Gündem
  • 20.2.2013 13:34

"Atatürk, İnönü, Menderes başkandı"

İSTANBUL - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, başkanlık sisteminin Türkiye için doğru olduğuna inandıklarını belirterek, ''Türkiye'de yasama ve yürütme ayrı' diyoruz. Ama bence Anayasa'da yazdığı gibi ayrı değildir. Uygulamada yasama ve yürütme, yürütmede birleşmiştir. Esasında bağımsız bir yasama, Türkiye'de yoktur'' dedi.
      Bozdağ, Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nde düzenlenen ''Hükümet Sistemi Arayışları ve Başkanlık Sistemi'' konulu panelin açılışında konuştu.
      Başkanlık sitemi tartışmasının bugünün tartışması olmadığını, Türkiye'nin 200 yılı aşkın süredir bu tartışmaların ve arayışın içerisinde olduğunu belirterek, 1876'nın bu açıdan bir adım olduğunu, 1924 ve diğer tarihlerin de başka adımlar olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.
      Bozdağ, Türkiye'nin bu tartışmaları yaptığını, ancak kendisi için en uygunu ortaya koyma, tartışmaları azaltma konusunda büyük çözümler ortaya koyamadığını kaydederek, 1920'li yıllardan itibaren süregelen tartışmaları anlattı.
      Başkanlık sistemi tartışmalarına 1924'te Atatürk'ün de katıldığını hatırlatan Bozdağ, başkanlık sisteminin sadece bugünün değil, dünün de konusu olduğunu söyledi.
      Türkiye'nin siyasetinde olan herkesin, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Turgut Özal gibi liderlerin başkanlık sistemini desteklediğini dile getiren Bozdağ, bugün, konuya ilişkin itirazları olan siyasetçilerin varlığına dikkati çekti. Bozdağ, itiraz edenlerden birisinin de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğunu belirterek, MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in başkanlık sistemiyle ilgili sözlerini okudu.
      ''Türkiye'nin yönetimine geçmişte talip olmuş, yönetiminde bulunmuş hemen hemen herkesin, başkanlık sistemi noktasına, kimilerinin başında kimilerinin sonunda geldiğini görüyoruz'' diyen Bozdağ, bu hususun çok önemli olduğunu, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığını, başbakanlığını, bakanlığını yapanların, tecrübeleri sonucunda, önceleri karşı olsa da sonraları bu sistemin Türkiye için yararlı olduğunu görerek, sistemi savunduğunu aktardı.
     
     -''Çoğunluk 'evet' demezse gündem oluşturamazlar''-
    
     Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bu durumun, Türkiye'nin içinde bulunduğu sistemin yeterli olmadığını net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
      ''Türkiye'nin yönetiminde bulunmuş sol partilerin dışındaki diğer bütün partilerin tamamının bu noktada müttefik olduğunu görüyoruz. Bunu çok önemsiyorum. Bunun nedeni olarak da diyorum ki; parlamenter sistemin uygulayıcısı olarak, bu sistemin aksaklıklarını gördükleri için, Türkiye için daha iyi olanı arama noktasında bu değerlendirmeleri yaptıklarına inanıyorum. Biz de başkanlık sisteminin Türkiye için doğru olduğuna inanıyoruz. 'Türkiye'de yasama ve yürütme ayrı' diyoruz. Ama bence Anayasa'da yazdığı gibi ayrı değildir. Uygulamada yasama ve yürütme, yürütmede birleşmiştir. Esasında bağımsız bir yasama Türkiye'de yoktur. Sadece bugün değil, geriye dönük gittiğinizde de yoktur. Baktığınızda 1921, 1924, 1961 ve 1982 yasalarında yasamayı güçlendiren adımlar var. Kağıt üzerinde güçlü olan yasamadır. Ama uygulamaya baktığınızda güçlü olan yürütmedir ve yasama her zaman yürütmenin emrinde olmuştur. Bunun uygulaması bugün de böyledir. TBMM'de komisyonların oluşumunda çoğunluk iktidardadır. Meclis'te yasalaşan kanunlara bakın. Tamamına yakını tasarıdır. Hükümetten gelir. Teklifler de hükümetlerin onay verdikleri tekliflerdir. Hükümete rağmen TBMM'nin kendine bağımsız bir gündem oluşturma imkanı yok. Sadece getirirler, gündem olsun diye uğraşırlar, ama çoğunluk 'evet' demezse gündem oluşturamazlar. Nasıl bağımsız bir yasama- Yürütmenin emrinde duran bir yapı var. Yürütmeye karşı güçlü bir yapısı yok.''
     
