adeta. İnanıyorum ki bugünden sonra Yüce Meclis çatısı altında halkımızın temel özgürlüklerini kısıtlayan bir tek kanun bile çıkmayacaktır. İşte bu tek örnek bile Meclisimizin en büyük saygı ve güveni hak ettiğini göstermektedir" dedi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 02:23