LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün Irak''taki intihar saldırıları, Londra''ya yönelik bombalı saldırılardan sonra başlayan, bu saldırılara uğramasında İngiltere''nin Irak Savaşı''na girmesinin rol oynayıp oynamadığı tartışması, Türkiye''de Kuşadası''nda dün bir turist minibüsünde patlayan bombayla ilgili haberler, İngiltere siyasetinin önemli bir ismi, eski muhafazakar başbakanlardan Sir Edward Heath''in dün akşamki ölüm haberi yer alıyor.
Irak''ta intihar saldırılarıyla çoğu sivil yüzü aşkın kişinin yaşamını yitirdiği hafta sonundaki gelişmeler pek çok İngiliz gazetesinin manşetinde. Independent, ''''Londra saldırılarından bu yana Irak''ta 31 intihar eylemcisi 238 insanı öldürdü. Bu ülkede vahşet, günlük yaşamın bir parçası. Bu millet, kuşatma altında'''' diyor. Independent, başyazısında da aynı konuyu işliyor:
''''Irak''ta bir gün şiddetin sonu gelecek mi?'''' diye soran gazete, bütün olup bitenlere karşı ülkeye demokrasi gelmekte olduğu, seçimlerin yapılması gibi birkaç pozitif iddianın da bu hafta ABD''de sorgulandığını yazıyor:
''''Ebu Gureyb Cezaevi''nde olup bitenleri ortaya çıkaran New Yorker Dergisi''nin araştırmacı gazetecisi Seymour Hersh, bu kez, Başkan Bush''un Irak seçimlerinde belli adaylar ve belli siyasi partilere mali destek verilmesi yönünde gizli bir plana onay verdiğini yazdı. Beyaz Saray, iddiaları yarım ağızla yalanlarken, ortaya rahatsız edici bir soru çıkıyor: Irak''ın o kadar çok alkışlanan demokratik seçimleri, acaba ne kadar demokratikti?''''
Times ise, ''''Bombalı saldırılar, Irak''ı iç savaşın eşiğine götürüyor'''' diyor.
Bu arada, Londra''ya yönelik bombalı saldırılardan sonra alttan alta başlayan, bu saldırılara uğramasında İngiltere''nin Irak Savaşı''na girmesinin rol oynayıp oynamadığı tartışması giderek hararetleniyor. Times, manşet haberinde Irak''taki son saldırılarla ilgili ayrıntıların yanı sıra İngiltere''nin itibarlı iki düşünce kuruluşunun yayımladıkları rapora da yer veriyor. Times''a göre önde gelen akademisyenler ve eski üst düzey bürokratları biraraya getiren Chatham House ve Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Konseyi tarafından yayımlanan raporda kısaca şu sonuçlara varılıyor:
''''İngiltere hükümetinin, direksiyonu güçlü müttefikine bırakarak girdiği bu savaşın bedeli ağır oldu. İngiliz ve Amerikan askerleri, Iraklılar öldü. Büyük askeri harcamalar yapıldı ve terörle mücadele kampanyası zarar gördü. Buna karşılık el Kaide büyük propaganda avantajı sağladı, örgütüne para ve militan akışı hızlandı.''''
Daily Telegraph ve Guardian gazeteleri de, Chatham House raporunu öne çıkarıyor. Daily Telegraph, ''''Savaşa gitmenin bedelini terörle ödüyoruz'''', Guardian ise, ''''Londra saldırıları Irak''la bağlantılı'''' başlıklarını atıyor. Daily Telegraph, raporun bulgularının, başından bu yana Londra saldırılarının Irak''la hiçbir ilgisi olmadığına kamuoyunu ikna etmeye uğraşan İngiltere Başbakanı Tony Blair''i zor durumda bırakacağını yazıyor.
LONDRA''DAKİ TERÖR SALDIRILARI
Guardian''ın haberinde, Londra saldırılarının oluşturduğu tartışmaların değişik bir boyutu daha var. İngiltere''deki yüzlerce Müslüman örgütü bünyesinde toplayan iki büyük örgütten biri olan ve Irak Savaşı''na karşı, başından beri İngiltere''nin diğer muhalif hareketleriyle cephe oluşturan Müslümanlar Birliği''nden Dr. Azzam Tamimi''nin, dünkü bir gösteride yaptığı konuşmayı aktarıyor gazete. Konuşmada Tamimi, Londra saldırıları ardından İngiltere''deki Müslümanlara yaklaşıma gösterdiği tepkiyi yansıtıyor:
''''Müslümanlara sesleniyorum. Sizi işaret eden parmakların baskısına boyun eğmeyin. ''Hayır'' deyin. ''7 Temmuz''da olanlardan ben sorumlu değilim. Yüreğim kan ağlıyor. Kınıyorum, evet. Ama o çocukların öfkesinin sebebi ben değilim. Irak''ın bombardımanını ben emretmedim. Guantanamo''ya o insanları ben kapatmadım. Ebu Gureyb''le benim hiçbir ilgim yok. Politikacılar, dünyayı ne hale getirdiğinizi görmüyor musunuz?'' deyin.''''
