ATLETİZMDEKİ BAŞARI TESADÜF DEĞİL

ANKARA - Mehmet Terzi, yaptığı açıklamada, Türk sporcuların uluslararası yarışmalarda başarılı sonuçlar alabilmesi için daha önce sporculara iyi bir çalışma ortamı ve uluslararası yarışmalarla, antrenörlerin bilgi düzeylerinin artırılması gibi bazı projeleri hayata geçirdiklerini kaydetti.
''Sporcularımız iyi sonuçlar alıyor. Bu da bizi mutlu ediyor'' diyen Terzi, şöyle konuştu:
''2004 Atina ve 2008 Pekin Olimpiyatları'nda sporcularımızın başarılarının yanı sıra yarı final ve final koşanların sayıca fazla oluşu bizleri mutlu etmişti. Şimdi 2012 Londra Olimpiyatları'na daha çok olumlu bakıyoruz. Son Avrupa Şampiyonası'ndaki başarılar, A barajını geçen sporcuların sayısının daha çok olacağını gösteriyor. 2012 Londra Olimpiyatları'na 25 sporcuyla gideceğimizi düşünüyorum. Yarı final ve final koşan sporcularımızın çokluğu burada görülecektir. Türkiye olarak, olimpiyat tarihinde ilk kez 2 gümüş madalya kazanmıştık. Burada 4-5 madalya alacağımızı düşünüyorum.''
Atletizmde hedeflerin gerçekleşmesi için çalışmalara profesyonelce baktıklarını dile getiren Terzi, genel yöntemlerin dışında çok detaylı incelemelerle olimpik kadronun belirlendiğini söyledi.
Antrenman programlarından, analizlere kadar birçok alanda ekip oluşturmaya çalıştıklarını ve hala eksiklerin bulunduğu ifade eden Terzi, '' Önceleri tesadüf sonucu başarılar elde ediyorduk. Artık alınan başarılı sonuçlar belirli projelerin ürünüdür. Dünyadaki yeni gelişmeleri takip ediyoruz. Antrenörler getiriyoruz ya da bizim antrenörleri yurtdışına gönderiyoruz. Kurumsal yapıyı oturtmaya çalışıyoruz. Belirli seviyeye geldik ama tam oturtamadık. Üst düzey antrenör eksiğimiz var. Performans değerlendirme merkezimiz yok'' diye konuştu.

-ELVAN VE ALEMİTU-

Türk atletizminden lokomotif sporcuların çokluğunun önemli olacağını ve bu sayının artırılması gerektiğini belirten Terzi, bazı branşlarda eksiklerin bulunduğunu söyledi.
Atletizmin konuşulabilmesi için yurtdışında başarıların kazanılması gerektiğini ifade eden Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Elvan (Abeylegesse) ve Alemitu'nun (Bekele Degfa) her zaman konuşulmasını istemiyorum. Kendileri büyük fedakarlık gösterdi. Ülkelerini terk edip geldiler. Elvan'ın da Etiyopya pasaportu yok. 13-14 yıldır Türkiye'de yaşıyor. Alemitu'nun da öyle. 2004'te Türk vatandaşlığına geçen 11 sporcu varken bu sayı şu an 5'e düştü. Bu sporcular, bizim sporcularımızı teşvik ve neleri ne şekilde başardıklarını görmeleri açısından önemli. Elvan ve Alemitu Avrupa şampiyonu olabiliyorsa, diğer sporculardan Nevin Yanıt'ın 'Ben de niye olmayayım' diye o çabayı gösterdiğini düşünüyorum. Pozitif bir etki oluyor.''

-''HER GELENE TÜRK VATANDAŞLIĞI YOK''-

Başarılı sporcuların Türk vatandaşlığını geçirilmesinin diğer sporcuları teşvik ettiğini anlatan Terzi, sözlerini şöyle dedi:
''Türk vatandaşlığına geçirmek önemli değil. Türk atletizmine faydalıysa, eğer bir vizyonu, bir vitrini olacaksa, devamlı katkı sağlayacak sporcu ve Türkiye'de kalacaklarsa, diğer antrenör ve sporculara da yarar sağlayacaksa, bunun yarar getireceğini düşünüyorum. Ama her gelene ve müracaat edene bu yolu açmıyoruz. Eksik branşlarımızda olur. Mesela üç adım atlamada, sırıkla yüksek atlamada eksiğimiz var. Atletizme katkısı olacak sporcuları her zaman Türkiye'ye kazandırmak isteriz. Eğer böyle bir sporcu olursa, alt gruba da etkisi olacak. Antrenörünü de getirirsek o branşta bir okul açmış oluruz.''