     -''Kim iktidar olursa olsun sonuçta onun dediği oluyor''-
    
     Meclis araştırma komisyonu, denetleme komisyonlarının çoğunluğun izin vermemesi halinde kurulamadığını aktaran Bozdağ, hükümete veya bakana karşı gensoru verildiğinde hükümetin kabul etmemesi halinde gündeme alınamadığını anlattı.
      Bozdağ, mevcut sistemde çoğunluğun ''evet'' demediği bir denetimin yapılamadığını ifade ederek, çoğunluğun, iktidarın izin verdiği kadar denetim, yasama yapan bir parlamento yapısına sahip olunduğunu vurguladı.
      Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Kim iktidar olursa olsun sonuçta onun dediği oluyor. Onun için Türkiye'nin Anayasası ne yazarsa yazsın uygulamasında bağımsız bir yasaması yoktur, yürütmenin emrinde bir yasaması vardır. Biz, bu yüzden 'yasamanın, yürütmenin emrinde olması sağlıklı bir işleyiş değildir' diyoruz. Bunun birbirinden ayrıldığı bir yapıyı hayata geçirmemiz lazım. Tam anlamıyla yasama ve yürütmeyi birbirinden ayıran, bağımsız hale getiren bir yapıyı başkanlık sisteminde görüyorum. Birbirinden tam ayrı, birbirine karşı tam bağımsız bir yapı ortaya koyuyor'' diye konuştu.

Atatürk, İnönü, Menderes başkandı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Hem Atatürk hem İnönü hem Menderes'in, hem yürütme hem yasama elindedir. Tam bir başkanlık sistemidir. Bugünkü Amerikan sisteminden daha güçlü başkandırlar'' dedi.
      Bozdağ, Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nde düzenlenen ''Hükümet Sistemi Arayışları ve Başkanlık Sistemi'' konulu panelde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
      Bekir Bozdağ, İmralı'ya gidecek heyete ilişkin bir gelişme olup olmadığı konusundaki soruya, ''Şu ana kadar benim bildiğim henüz ortaya çıkmış bir şey yok. Adalet Bakanımız müracaatlar olması halinde gerekli değerlendirmeyi yapacaktır. Ona göre izin verecektir. Bildiğim kadarıyla müracaatlar henüz yapılmadı. Bu sabah yapıldıysa ondan haberim yok'' karşılığını verdi.
      ''Sayın Bozdağ içerideki konuşmanızda dediniz ki, Atatürk ve İnönü dönemi de bir nevi başkanlık dönemi gibiydi... Bu, 3. başkanlık dönemi mi olacak-'' sorusu üzerine Bozdağ, bu sözleri ilk defa söylemediğini, bu görüşünün yeni olmadığını, konuyu objektif araştıran herkesin görüşünün bu yönde olduğunu söyledi.
      O dönemde Mustafa Kemal Atatürk ne dediyse hükümetin onun yaptığını belirten Bozdağ, Adnan Menderes döneminde Celal Bayar'ın temsili bir noktada durduğunu, ancak Menderes'in dediklerinin olduğunu aktardı. Bozdağ, bu konuda tereddütünün olmadığını, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü dönemlerinin fiilen başkanlık dönemi olduğunu kaydetti.
      Bozdağ, o dönemin bugünkü Amerikan başkanlık sisteminden daha güçlü bir sistem olduğunu ifade ederek, ''Obama'nın zavallı bir durumu var. Burhan Hoca 'Zavallı Obama' diyor. Çünkü parlamentoda hiç bir etkisi yok. Ama hem Atatürk'ün hem İnönü'nün hem Menderes'in hem yürütme hem yasama elindedir. Tam bir başkanlık sistemidir. Bugünkü Amerikan sisteminden daha güçlü başkandırlar'' dedi.
     