Financial Times, Londra bombalamalarıyla ilgili bir haberinde, ''''Soruşturmaya istihbarattaki başarısızlığın gölgesi düştü'''' diyor. Gazete, hala yanıtlanmayan birçok temel soru bulunduğunu yazıyor. İşte bazıları:
''''4 zanlının Londra trenine binmek için girdikleri Luton istasyonunda kamera tarafından fotoğraflarının çekilmesinden ilk patlamaya kadarki 1.5 saat içinde neler oldu? Saldırılar kim tarafından örgütlendi? Bombaları taşıyan 4 kişinin hangi uluslararası terör örgütleriyle ne tür ilişkileri vardı? Nerede eğitildiler? İngiliz istihbaratı neleri gözden kaçırdı?''''
Financial Times, polisin kimliklerini belirlediği 4 kişinin intihar eylemcisi oldukları tezinin bile şu ana kadar kesin bir şekilde kanıtlanamadığını yazıyor. Financial Times ayrıca, eylemcilerden biri hakkında İngiliz istihbarat örgütü MI5''in inceleme yapıp ''temiz'' sonucuna vardığı, ya da diğer bir eylemci hakkında Amerikan istihbarat örgütlerinin 2001 yılından bu yana kuşkulu oldukları gibi ayrıntılar ortaya çıktıkça, istihbarat açıkları konusundaki soru işaretlerinin de arttığını kaydediyor.
KUŞADASI''NDAKİ PATLAMA
Türkiye''de Kuşadası''nda dün bir turist minibüsünde patlayan bombayla ilgili haberler, bütün İngiliz gazetelerinde geniş yer buluyor.
Guardian, ''''Kim sorumlu: PKK mı; El Kaide mi?'''' başlığını atarken, Daily Telegraph saldırının turizmi etkilemeyeceği yolunda bir habere yer veriyor. Bu tahmini yapan ise İngiltere Seyahat Acenteleri Birliği.
Financial Times gazetesi, Avusturya Maliye Bakanı Karl Heinz Grasser''in Türkiye hakkındaki açıklamalarına yer veriyor. Habere göre bakan, ''''Avrupa Birliği, Avrupalı seyerikan askerleri, Iraklılar öldü. Büyük askeri harcamalar yçmenin Türkiye''nin üyeliğine karşı olduğunu göz önüne almak zorunda'''' diyor. Avusturyalı bakan, Hollanda ve Fransa referandumlarından sonra Türkiye ile tam üyelik görüşmesi yapmanın yanlış olacağını öne sürüyor. Financial Times, şöyle devam ediyor:
''''Tabi Avusturya Başbakanı Wolfgang Schussel, bu yorumlara katılmayabilir. Ama yine de 25 üye ülkenin tümünün Türkiye ile 3 Ekim''de başlaması planlanan müzakerelerin çerçevesi üzerinde görüş birliği içinde olması gerektiği düşünülürse, bunlar önemli açıklamalar.''''
İngiltere siyasetinin büyük bir ismi, eski muhafazakar başbakanlardan Sir Edward Heath''in dün akşamki ölüm haberi, gazetelerin geç baskılarına yetişmiş. ''''İngiltere''yi Avrupa Ekonomik Topluluğuna sokan başbakan'''' olarak ölümünden çok önce tarihe geçen Edward Heath hakkında Daily Telegraph gazetesinden bazı satırlar:
''''Sir Edward Heath, Muhafazakar Parti''nin üst yönetiminin aristokratlardan oluşması geleneğini değiştiren ve ülkeyi Avrupa''ya sokarak kaderini değiştiren bir liderdi. Ama Margareth Thatcher tarafından parti liderliğinden alaşağı edildiği günden itibaren 30 yıl küskünlüğünü sürdürdü.''''
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:36