     -''Büyük çarpıtma''-
    

     Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bir gazetecinin ''Anayasa süreci nasıl gidiyor- 'Başkanlık sisteminde ısrarlıyız' dediniz, yanlış anlamadıysam'' sözü üzerine, kendilerinin başkanlık sistemini savunduklarını, sistemin Türkiye için doğru olduğunu söylediklerini ve söylemeye devam edeceklerini dile getirdi.
      Muhalefet partilerinin yeni anayasa konusunda ''AK Parti Grubu başkanlık sistemi önerisini gündeme getirdi. Dolayısıyla yeni anayasa çalışmalarını tıkadı'' yönünde değerlendirme yaptıklarını hatırlatan Bozdağ, şöyle devam etti:
      ''Bu büyük çarpıtma. Çünkü bütün partilerin uzlaşma komisyonunun aldığı kararlar çerçevesinde çalışma esasları şöyle belirleniyor. Üzerinde mutabakat olunan konular kabul edilip, geçiliyor. Mutabakat olmayan konular erteleniyor, daha sonra tekrar üzerinde müzakere yapılıyor. Bu anlamda CHP, MHP, BDP'nin üzerinde mutabakat sağlanmayan önerileri var. Onlar ertelendi. AK Parti grubunun başkanlık önerisi de üzerinde mutabakat sağlanmayan bir öneridir. Dolayısıyla bunun da görüşmesi ertelenmiştir. Biz şunu söylüyor, çok net ifade ediyoruz. Dün Başbakanımız da ifade etti. 'Uzlaşma Komisyonu uzlaşmayla milletin önüne bir anayasa metni koyar da (Başkanlık sistemi hariç anayasanın bütün hükümleri üzerinde uzlaştık) derlerse o zaman başkanlık sistemi önerimizin yeni anayasanın önünü tıkamasına izin vermeyiz. Bu takdirde başkanlık sisteminde vazgeçebiliriz' diye söyledik. Ama bir uzlaşma olmadığından, yani CHP, MHP, BDP'nin ortaya koyduğu onlarca maddede uzlaşma yokken sadece başkanlık sisteminin anayasayı tıkadığını söylemek fevkalade yanlıştır. Biz başkanlık sistemi konusunda yeni anayasayı engellememesi için bunu söylüyoruz. Yoksa başkanlık sistemi talebimizden vazgeçmiş olmayacağız. Yeni anayasa hayata geçecek ama Türkiye bu konuyu tartışmaya devam edecek. Yeni anayasa döneminde bu sistem hayata geçebilir.'' 

Halk başkanlık sistemini ister

Bozdağ, Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nde düzenlenen ''Hükümet Sistemi Arayışları ve Başkanlık Sistemi'' konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, dar bölge seçim sisteminde etkin denetim imkanı olduğunu kaydetti.
      Parlamenter sistemde dar bölge seçim sisteminin, sistemi tamamen tıkayacağını belirten Bozdağ, ''Başkanlık sisteminde, etkin bir denetim açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
      Milletvekilinin gücünü halktan aldığında, yasamayı daha gür denetleyeceğini ifade eden Bozdağ, hem yasamada hem denetimde daha etkin yapıya Türkiye'nin ihtiyaç duyduğunu, Türkiye'deki parlamenter sistem ve uygulamasının, buna izin veren yapıda olmadığını söyledi.
      Türkiye'de 90 yılda 61 hükümet oluşurken, ABD'nin başkanlık sistemine 224 yıl önce geçmesine rağmen Obama'nın 44. başkan olduğuna değinen Bozdağ, ''İstikrarlı bir yapı olmuş olsaydı, 61. hükümetin Türkiye'de iş başına gelmesi için seçim 5 yılda bir yapılsa 305 yılın geçmesi, takvimin 2228'i göstermesi lazım. 4 sene olduğunda ise takvimin 2167'yi göstermesi lazım'' diye konuştu.
      Bozdağ, siyasi istikrarı parlamenter sistemin kendisinin zorunlu olarak tesis etmediğini belirterek, başkanlık sisteminin istikrarı doğrudan doğurduğunu kaydetti.
    
     -''Vekillerin istifa tehdidi altındaki bir iktidar güçlü olamaz''-
   
     Bekir Bozdağ, ''AK Parti her zaman iktidarda kalacak, sürekli devam edecek diye bir kural yok. Yarın başkaları gelebilir, yeniden Türkiye koalisyonlara dönebilir, başka yapılar ortaya çıkabilir. Biz, Türkiye için güçlü bir sistem kuralım ki, bu sistem kendisi doğrudan siyasi istikrarı ortaya çıkarsın'' dedi.
      Vekillerin istifa tehdidi altındaki bir iktidarın güçlü olamayacağını vurgulayan Bozdağ, ''Siz politika ortaya koyuyorsunuz, medya rahatsız, sermaye rahatsız, bazı güç odakları rahatsız. 'Bu hükümet gitsin' dendiğinde operasyon düğmesine basıldığında, bakıyorsunuz gazete manşetleriyle veya başka tehdit unsurlarıyla patır patır istifalar oluyor'' dedi.
      Bozdağ, AK Parti'nin milletvekili sayısının ''söz konusu güçlerin'' operasyon yapmasına yetecek nitelikte olmadığını ve her yapılan ankette halkın desteğini en yüksek noktada tuttuğunu dile getirerek, ''Pek çok girişim başarısız olduğu için başka tür yollara tevessül edildiğini, Türkiye devam eden davalardan çok iyi biliyor. Onun için güçlü iktidar ancak başkanlık sisteminde çıkıyor. İktidarı sandıkta halk belirliyor, iktidara gelen başkan 4 veya 5 yıl çalışmasını yapıyor. Değiştirmesi gerekiyorsa, sandıkta da halk değiştiriyor'' diye konuştu.
      Demokraside ''hesap sorma'' ve ''hesap verme''nin en önemli unsurlar olduğunu belirten Bozdağ, başkanlık sisteminde hesabı soracak olanın halk, hesabı verecek olanın başkan olduğunu söyledi.
    
     -''Başkanlık sistemi gelirse, sol da iktidar olabilir''-
   
     Başbakan Yardımcısı Bozdağ, başkanlık sisteminin, halkın asgari yüzde 51'inin oyunu alana yürütme yetkisini verdiğine değinirken, şöyle devam etti:
      ''Yüzde 51'i kucaklayacak politika üretemeyen siyasetçiler karşı çıkıyorlar. Marjinal bir fikir, 10-15 kişilik, gürültüsü çok veya 100 kişilik, 1000 kişilik başka yapılar var. Yüzde 5, yüzde 10 politika üretip yüzde 50'nin, yüzde 60'ın sevgisini, saygısını kazanma gibi derdi yok. Öyle olunca, 'Başkanlık sistemi gelirse bizim düşüncemiz bir türlü başkan olamaz, iktidar olamaz' diyor. Bir ülkenin yüzde 51'i yanlışta ittifak etmez. Tarihin hiçbir döneminde de böyle bir örnek yok.
      Türkiye'de sol siyaset parlamenter sistem içinde tek başına iktidar imkanını 1950'den bu yana bulamadı. Bundan sonra olabilir mi- Parlamenter sistemi içinde benim inancım, kesinlikle bulamaz. Onlar düşünüyorlar ki 'Başkanlık sistemi gelirse biz hiç olamayız' diye düşünüyorlar. 'Parlamenter sistemde arada derede, 28 Şubat'ta, 27 Nisan'da bir şey bulabiliriz' diyorlar. Ben de tam tersi diyorum. Başkanlık sistemi gelirse, Türkiye'de solun da iktidar olma şansı var.''
    
     -''Atatürk dönemi fiilen başkanlık dönemidir''-
   
     Başkanlık sisteminin güçlü liderler ortaya çıkardığını belirten Bozdağ, ''Bana göre Atatürk dönemi fiilen başkanlık dönemidir. Atatürk hayattayken, bu ülkede başbakanlık yapanların isimlerini hatırlayan var mı- İnönü hariç. İnönü dönemi de başkanlık sistemidir. İnönü cumhurbaşkanıyken, bu ülkenin başbakanlarını hatırlayan var mı- 1950'den sonra sistemin Çankaya'dan başbakanlığa doğru evrildiğini görüyoruz. 50-60 başkanlıktır ama başkan Menderestir. Bizim geçmişimizde bunun örneklerini görüyoruz'' diye konuştu.
      Bekir Bozdağ, başkanlık sisteminin doğru tartışılmasının, verilerinin ortaya konmasının Türkiye'de bu sistemin kabulü noktasındaki çekinceleri ortadan kaldıracağına inandığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
      ''İki sistemi yan yana yazsak. Birine A, birine B desek. Özelliklerini yan yana koysak, halka sorsak. Ben eminim ki halkın yüzde 50'den fazlası, hangi sistem olduğunu bilmeden başkanlık sistemini seçecektir. Hatta başkanlık sistemine karşı olanların bugün yüzde 50'sinin dahi 'Başkanlık sistemi Türkiye için daha iyidir' noktasında bir tercihi olacağını düşünüyorum. Çünkü bu sistem tartışmalarının biraz da Türkiye'nin ideolojik kabullerinden kaynaklı sorunlar nedeniyle sağlıklı gitmediğine inanıyorum.''


 

Güncellenme Tarihi : 21.3.2016 11:22

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa